İşkadınlarından Başbakan'a "Bağımsızlar" eleştirisi

Güncelleme Tarihi:

İşkadınlarından Başbakana Bağımsızlar eleştirisi
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 16, 2007 11:21

Diyarbakır İş Kadınları Derneği Başkanı Nilüfer Baran, Başbakan Erdoğan'ın geçtiğimiz günlerde Ağrı'da düzenlediği mitingde "Bağımsızlara oy vermeyin. Oyunuzu israf etmeyin" şeklindeki sözlerini eleştirerek, "Bölge halkının iradesinin Meclis'e yansıması, demokrasinin işleyişi açısından büyük önem taşıyor. Ama Meclis'e kim girerse girsin, verdikleri vaatler takip edilecektir. Bizim iş dünyası olarak önceliğimiz iş ve aştır" dedi.

Diyarbakır İş Kadınları Derneği (DİKAD) Başkanı Nilüfer Baran, Başbakan Erdoğan'ın geçtiğimiz günlerde Ağrı'da düzenlediği mitingde "Bağımsızlara oy vermeyin. Oyunuzu israf etmeyin" şeklindeki sözlerini eleştirerek, "Bölge halkının iradesinin Meclis'e yansıması, demokrasinin işleyişi açısından büyük önem taşıyor. Ama Meclis'e kim girerse girsin, verdikleri vaatler takip edilecektir. Bizim iş dünyası olarak önceliğimiz iş ve aştır" dedi.

"BÖLGEYİ DUYDUKLARI İLE DEĞERLENDİRİYORLAR"

DİKAD Başkanı Baran, ANKA'ya yaptığı açıklamada, batılı meslektaşlarının bölgeyi değerlendirirken sadece duydukları ve gördükleriyle yola çıktığından yakınarak, "30 yıllık işkadınıyım ama hala bana sorulan ilk soru 'Çalışmak için eşinizden nasıl izin aldınız?' oluyor. Buna çok üzülüyorum. Ben bu sorunu 30 yıl önce Diyarbakır’da aştım. Burayı anlamak için burada yaşamak gerekiyor" diye konuştu. Şu anda da Diyarbakır’da okul öncesi eğitim sektöründe faaliyet göstermenin yanı sıra, Kuzey Irak’ın ilk Türk-Kürt yemekleri restoranını da "Pushi" ismiyle 2004 yılında hizmete açtığını kaydeden Baran, bir kadın olarak erkek egemen iş dünyasında yaptığı çalışmaların bölgedeki girişimci kadınlara örnek olduğunu söyledi.

"HAYDİ KIZLAR OKULA DEMEK YETMİYOR"

Güneydoğu'yu yalnızca gördükleri ve duydukları ile tarif etmeye çalışanların, bölge sorunlarını tam olarak anlayamadığından yakınan Baran, bu yüzden Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da uygulanan istihdam ve sosyal sorumluluk projelerinin sorunları çözmekte yetersiz kaldığını vurguladı. Baran, bölgedeki eğitim ve istihdam sorununun bütüncül bir yaklaşımla ele alınması gerektiğine işaret ederek, "Haydi kızlar okula kampanyası yapıyoruz ama eğer aile bazında bu eğitim verilmezse ne kadar geçerli olabilir ki? O kız okula gitmek istediği zaman anneye, babaya, akrabalara ve topluma çarpacaktır. Toplumun tüm kesimlerini kapsayacak paket programlar olmalı ve bunlar sosyal sorumluluk çerçevesinde hayata geçirilmelidir” değerlendirmesinde bulundu.

"HEPİMİZİN ÖNCELİĞİ İŞ VE AŞ"

Güneydoğu'nun ekonomik kalkınma ile eşgüdümlü olarak demokrasi konusunda da önemli atılımlara ihtiyacı olduğunu vurgulayan Baran, Başbakan Erdoğan'ın geçtiğimiz günlerde Ağrı'da düzenlediği mitingde "Bağımsızlara oy vermeyin. Oyunuzu israf etmeyin" şeklindeki sözlerini de eleştirdi. Bölgedeki siyasi iradenin Meclis dışında tutulmasının, bölgedeki demokratik işleyişe zarar verdiğini dile getiren Baran, "Yıllardır var olan bir kitle var. Bunların önü bir şekilde kapatılıyor. Ama bu sefer başka bir yerden patlıyor. Eğer Meclis'e girilmesi gerekiyorsa girilecektir. Meclise kim girerse girsin, vaatleri takip edilecektir” dedi. Bölge insanının en önemli ihtiyacının huzur ve istikrar olduğunun, herkesin öncelikle "iş ve aş" sorununun çözülmesini beklediğinin altını çizen Baran, iş dünyasının ise daha çok üretim ve daha çok istihdama odaklandığını belirtti.

"DOĞU'YA BAKIŞIN DEĞİŞMESİ GEREKİYOR"

Baran, şöyle konuştu:

“İş ve aş üzerinden politika olmaz. Bizim iş dünyası olarak isteğimiz daha fazla istihdamdır. Bizim bölgemizde, bir kişi istihdam edildiği zaman beş kişi istihdam edilmiş gibi oluyor. Bütün bunların tesis edilmesi için ilk önce batıdan doğuya bakışın değişmesi gerekiyor. Töre, dayak, intihar gibi konularla bölgenin imajıyla ilgili sorunlar yaratılıyor. Türkiye’de her bölgenin böyle sorunları var. Ama konu doğu ve güneydoğu olunca çok daha ön plana çıkıyor.”

"ERKEK İŞ ADAMLARI UZUN SÜRE BİZİ DIŞLADI"

Son yıllarda "Anadolulu İş Kadınları" adını koydukları hareketle, Anadolu illerinde kadın dernekleri kurulması için bir dizi toplantı gerçekleştirdiklerini ve bu çabaların meyvesini almaya başladıklarını dile getiren Baran, geçtiğimiz ay Diyarbakır’da düzenledikleri “Anadolulu İşkadınlarının İş Dünyasındaki Yeri” konulu toplantıya 25 ilden 125 iş kadınının katıldığını hatırlattı. Baran, "2004 yılında 8 yürekli iş kadını olarak DİKAD'ı kurduğumuzda, uzun süre erkek işadamları bizi aralarına almak istemedi. Ama bu dönemde bölgeyi ziyaret eden Ömer Sabancı ve Rifat Hisarcıklıoğlu'nun bizlerle ilgilenmesi, ülke genelinde tanınmamıza yardımcı oldu" diye konuştu.

"TÜSİAD BAŞKANI'NIN BİR KADIN OLMASI SEVİNDİRİCİ"

Diyarbakır’ın ardından Mardin, Şanlıurfa, Adıyaman ve Van’da da işkadınlarının dernek kurduğunu, yakın zamanda da Tunceli, Kars, Ağrı, Elazığ, Batman ve Muş'ta da benzer dernekler kurulacağını ifade eden Baran, yeni kurulacak derneklerle birlikte bölgede bir dernek çatısı altında toplanmış iş kadınlarının sayısının bine ulaşacağını kaydetti. Baran, bu süreçte TÜSİAD gibi önemli bir örgütün başına bir kadının getirilmesinin de Türkiye açısından sevindirici bir gelişme olduğunu vurgulayarak, "Arzuhan Hanım'ın kadınların iş dünyasındaki yerini sağlamlaştıracağını umuyoruz" dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!