İş Yasası'nda pazar kavgası

Güncelleme Tarihi:

İş Yasasında pazar kavgası
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 10, 2003 01:43

İş Kanunu'nda yapılan düzenlemeyle işçilere cumartesi günleri de çalışma zorunluluğu getirildi. İşçilerin yıllık izinleri 2 gün uzatıldı.

İş Yasası'na pazar gününün resmi tatil olduğuna ilişkin bir ayrıntı konulmaması TBMM'de CHP ile AKP arasında, ‘‘Tatil cuma gününe mi kayıyor’’ kavgası çıkardı. CHP'li İzzet Çetin, ‘‘İsteyen işyeri cuma gününü resmi tatil ilan edecek’’ dedi. AKP'liler bu bakışa tepki gösterdi.

İş Yasası'nda yapılan düzenlemeyle cumartesinin çalışma günü haline getirilmesi TBMM Genel Kurulu'nda ‘‘pazar kavgası’’na yol açtı. CHP Kocaeli Milletvekili İzzet Çetin, bu düzenlemeyle İş Kanunu'nda pazar gününün ‘‘Resmi tatil’’ olduğuna dair hiçbir hüküm kalmadığını söyledi. Çetin, ‘‘Böylece Kombassan, AKP'li belediyeler gibi isteyen kurum, Cuma gününü resmi tatil günü yapabilecek’’ iddiasında bulundu.

İş Kanunu'nun en çok tartışılan hükmü, ‘‘Hafta tatili ücreti’’ni düzenleyen madde oldu. Mevcut yasada, cumartesi günleri tamamen çalışılmayacağı veya saat 13.00'ten sonra çalışmanın duracağı hükmü yer alıyor. Mevcut yasanın bir başka maddesinde de çalışma günleri ‘‘Bu kanun kapsamına giren işyerlerinde haftalık tatilden önceki 6 iş günü’’ olarak tanımlanıyor. Bu hükümler, cumartesiden sonra gelen pazar gününün resmi tatil olacağını gösteriyor.

YENİ DÜZENLEME

Yeni düzenlemeyle cumartesi gününe ilişkin düzenleme yasadan çıkarıldı. Böylece cumartesi günleri, normal çalışma günü haline getirildi.

Yeni düzenlemede, ‘‘Bu kanun kapsamına giren işyerlerinde, işçilere tatil gününden önce 63. maddeye göre belirlenen iş günlerinde çalışmış olmaları koşulu ile 7 günlük bir zaman dilimi içinde kesintisiz en az 24 saat dinlenme (hafta tatili) verilir’’ hükmü yer aldı. Böylece, işyerlerine 7 gün içinden herhangi bir günü tatil ilan etme imkanı veriliyor.

CUMA TARTIŞMASI

CHP'li Çetin, önceki akşam TBMM Genel Kurulu'ndaki konuşması sırasında, Hafta Tatili Kanunu'nda tatil gününün pazar olarak belirtilmesine karşılık İş Kanunu Tasarısı'nda, ‘‘7 günlük bir zaman dilimi içinde hafta tatili verilir’’ ibaresinin yer aldığını belirtti.

Çetin, ‘‘AKP, pazar olan hafta tatilini cuma gününe mi kaydırıyor? Bunun ilk denemesini burada mı yapıyorsunuz’’ diye sordu. Maddenin düzeltilmesini isteyen Çetin, ‘‘Türkiye Cumhuriyeti'nin değerlerini, laik Cumhuriyetin kurallarıyla, demokrasi ile oynamayın’’ uyarısında bulundu.

AKP'LİLERİN TEPKİSİ

Çetin'in sözlerine AKP'liler büyük tepki gösterdi. TBMM Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Mahfuz Güler, tasarıda tatil gününün Cuma olarak düzenlenmesine ilişkin ‘‘İma yoluyla bile olsa’’ bir hüküm bulunmadığını söyledi.

Güler, ‘‘CHP'li Çetin, üyemiz olmadığı halde zaman zaman komisyonumuza gelerek sorumsuzca konuşuyor. Haftalık izin gününü Cuma günü olarak ifade etmesi ve konuyu laiklikle ilişkilendirmesini kınıyorum. Peki Pazar günü çalışan biri ne zaman izin yapacak’’ dedi. Çetin, ‘‘Sorumsuz’’ lafını başkana aynen iade ettiğini söyledi.

