Ä°yi kızların kötülüÄŸe soyunması gibisi yok!

Güncelleme Tarihi:

İyi kızların kötülüğe soyunması gibisi yok
Oluşturulma Tarihi: Aralık 02, 2012 07:00

Tuba Büyüküstün ve Beren Saat, ocak ayında bir kez daha karşı karşıya gelecek. Hem de bu kez onları doya doya çarpıştırmak için elimizde bol malzeme var.

Haberin Devamı

Asi ve AÅŸk-ı Memnu’nun ihtiÅŸamlı günlerinde, tadına doyamadığımız rekabetin güzel kızları, Arap dünyasının prensesleri, Türkiye’nin ağırbaÅŸlı yıldızları (yani iyi kızları) bu kez kötü kadınlığa soyunuyor. Beren Saat geçen sezonun hit dizisi Revenge’in uyarlamasına Emily VanCamp’in yerini alarak babasının intikamı peÅŸinde can yakan, acımasız Amanda Clarke’ın heybetli karakterini doldurmaya çalışacak. Tuba Büyüküstün, Ezel ekibi Pınar Bulut ve Kerem Deren’in kaleminden çıkan 20 Dakika’da hapisten kaçma planları yapacak.     Â


Bir sigorta reklamını andıran çok kötü fragmanından kapabildiğimiz kadarıyla Tuba Büyüküstün, ‘Hapisteki Kadınlar’ tiplemesine dokunuyor. Parmaklıklarda acı acı anahtarını gezdiren kötü gardiyan, bahçede atletiyle gezerken düşmanlarla kesişme ve elbette şınav görüntüleri, bizi türün klişelerinde gezdiriyor. Diğer yanda Beren Saat’in Kanal D’de başlayacak dizisi için ‘kampa girdiği’, kung fu dersleri aldığı haberi servis ediliyor. İntikam için elimizde resmi bir fragman henüz yok ama şimdiden rekabet fişeğini ateşleyebiliriz. Büyüküstün ve Saat yanlarına aldıkları iyi aktörlerle (Saat Nejat İşler’le, Büyüküstün İlker Aksum’la) ve sağlam bir senaryo ekibiyle (Kerem Deren-Pınar Bulut vs Berkun Oya) kılıçlarını kuşanıyor. Şimdilik uyarlandığı kaynak bakımından İntikam bir adım önde gibi. 20 Dakika’nın kaynağı ‘The Next Three Days’ ise vasatın altında bir film.

Haberin Devamı

TV ne kadar karanlık kaldırabilir?        Â

Suskunlar son zamanların en iyi yapımlarından. 27 bölümde kendine hayran bırakan pek çok anı oldu. Pınar Bulut’un dramatik yazarlığının başarıya etkisi bir yana, nefis oyuncular harika kasvetli bir sette buluştu. Ama şimdi en kötü adamı (Gurur) öldürdüğümüz, reytinglerin düşüşü endişesine düştüğümüz dönemece geldik. Soru şu: Prime time TV bu kadar kasveti, karanlığı, kötülükler üstü kötülüğü kaldırır mı?

Suskunlar’da pek iyi bir şey olmadığı gibi, senaristler acımasızca iyi şeyleri boğaza dizmeyi seçiyor (İbrahim’in düğününde Gülten’in tecavüze uğraması gibi). Zaten karakterlerin üzerinde kara bulut gibi gezen hapishane anıları mutluluğa sonsuz bir engel. Bir de üstüne komploların sürekli kucağına düşen kardeşlerin bitmeyen şüphe, sır, ihanet kuyusunda kıvranması artık izleyiciyi zorluyor. Kötü adamların içinde bir gram insanlık barındırmayan saf zalimler oluşu, iyinin de sürekli sarıp sarmalama hissi uyandıracak kadar iyi oluşu (iki hafta önce çat diye ölen Ferhat ve küçük Emrah kaşlarıyla İbo) işi daha da güçleştiriyor. Bulut’un 20 Dakika’ya transferi sonrası yeni ekip hikâyeye bir aşk ivmesi kazandırabilir. Eski kötü adam İrfan da ‘İnsan evladı!’ narasıyla geri döndü. Hiç olmazsa tekinsiz Gurur’dan daha yutulması kolay bir mafya babası/pis herif tiplemesi. Bütün bunlar kült adayı dizinin prime time’da tutunmasını sağlayacak adımlar. Özündeki karanlığı seven hayranları içinse kötü haber.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!