İntiharlar için beş okula destek timi

Güncelleme Tarihi:

İntiharlar için beş okula destek timi
Oluşturulma Tarihi: Ocak 31, 2002 02:23

İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey, intihar olaylarıyla gündeme gelen gözde okulların müdürlerini acil toplantıya çağırdı.

12 yabancı özel okul müdürüyle yapılan toplantı sonucu, Milli Eğitim Bakanlığı'nın rehberlik konusunda işbirliği yaptığı YÖRET Vakfı'nın ‘‘Kriz Müdahale Ekibi’’nden beşer kişilik iki grubun dört okula ‘‘Acil Psikolojik Destek Ekibi’’ olarak gönderilmesine karar verildi.

İntihar olaylarının çokluğuyla dikkat çeken Alman Lisesi ve son intiharla gündeme gelen Üsküdar Amerikan Lisesi'nin dışında, Saint Joseph ve İtalyan Lisesi de beşer kişilik rehberlik uzmanlarının kendi okullarına da gelmesi için gönüllü oldular. Bu arada diğer bazı okulların da YÖRET'ten uzman istemek için sıraya girdiği belirtiliyor.

Balıbey'le müdürlerin yaptığı toplantıda, rehberlik çalışmaları gözden geçirildi ve okulların sorunları dile getirildi. Özellikle, başta Alman Lisesi olmak üzere bazı okul müdürleri ise öğrencilerinin kamuoyuna potansiyel suçlu gibi lanse edilmesinden duydukları rahatsızlığı dile getirdiler.

Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey ise yabancı özel okulların yeterince rehberlik çalışmaları yaptıklarını, ancak son günlerdeki olaylar nedeniyle YÖRET Vakfı'yla gerçekleştirdikleri işbirliği için de takviye uzman ekibinin gönderildiğini söyledi. Bu dört okula gidecek ekibin, öncelikle o okulda görevli olan rehber öğretmenlerle işbirliği içine gireceğini ve onlara destek olacağını söyleyen Balıbey, gerekli görüldüğü takdirde diğer branş öğretmenleri ve öğrencilerle ve hatta velilerle de görüşebileceklerini vurguladı.

HER OKUL KRİZ EKİBİ KURMALI

Balıbey, YÖRET'in rehberlik ekiplerinin 15-20 gün boyunca okulda kalacaklarını, yapacakları görüşmeler sonucunda da birer rapor hazırlayacaklarını açıkladı.

YÖRET Vakfı Başkanı Nüket Atalay ise Milli Eğitim Müdürlüğü ile 17 Ağustos 1999'daki Marmara depreminden sonra Acil Psikolojik Destek Ekibi oluşturduklarını söyleyerek, ‘‘Okullarda yaşanan her türlü kriz için bir alt yapı mevcut. Doğal afet, intihar, şiddet olayları, hastalık ve ölüm karşısında ekiplerimiz destek olarak okula gidiyorlar’’ dedi. Krizlerde, her okulun kendine özgü bir planı olması gerektiğini söyleyen Atalay, ‘‘Önceden yapılacak önleyici çalışmalar olmalı. Kriz gelir, 'geliyorum' demez. Okullar hazırlıklı olunca krizler daha az hasarla atlatılır’’ diye konuştu.

Atalay, ‘‘Bundan sonra yapılmasını istediğimiz çalışma ise, her okulun kendi kriz ekibini oluşturması. Bunun için de eğitim programı hazırlıyoruz. Bu olaylar bizim program yapmamızı hızlandıracak. Bu programla kriz anında okulun kimleri görevlendireceği, nasıl çalışma yapacakları tasarlanacak. Birtakım modeller var. Bu modelleri Türkiye'ye uygun hale getirmeye çalışıyoruz’’ dedi.

