İngiltere bütçe açığını azaltmakta kararlı

Bu plan geçmişi ödüyor. Geleceği planlıyor. Girişimcilerin başı çekeceği güçlü bir iyileşmeyi destekliyor. Çalışmayı ödüllendiriyor. Ve toplumumuzun zarar görmeye en açık kesimini koruyor.       �

Koalisyon Hükümeti bu cari yıla ait harcamaların bir incelemesini yapacağını bildirmişti: bu incelemeyi gerçekleştirip tamamladı ve inceleme sonunda altı milyon İngiliz Sterlini tutarında bir tasarruf belirledi. Ayrıca, Hükümet bağımsız Bütçe Sorumluluğu Bürosundan bu konuda bir rapor isteyeceğini de açıklamıştı ve bu rapor Büro tarafından hazırlanmış ve Hükümet’e sunulmuştur.   �

 �

Artık büyümeyi hesaplama ve mali tahminlerde bulunma yetkisi bağımsız bir organa verilmiş durumda. Görev süremizin hemen başında atmış olduğumuz bu kararlı adım, bize uluslararası piyasalarda itibar kazandırdı.         �

Bu çalışmalarla, Birleşik Krallık Hükümeti, Britanya’nın son derece büyük olan bütçe açığını, ülkeyi güçlendirip birleştirecek bir şekilde azaltma kararlılığını vurgulamıştır.  �

Mali yetki açısından uluslararası camianın görüşü en son yapılan G20 zirvesinde açık ve net bir şekilde ifade edilmişti ve Birleşik Krallık, bu hafta sonu Toronto’da yapılacak olan G20 Zirvesine de gene aynı mesajı götürecek. Hükümet, bankaların daha az risk taşıyan finansman profillerine geçmelerini teşvik amacıyla özel banka vergisi uygulamasını başlattı ve bu yaklaşımının Fransa ve Almanya tarafından da desteklenmesi Birleşik Krallık’ı son derece sevindirmiştir.

Bu noktadan sonra Hükümet, borç yerine tasarruf, yatırım ve girişime dayalı yeni bir ekonomik büyüme modeli geliştirecek.

Bu, ekonomiyi değiştirmek ve Birleşik Krallık’ın bölge ve sanayileri arasında dengelenmiş, özel sektör tarafından ilerletilen, sürdürülebilir bir büyümenin yolunu yapmak için atılan ilk adımdır.

Ayrıca bu Bütçe, iş dünyasını destekleyecek ve Birleşik Krallık’ın iyice azalmış rekabetçiliğini yeniden kazanacak bir plan ortaya koymaktadır.

Hükümet, desteği tekrar altyapıya, düşük karbon ekonomisine ve bölgesel kalkınmaya odaklarken, yönetmelikleri ve vergi oranlarını azaltarak iş çevrelerine daha fazla özgürlük tanımaktadır.

Bu bütçe çalışmasında alınan önlemler, iş dünyasına uzun vadeli yatırım yapma güvenini kazandırmayı ve yönetmelikler ile vergilerden kaynaklanan yükü hafifletmeyi amaçlıyor. Böylece, şirketleri yeni istihdam oluşturmaya ve işsiz kalanların tekrar işgücü piyasasına kazandırılmasına yardımcı olmaya teşvik etmeyi amaçlamaktadır.

Ayrıca bu bütçe, Birleşik Krallık’ı daha rekabetçi bir ülke konumuna getirecek.

Önümüzdeki dört yıllık süre içerisinde kurumlar vergisinin esas oranı yüzde 28’den yüzde 24’e düşürülecek. Bu, iş dünyası açısından iyi bir haber ve ayrıca açıklanan planlara dayalı olarak 2014 itibarıyla Birleşik Krallık’a G7 ülkeleri arasında en düşük ve G20 ülkeleri arasında da beşinci en düşük kurumlar vergisinin verileceği anlamına geliyor.

Standart KDV oranı önümüzdeki yıl Ocak ayından itibaren yüzde 17.5’tan yüzde 20’ye yükseltilecek olmasına rağmen, bu alanda Birleşik Krallık hala Avrupa Birliği ortalamasının altında olmayı sürdürecek.

Bu bütçe çalışmalarının merkezinde olan bir başka konu da adillik. Hükümet, zarar görmeye en açık kesimleri desteklemeyi sürdürmekle birlikte toplumun her bir kesiminin mevcut açığın azaltılmasına katkıda bulunmasını sağlamak konusunda kararlı.

Sermaye gelirleri vergisinde gerçekleşecek yüzde 18 – 28’lik artış, daha yüksek bir dilimden ve ilave oranlarda gelir vergisi ödemekle yükümlü mükellefler için doğru dengeyi sağlamış olacak.

Girişimci işyeri faaliyetlerine uygulanacak bu yüzde 10’luk sermaye gelirleri vergisi oranı, bir ömür boyunca elde edilen özellikli kazançların ilk 2 milyon sterlinlik bölümünden ilk 5 milyon sterlinlik bölümüne genişletilecek.

Bunların yanı sıra Hükümet, bankaların daha az risk taşıyan finansman profillerine geçmesini teşvik amacıyla özel banka vergisi uygulamasını da başlatmıştır.

Son olarak, Hükümet altyapıya yatırımın, ekonomik büyümede ve Birleşik Krallık’ın rekabet özelliğinin desteklenmesinde oynadığı rolün farkındadır.

Hükümet olarak mali açığı azaltmak için gereken adımları attığımız gibi, özel sektörden sağlanan altyapı projeleri için finansman artışını teşvik etmeye de çalışacağız.

Birleşik Krallık ve Türkiye, pek çok sektörde güçlü ve gittikçe artan bir ticaret ilişkisine sahip ve biz bu ilişkiyi koruyarak geliştirmek istiyoruz. Yapılan bu Bütçe çalışması da Britanya ekonomisinin “İş Yapmaya Hazır” bir ekonomi olduğunu göstermektedir.

* Birleşik Krallık Ankara Büyükelçisi