Hitler benzetmesi

İş Kanunu değişikliği görüşmelerinde ilginç tartışmalar yaşandı. AKP Kilis Milletvekili Hasan Kara, ‘‘Halkın iradesine saygı göstermek gerekir. Bizi eleştirenlere halk yanıt verecektir’’ dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Hasan Aydın ise bu sözler üzerine, ‘‘Hitler'i de halk getirdi’’ diye yanıt verdi. Bu sözler de AKP'lileri sinirlendirdi. AKP'liler, ‘‘Bu nasıl benzetme’’ diye tepki gösterdi. Aydın, ‘‘Unutmayın ki, bu halk 2002 yılında sandığa gömdüklerini 1999 yılında getirmişti. Yani halkın iradesi herkesi yansıtmıyor’’ dedi.

İş Güvencesi çöpe mi gidiyor

CHP Milletvekilleri, yeni İş Kanunu ile İş Güvencesi Yasası'nın çöpe gideceği görüşünü savundular. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu ise bunun gerçeği yansıtmadığını söyledi.

Başesgioğlu, düzenlemeyle 2 milyon 800 bin işçinin iş güvencesi kapsamına gireceğini kaydetti. Başesgioğlu, ‘‘Gönül ister ki, bu daha yaygınlaşsın ve kimse iş güvencesi şemsiyesi dışında kalmasın. Ama şartlar gele gele burasıdır’’ dedi.

Başesgioğlu, Türkiye'de 5 milyon işçi içinde sadece 700 bininin sendikalı olduğunu anımsattı. Başesgioğlu, ‘‘Bunun sorumluluğunu kim üstlenecek? Geçmişte ne iş güvencesi vardı ne de başka esnek çalışma yöntemleri. Niye artmadı sendikalı sayısı’’ diye sordu.

Başesgioğlu, yeni çalışma yöntemlerini ne kendisinin ne Hükümet'in ne de Türkiye koşullarının icat ettiğini, bunların 20 yıldan beri Avrupa'da uygulandığını vurguladı.

Esnekliği biz istedik, cumaya karşıyız

Türkiye İşveren Sendikaları Konfedarasyonu Başkanı Refik Baydur, pazar gününün bugüne kadar sadece özel sektörde mecbur tatil olduğunu hatırlatarak, yeni düzenlemenin hem işçi hem de işverene saatleri birleştirme avantajı sağladığını söyledi.

Pazar gününün resmi tatil olmaktan çıkarılmasının ardından cuma gününün resmi tatil ilan edilmesi gibi bir durumun gündeme gelemeyeceğini söyleyen Baydur, ‘‘Böyle bir durum hocaların hazırladığı İş Yasası'nın özüne de aykırı. Pazarın resmi tatil olmaktan çıkarılması, çalışma hayatının daha esnekleştirilmesini amaçlıyor. Cuma günü tatil denilemez. Burda amaç mecburi tatilin kaldırılması gününün değiştirilmesi değil. Böyle olursa, buna bütün sivil toplum kuruluşları, bütün herkes karşı çıkar’’ diye konuştu. Baydur, ‘‘Yeni yasayla işçinin günde 3 saat fazla mesaiyi geçirmemek üzere 11 saat çalışarak 45 günü doldurması halinde 4 gün izin hakkı kazanıyor.

Avrupa'da da rotasyonla tatil var

Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) Başkanı Tuğrul Kudatgobilik, pazar gününün resmi tatil olmaktan çıkarılmasının cuma gününün tatil olması anlamını taşımadığını belirterek, ‘‘Bu düzenleme, sanayi işletmelerinde tatil gününün çalışılan herhangi bir günden sonraki gün olmasını, rotasyonun yapılabilmesini amaçlıyor. Bunun Avrupa’da pek çok ülkede uygulaması var’’ dedi. Pek çok sanayi işletmesinin bazen iki, bazen üç, bazen dört vardiya çalışmak zorunda olduğuna işaret eden Kudatgobilik, cuma gününün resmi tatile dönüştürülmesinin mümkün olmadığını söyledi. Kudatgobilik, İş Yasası'ndaki bu düzenlemenin AKP Hükümeti öncesinde 9 bilim adamı tarafından hazırlandığını hatırlatarak, ‘‘Türkiye, Avrupa'da olan bütün AB ülkelerinde uygulanan bir esnekliğe 30 yıl sonra kavuşma noktasında’’ dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!