PSİKİYATRİSTLERİN ORTAK GÖRÜŞÜ

‘Asıl Efe’nin yardıma ihtiyacı var’

Kolejli öğrencilerin intiharlarında adı geçen Efe Tuzcu'nun arkadaşlarıyla chat'leşirken söylediklerini değerlendiren psikiyatrlar, gencin sağlıklı bir ruh yapısına

sahip olmadığını ve yardıma ihtiyaç duyduğunu belirttiler. Pskiyatrlara göre, Efe Tuzcu, aslında kendi kişilik bozukluğu ve intihar dürtüsünü ifade ediyor.

KİŞİLİK BOZUKLUĞU VE KİMLİK KRİZİ YAŞIYOR

Aslında görmeden, muayene etmeden biri hakkında fikir yürütmek hem doğru değil hem de zor. Ancak basına yansıyanlara göre, Tuzcu'nun sağlıklı bir kişilik olmadığını düşünüyorum. İnsanlara ölümü çekici kılmaya çalışan, ölüme teşvik eden düşünce ve tutumun neresi sağlıklı olur? Mesajlarının içeriğiyle kendi yaşadığı krizi yansıtıyor. Bir anlamda kendisinin yok oluş düşünce ve arzularını başkalarını teşvik ederek gerçekleştirmeye çalışıyor. Edilgen objelere (chat yaptığı diğer gençler) kendi dürtü, kimlik krizi ve bozukluğunu yansıtıyor. Kişilik yapısı telkine açık değil gibi. Aktif ve protesto içeren bir karakter. Kendi hastalıklı psikolojisini, başka objeler yani kişilerle gerçekleştirmeye çalışıyor. Kişilik bozukluğu ve kimlik krizi yaşadığını düşünüyorum.

İNTERNETTEKİ KİŞİLİK, KİŞİLİĞİN BÜTÜNÜ DEĞİL

Efe Tuzcu'nun kişiliğini bilmeden konuşmak çok doğru değil. Ancak kişilerin internetteki rolleriyle gerçek yaşamdaki rolü çok farklı olabilir. Anlaşıldığı kadarıyla internette, chat yaptığı kişiye göre çok daha baskın bir role soyunmuş. Gerçek yaşamında nasıl olduğu bir soru işareti. Ailesi ile yakın çevresinin vereceği bilgiler, internetteki rolünden çok farklı olabilir. Kişilik bir sürü parçalardan oluşuyor. İnternette bu parçaların bir tanesini ön plana çıkarılır. İnternette ortaya konan kişilik, kişiliğin bütünü değildir. Bazen ön plana çıkartılan kişilik parçası, gerçek kişiliğin abartılı bir parçası olabiliyor. Hatta internetteki kişiliği ile gerçek hayattaki kişiliği çok farklı da olabiliyor. Görülüyor ki Tuzcu'nun internetteki kişiliği başkalarını tehlikeli noktalara sokabiliyor. Chat'leşen bu gençler yaklaşık aynı yaş grubundalar. Çünkü birbirlerini daha iyi anlıyorlar. Tuzcu'nun chat'lerinden anlaşıldığı kadarıyla, hiyerarşik olarak baskın, karşısındakiler pasif. Yaş olarak aynı olsalar da yönlendirme anlamında farklılar.

KENDİNE ÖRNEK ALABİLECEĞİ BİR KİŞİ YOK

Basına yansıyanlardan anlaşılıyor ki aile içinde yetişmemiş. Küçük yaştan beri kendi başına, bakıcısıyla olmuş. Etrafında örnek seçeceği kişi olmadan büyümüş ve kendine göre bir dünya kurmuş. Böyle çocuklarda davranış bozukluğu yoğun görülür. Dünyasına uygun davranış modellerini de üretiyor. Kendine örnek alabileceği bir kişi yok. Bu da insanda davranış bozukluğu örüntüleri oluşturur. Bu örüntüler oluşurken, kendine göre bir dünya oluşturur ve bu dünyasında hareket eder. Bu davranış bozukları düşüncede, fikirde ve davranışta olabilir. Kendi kurduğu dünyada insanları kendi doğruları doğrultusunda yönlendirmeye çalışıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!