İyi ki doğdun!

Çarşamba Eğitim Parkı, soğuğa aldırmadan gelen çocuklarla dolu.

Halı sahada futbol antrenmanı var. Yaşları on civarında bir grup çocuk sıraya girmiş, antrenörden aldıkları pasla kaleye şut çekiyorlar. Konuşmak için bir tanesini yanımıza çağırıyoruz. Adı Samet. ‘‘Tam futbolcu adı gibi’’ deyince biz, seviniyor. Soğuğu takmadan şort ve tişörtten oluşan Galatasaray formasını çekmiş. Başka bir yerde görüp ne olmak istediğini sorsaydık yine aynı cevabı mı verirdi bilmiyoruz ama, ‘‘futbolcu olacağım’’ diyor. Hedefini de belirlemiş; Hakan Şükür gibi olacak.

Biz Samet'le konuşurken antrenman kuyruğu dağılıyor, çocuklar röportaj yapmak için önümüzde sıraya giriyor. Hatta bir ara kaleci bile kaleyi bırakıp geliyor. Çalışmayı daha fazla aksatmamak için oradan ayrılıyoruz.

İlk bilgisayar dersi

Voleybol, basketbol, tenis, satranç alanlarının hepsi dolu. Satranç oynayan çocukları küçük bir sınava sokalım diye o tarafa gidiyoruz. Üniversiteli iki gençle karşılaşıyoruz. Çarşamba'da bir yurtta kalıyorlarmış. Arada buraya santranç ya da basket oynamaya geldiklerini söylüyorlar.

En az dışarıdaki kadar kalabalık bir çocuk grubu da, içerideki dersliklerde. Bilgisayar dersinde 9-11 yaş arasındaki çocuklar var. Neler öğrendiniz deyince biri parmak kaldırıp saymaya başlıyor: ‘‘Fare diğer adıyla maus, ekran, klayve...’’ Gönüllü öğretmen araya girip bunun ilk dersleri olduğunu söylüyor.

İnternet odasında ise 13 yaşındaki Fatih'le sohbet ediyoruz: ‘‘Bir senedir buraya geliyorum. Merak ettiğim her türlü siteye bağlanıyorum. En çok arabaları merak ediyorum. Zaten şimdi de Ferrari sitesindeyim.’’ Chat yapmanın ve oyun oynamanın yasak olduğunu yine sınıfın öğretmeninden öğreniyoruz.

Bilgisayarla İngilizce öğrenen, resim kursuna gelen, okulunda zayıf olduğu için takviye matematik dersi alan çocukların dışında, eğitim parkında yetişkinlere de yer var. Okuma yazma, modelist stilist, bilgisayar kursları yetişkinlere de veriliyor.

Geçen hafta Eğitim Gönüllüleri Vakfı Çarşamba Eğitim Parkı'nda doğumgünü pastası kesildi. Pastanın üzerindeki iki mum, daha iyi eğitilmiş genç kuşaklar için üflendi.

Çağdaş halkevi

Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı 23 Ocak 1995 yılında bir grup iş adamı, eğitimci ve bilim adamı tarafından kuruldu. Vakfın başkanı finans dünyasının tanınmış isimlerinden eski bankacı İbrahim Betil.

Amacı çocukların en iyi şekilde eğitilmesine katkıda bulunmak ve eğitim konusunda yetersiz kalan devlete destek vermek.

Vakıf daha çok kişiye daha hızlı ulaşabilmek için benzer amaçları taşıyan sivil toplum örgütlerinden farklı, özgün bir model geliştirdi. Bu modelde, çocukların Eğitim Parklarında ve Öğrenim Birimlerinde okul dışı zamanlarını değerlendirmeleri sağlanıyor. Vakıf bu mekanları ‘‘Çağdaş Halkevleri’’ olarak adlandırıyor.

Vakfın, İstanbul'da iki (Çarşamba ve Fındıkzade), Van ve Eskişehir'de birer olmak üzere toplam dört eğitim parkı var. Bu yıl Antalya ve Ankara'daki parklar da faaliyete geçecek.

Tüm Türkiye'ye yayılan öğrenim birimleri ise eğitim parklarının daha küçük modeli. 22 tanesi Güneydoğu'da toplam 45 öğrenim birimi bulunuyor.

Tüm gelirini bağışlardan sağlayan Eğitim Gönüllüleri Vakfı'nın 1000'i aşkın gönüllüsü, 50 bini aşkın çocuğa hizmet veriyor.

Parkta ne var, ne yok

Çarşamba Eğitim Parkı 17 bin metrekare alan üzerine kurulu.

Parkın 16 bin kayıtlı, 5 bin aktif üyesi var.

Bazı kapalı alanlarda sigara içilebiliyor, ancak açık hava olduğu halde parkın sınırları içinde sigara içmek yasak.

Öncelikli olarak 7-14 yaş arasındaki çocuklar için eğitim programları düzenleniyor. Bazıları şöyle: Bilgisayar, İngilizce, İnternet, okumayı sökemeyen öğrenciler için okuma kursu, Türkçe, matematik, fen bilgisi takviye kursları.

Çocukların en çok rağbet ettiği etkinlik spor. Parkta iki halı saha, tenis kortları, masa tenisi, basketbol ve voleybol sahası, bir de satranç sahası bulunuyor.

Parkın içinde bir mescit var. Kuruluş aşamasında büyük alanın bölünmesini istemeyen vakıf yönetimi mescidin parkın içinde kalmasını tercih etmiş.