İKV: Gümrük Birliği erozyona uğruyor

Güncelleme Tarihi:

İKV: Gümrük Birliği erozyona uğruyor
Oluşturulma Tarihi: Ocak 29, 2002 00:00

İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Yönetim Kurulu Başkanı Meral Gezgin Eriş, Gümrük Birliği'nden elde edilen avantajlı durumun erozyona uğramak üzere olduğunu söyledi. İKV tarafından İstanbul Ticaret Odası'nda düzenlenen ''Avrupa Birliği'ne Uyum Sürecinde Türkiye: Ekonomik, Siyasi ve Sosyal Yaşama Etkileri'' konulu panelin açılışında konuşan Eriş, katılım müzakerelerinin başlatılması kararının alınması sağlanmadığı takdirde yakalanan bu önemli fırsatı tekrar elde etmenin çok zor olacağını söyledi. Eriş, Türkiye'nin 2000 yılında AB'ye sunduğu Ulusal Programı doğrultusunda uyum çalışmalarına süratle devam ettiğini, Anayasa değişikliklerinin ülkemizde olduğu gibi AB'de de memnuniyetle karşılandığını belirtti. AVANTAJLAR EROZYONA UĞRAMAK ÜZEREAB tam üyeliği hedefi doğrultusunda siyasi, ekonomik ve müktesebat uyumunun kriterlerinin eş zamanlı olarak yerine getirilmesinin şart olduğunu belirten Eriş, şunları söyledi:“Katılım sürecini bir bütün olarak algılamamız ve çalışmalarımızıbu anlayış çerçevesinde şekillendirmemiz gerekmektedir. Ülkemizin önce siyasi ve ekonomik kriterleri karşılamak, müktesebat uyumuna ise daha sonra devam etmek gibi bir lüksü yoktur. 1996 yılından bu yana AB ile sürdürdüğümüz Gümrük Birliği çerçevesinde elde ettiğimiz avantajlı durum erozyona uğramak üzeredir.”Eriş, katılım müzakereleri aşamasına gelindiğinde, müktesebata uyum sürecinin en baştan başlamayacağını, malların serbest dolaşımı, rekabet dışı ekonomik ilişikler gibi alanlarda yapılması gerekenlerin, GB sayesinde büyük ölçüde tamamlandığını, ancak müzakerelerin başlamasına kadar geçecek olan süreyi çok iyi değerlendirmek ve müzakerelerde çok daha hızlı ilerleyerek, AB tam üyeliğine giden yolun hem daha kısa hem daha kolay olmasını sağlamanın şart olduğunu belirtti.HEDEF 2002Eriş, ''2002 yılı ülkemizin AB ile bütünleşme hedefi açısından çok önemlidir. Bu yıl içerisinde uyum yönünde hızlı somut ve kararlı adımlar atılarak, yıl sonunda AB'nin Türkiye ile katılım müzakerelerinin başlatılması kararını alması sağlanmalıdır'' dedi. Önümüzde bu amaç doğrultusunda kaydettiğimiz aşamaları AB'ye anlatmak için çeşitli tarihler bulunduğunu hatırlatan Eriş, Mart ayı sonunda Ulusal Program'daki kısa vadeli önceliklerle ilgili sürenin tamamlanacağını belirterek, ''Bu tarihe kadar uyum yasaları da dahil olmak üzere kısa vadeli siyasi kriterleri yerine getirmiş olmalıyız'' dedi. Nisan ayında gerçekleştirilecek ortaklık konseyi toplantısı, Haziran ayında İspanya Dönem Başkanlığı sonunda düzenlenecek ortaklık konseyi toplantısı, Haziran ayında İspanya Dönem Başkanlığı sonunda düzenlenecek AB Zirvesi ve Kasım ayında Komisyon tarafından açıklanacak Türkiye'ye yönelik 2002 yılı ilerleme raporunun büyük önem taşıdığına işaret eden Eriş, bu çerçevede özellikle Haziran ayına kadar olan dönemde AB Dönem Başkanlığı'nı yürütecek İspanya'nın Türkiye'ye yönelik olumlu yaklaşımının çok iyi değerlendirilmesini ve Kasım ayına kadar da somut ilerlemeler kaydedilmesini istedi. AB'nin ise Türkiye açısından bu süreci kolaylaştırmak için taahhüt ettiği mali ve teknik desteği süratle sağlaması gerektiğini vurgulayan Eriş, mali yardım tüzüğünün Aralık ayı sonunda Konsey tarafından onaylanmış olmasını memnuniyet verici bulmakla birlikte, diğer aday ülkelerle karşılaştırıldığında AB'nin Türkiye'ye yönelik mali yardımlarının ne denli kısıtlı olduğunu ortada olduğunu kaydetti.REEL SEKTÖRKatılım müzakerelerinin başlamasının ön koşulunun siyasi kriterlerin yerine getirilmesi olmakla birlikte ekonomik kriterlerin de göz ardı edilmemesini isteyen Eriş, ''İçinde bulunduğumuz dönemde, ekonomi yönetimimizin, reel sektörü bu darboğazdan kurtarma yönündeki tedbirleri süratle hayata geçirmesi en önemli beklentimizdir'' dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!