İşte o cümle

Güncelleme Tarihi:

İşte o cümle
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 26, 2012 00:00

Mavi Marmara krizinin ardından Ankara-Tel-Aviv hattında ilişkileri normalleştirmek için gizli yürütülen müzakereler sırasında üzerinde anlaşılan taslak metindeki ifadelere ilişkin İsrail’den bir iddia ortaya atıldı.

Haberin Devamı

İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Yigal Palmor, “Aklımda kaldığı kadarıyla metinde ‘Eğer olası operasyonel hataların ardından kasıtsız zararlar oluşturduysa ve kasıtsız insan kayıpları oluştuysa o zaman İsrail özür diler’ ifadesi yer alıyordu” dedi.

Güçlü bağlar istiyoruz

Palmor, Dışişleri Bakanlığı’nda bir grup Türk gazeteci ile biraraya gelerek sorularını yanıtladı. “Türkiye ile güçlü bağlar kurmak istiyoruz” mesajı veren Palmor, şunları söyledi:

“Türkiye ile ilişkilerimize inanıyoruz ve ilişkilerden vazgeçmedik. Tüm koşullara rağmen ilişkilere güveniyoruz. Şüphesiz politik olarak aynı fikirde değiliz. Ancak ortada büyük ve güçlü bir anlaşmazlık var. Her iki tarafta kişilik farklılıkları da var. Netanyahu ve Erdoğan arasında kişisel hoşnutsuzluk ve güvensizlik de söz konusu. Türkiye’ye elimizi uzatmak ve konuşmak istiyoruz. Farklılıklarımızı da konuşup birbirimiz neyin incittiğini görmeliyiz. Kapılar açık.

Haberin Devamı

Sadece özür değil

Sorunun çözümü için somut bir plan yok. Bir tane plan vardı ama bizim açımızdan daha oylamaya koymadan önce güvenilirliğini yitirdi. Bu planı her iki taraf da müzakere etti. Bu planın sadece özürden ibaret değildi birçok katmanı vardı. Her iki tarafı da tatmin eden mükemmel bir formüldü. İsrail, Palmer raporunu kabul edecek ve tazminat ödeyecekti. Türkiye’de ilişkileri eski seviyesine getirecek ve daha fazla talepte bulunmadan bu defteri kapattığını ilan edecek ve yargıya başvurmaktan vazgeçecekti. Sadece özür ve tazminat değil bütün halinde bir paketti.

Şüphe yarattı

İsrail bu planı oylamadı, çünkü Erdoğan yaptığı konuşmalarda iki kez tüm bunlara ilave olarak Gazze’ye ambargonun kaldırılması gerektiğini de söyledi. Bunlar İsrail de ‘anlaşmadan kaçma’ şeklinde algılandı. Türk hükümeti ‘tatmin olmadık’ dedi ve kendi üstüne düşeni yapmadı. Bunlar İsrail parlamentosunda şüphecilik yarattı ve sonuçta bu formül oylamaya bile sunulmadı.”

İçeriği saklı kalmıştı

Mavi Marmara krizinde 9 Türk vatandaşının hayatını kaybetmesinin ardından, Türkiye “Özür ve tazminat” talebini açıkça ortaya koymuştu. İlişkileri normalleştirmek için Ankara Tel-Aviv hattında 1 kere Cenevre’de bakan düzeyinde 2 kere de Brüksel’de müsteşar düzeyinde görüşmeler gerçekleştirdi. O dönemde İsrail tarafı “Üzgünüz” ifadesinin de yeterli olacağını savunmuş ancak taslak metnin içeriğine ilişkin bir açıklama yapılmamıştı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!