Güncelleme Tarihi:
Sahibi olduğu akaryakıt istasyonuna el koyma amaçlı olduğu öne sürülen silahlı ve bomba düzenekli kaçırma girişiminden, faile karşı koyup, elindeki silahı alarak kurtulan Gürbüz’e saldırıyla ilgili biri bomba imha uzmanı, eski Jitem mensubu olduğu iddia edilen emekli astsubay, 3 sanığın 10 yıldan 15,5 yıla kadar hapsi istendi. Musa Anter, İsmail Beşikçi ve Yaşar Kaya gibi isimlerle beraber Kürt Enstitüsü’nü kuran Gürbüz tehditlerin sürdüğünü belirterek “Bu saldırının ardında derin odaklar var. Vakfımıza yönelik gözdağı. Ölürsem sorumlusu devlettir” iddiasında bulunmuştu. Gürbüz'ün avukatı Erdal Doğan ise müvekkilinin korunması için yaptıkları iki başvurudan sonuç alamadıklarını belirterek, "Soruşturmanın yürütülme tarzı ve korunma taleplerine karşılık verilmemesi, devlet tarafından gözden çıkarılmak demektir." iddiasında bulunmuştu. Sanıklar tutuksuz yargılanacak.
ABİ SENİN HİÇ DÜŞMANIN YOK MU?
İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın iddianamesine göre olaylar şöyle gelişti:
Müşteki İbrahim Gürbüz Büyükçekmece Kamiloba’da sahibi olduğu benzin istasyonundaki mağazayı Kığılı’nın sahibi Fahri Kiğılı’ya kiraladı. Mağaza müdürü Kamil Bedir bir süre sonra Gürbüz’e Kiğılı’nın mağazayı 3 ay sonra
MUSA ANTER’İ DÜŞÜNDÜM
İbrahim Gürbüz olaydan sonra basına yaptığı açıklamada “Kamil Bedir’e verilen görev beni ilgili kişilere teslim etmekti. Olaya gasp süsü vermek için çantaya iki tane senet koydular. Kırsala doğru giderken dikkat çekici sorular yöneltmeye başladı. ‘Abi sen hiç korkmuyor musun? Vakıf çalışmaları yürütüyorsunuz, sitenizden bütün çalışmalarınızı izliyorum, yazılarını okuyorum. Hiç korkmuyor musunuz?’ diye sorduğunda bir an aklıma Musa Anter geldi ve bir cenderenin içine düştüğümü anladım.” demişti. İddianamede tutuksuz sanıklar Erol Karataş, Rüştü Tolga Toker ve Kamil Bedir’in TCK 148/2, 149/1-a maddeleri uyarınca nitelikli yağma ve ateşli silahlar kanununa muhalefetten 10 ile 15 yıl 6 ay hapisle cezalandırılması istendi.