İrtica hâlâ devam ediyor

Güncelleme Tarihi:

İrtica hâlâ devam ediyor
Oluşturulma Tarihi: Aralık 28, 1997 00:00

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 97'yi değerlendirmek, 98 hakkında da görüş belirtmek amacıyla düzenlediği basın toplantısında yazılı metni okumayı, Bangladeşli şair Nazrul İslam'ın, Atatürk için yazdığı şiirinin ‘‘Adı; Kemal... Varımız, yoğumuz’’ dizesiyle bitirdi. Demirel, güncel konulara ilişkin soruları da şöyle yanıtladı:

BİLDİRİ

Gazetelerde gördüm. Masama baktım görmedim. Şimdi yine bakarım. Eğer varsa yapacağım muamele benden istenene bağlı; Makul, kanuni ise icabını yaparım. Ben tartışmaya girmem ama görülmekte olan bir dava ile tartışmayı kim yapıyorsa yapsın yanlış.

İRTİCA

Türkiye'de irtica tehdidi kaygı verici durumlar almıştır. Bundan dolayı da rahatsızlık meydana gelmiştir. Tartışma Cumhuriyet'in temel nitelikleri meselesiydi. Bu yeni değil. Demokrasi olmadan laiklik olmaz. Devletle din ayrılmış olsa bile din istismarı yapılmıştır. Yapılınca da sıkıntılar meydana geliyor. Ne tartışılırsa tartışılsın ama bölünmez bütünlük, dinle devletin tekrar birleştirilmesi gibi tartışmaları Türkiye kaldıramaz. 1997'de bunlara şahit olduk. Bundan fazlasını söylemeyeyim. Hadise henüz oluş halindedir, henüz bitmiş değil, devam ediyor.

SUSURLUK

Mesele yargıdadır. Yargı hadiseyi, suç ve suçlu kimse bulup çıkaracaktır. Ona da müsaade etmek lazım. Yargısız infaza gidilirse kuvvetler ayrılığı prensibine uyulamaz. Çok tartışılmıştır ama yine de bunu kanalına koyacak olan yargı organıdır. Yargının çalışmasına mani hiçbir şey yoktur. Bekleyeceğiz, göreceğiz neticeyi. Hukuka güveneceksiniz, kanunlara sarılacaksınız. Geç olur, tartışılır ama çözülür. Çok enteresan açıklamalar yapılıyor. Ben de, sen de, Hanefi Avcı da söyler. Ama ispatlamak gerekir. Suç sabitlenmedikce yargısız infaz olur, yeni ‘Dreyfus’lar yaratılır.

BAŞKANLIK

Sadece benim tartışmam, başkalarının seyirci kalması olayı değil. Sistemi tartışın, bunun içine başkanlık da dahil. Ama bugünkü uygulamayı halkın memnun olacağı şekle getirin. Sistemde gerekli düzenlemeler yapılmalı. ‘Yetkim olsa Meclis’i hemen fesheder, seçimle giderim' dedim de, ne zaman dedim; 23 Nisan 1997... Köprülerin altından ne kadar sular aktı kardeşim... Seçim Meclis'in işi. Onu dedim ama şartları vardı.

ARA REJİM

Ara rejim diyenler, ara rejimin ne olduğunu bilmiyor. Getirip istifasını vermiş, baskı altında kaldım da dememiş. ‘Gerginlik oldu, benden bu kadar, benimki bu kadar’ demiş. Yeni hükümet aynı yerden, aynı Meclis'ten güvenoyu almış. Bunda acaiplik var mı? Garip senaryolara göre varlığınızı borçlu olduğunuz çok partili rejimi kötülemek, siyaseti ve siyasetçiyi güvenilmez hale getirmek akıl işi değil. Bu fuzuli bir iştir.

28 ŞUBAT

Böyle bir süreç yok. ‘Rızamızla yapmadık’ diyenler varsa, onlara ben değil siz cevap verin. Olur mu öyle, ‘rızamla yapmadım’... Eğer o konuyu bana açtıracaksan, çok konuşurum. Uygulamayacağın bir karar varsa onu da gelip MGK'ya söyleyeceksin. Böyle durum da yok.

‘Aykırı’ seğmeni azletti

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Atatürk'ün Ankara'ya gelişinin 78. yıldönümü nedeniyle Ankara milletvekilleri ve Ankara Kulübü seğmenlerinden oluşan ‘Seğmen Alayı’nı kabul etti. Ankara Kulübü Başkanı Bülent Kalıpçı 5 yaşından bu yana, 7 yıldır seğmenlik geleneğine aykırı olarak seğmenlik yapan küçük Merve Efe'nin seğmenliği bırakma beratını Cumhurbaşkanı'nın imzalamasını istedi. Merve Efe, seğmenlikten ayrılış beratını imzalayan Cumhurbaşkanı'na, ‘‘Gönlüm halen seğmenlikte’’ diyerek, seğmen giysilerinde kullandığı hançeri hediye etti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!