İki cumhurbaşkanının güzel kız muhabbeti

Güncelleme Tarihi:

İki cumhurbaşkanının güzel kız muhabbeti
Oluşturulma Tarihi: Nisan 01, 2022 07:00

Dünyanın dört bir tarafında görev yapmış emekli Türk büyükelçilerinin hatıraları ‘Kayıt Dışı Anılar’ adlı kitapta toplandı. Tarihi ve renkli anıların anlatıldığı kitapta, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in Kazakistan ziyaretinde Nursultan Nazarbayev ile yaptığı esprili ‘güzel kız’ muhabbeti de yer aldı.

Haberin Devamı

ÇINAR Aldemir, Kazakistan Büyükelçisi iken 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, mevkidaşı Nursultan Nazarbayev’i ziyaret eder. Aldemir, o ziyarette yaşanan gülümseten diyaloğu kitapta şöyle anlatıyor: “Yemekte Cumhurbaşkanı Nazarbayev, büyükelçiliğimizin Almatı’dan Astana’ya nakli konusunu açtı. Elçiliğin yeri tartışmalıydı, Astana’ya taşınamamıştık. Nazarbayev gülerek ‘Büyükelçiniz, elçiliği Astana’ya taşımadı çünkü Almatı’daki güzel kızları bırakıp gitmek istemiyor’ dedi. Cumhurbaşkanımız Sezer’in cevabı ‘Sayın Cumhurbaşkanı, yani Astana’da güzel kızlar yok mu?” şeklinde oldu. Birlikte gülüştüler.”

İki cumhurbaşkanının güzel kız muhabbeti

Haberin Devamı

SANDUKALAR ERMENİ USTALARDAN

Emekli Büyükelçi Ender Arat, Halep Başkonsolosluğu’nda çalışırken, Suriye’deki Süleymanşah Türbesi’ne sanduka yaptırma talimatı alır: “Sandukaları Ermeni ustalar yapıyormuş. Ölçüleri verdik. 10 gün sonra sandukalar teslim edildi.”

Arat’ın, Dublin’deki bir hatırası ise şöyle:

“Taksiyle şehre indik. Şoför, İrlanda açlık yaşadığında Osmanlı padişahının buğday ve patates gönderdiğini anlatmaya başladı. ‘Zor zamanlarında yardım edenlerden para almam mümkün değil’ dedi.” 

İki cumhurbaşkanının güzel kız muhabbeti

Kazak kızları, Sezer ve Nazarbayev’in muhabbetine konu oldu.

AYŞE TATİLE NASIL ÇIKTI

Kıbrıs Barış Harekâtı özel şifresinin iletilmesine aracı olan genç diplomat Ertuğrul Apakan da “Bakan’ın kızı Ayşe tatile çıkabilirmiş” mesajını söylerken yaşadığı heyecanı kitapta paylaştı. Harekât öncesinde dönemin Dışişleri Bakanı Turan Güneş, Cenevre’de sorunun çözümü için görüşmeler yapıyordu. Görüşmelerden bir netice çıkmayacağı anlaşılınca Güneş, Başbakan’a iletilmek üzere Ankara’ya özel bir şifreli mesaj gönderdi. Şifreli mesajı, Başbakanlığa iletmek ise Ertuğrul Apakan’ın göreviydi. Apakan anlatıyor: “Cenevre’den Özel Kalem Müdürü Ömer Akbel arayıp Güneş’in Başbakan Ecevit’e sözlü mesajını iletti; ‘Ertuğrul, bir not daha var. Bakan’ın kızı Ayşe tatile çıkabilirmiş. Bunu da Başbakanlık Özel Kalemi’ne duyurmanı istiyoruz.’ Biraz tereddüt etmem üzerine ‘Ayşe’nin tatile çıkacağı notunu sakın unutma’ diye tembihledi. Müsteşar makamına geçip, notları okumaya başladım. Sonunda yine tereddütle ‘Efendim, Bakan’ın kızı Ayşe tatile çıkabilirmiş’ dedim. Müsteşar ‘İşte bunu söyleyecektin’ diyerek telefonla Başbakan Ecevit’i aramaya başladı.”

Haberin Devamı

KORUTÜRK’ÜN TÜRKÇE HASSASİYETİ

Emekli Büyükelçi Çınar Aldemir henüz genç bir diplomatken, Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’ün büyükelçileri kabulünde tercüman olarak görevlendirilir. Aldemir sonrasında yaşananları şöyle anlatıyor:

“Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk ilk kez yabancı büyükelçileri kabul edecekti. Rahmetli Korutürk, İngilizce bilmesine rağmen ‘Bir Cumhurbaşkanı kendi dilinde konuşur’ düşüncesindeydi. Genç bir diplomat için zor bir görevdi. Huzura ilk İsveç Büyükelçisi alındı. Cumhurbaşkanı’na Almanca hitap etti. Meğer Korutürk’ün iyi Almanca bildiğini de duymuş. Korutürk önce şaşırdı, bana dönüp ‘Lütfen Türkçe konuşacağımı söyleyin’ dedi. Görüşme İngilizce/Türkçe devam etti”

Haberin Devamı

DIŞİŞLERİ’NDEN SANDUKA TALİMATI!

Emekli Büyükelçi Ender Arat, 1973’te Halep Başkonsolosluğu’nda çalışırken, Suriye’deki Süleymanşah türbesine sanduka yaptırma talimatı aldıktan sonra yaşananları anlatıyor:

“Diyanet İşleri Başkanlığı üç tane işlenmiş sanduka örgütü göndermişti. Bakanlık bunlara uygun sanduka yapılması için telgraf gönderdi. Araştırdık, sandukaları Ermeni ustalar yapıyormuş. Arkadaşım Ohannes’e danıştım. Beni ustalara götürdü. Ahşap cinsini seçtik, ölçüleri verdik. Sandukaların üstüne haç koymamalarını tembihledik. 10 gün sonra sandukalar teslim edildi. Kamyona yükledik. Türbenin bulunduğu Karakozak köyünün muhtarını aradık. Sandukaları pancar motorlu iptidai sala yükledi, bizi türbenin bulunduğu adacığa getirdi. Askerlerimiz için değişik bir gün oldu. Sandukaları yerleştirdiler, kılıflarını örttüler”

Haberin Devamı

İRLANDALI ŞOFÖRDEN TARİH DERSİ!

Arat, iki diplomat arkadaşıyla bir kurs için gittikleri Dublin’deki bir hatırası ise şöyle:

“Bir akşam üstü taksiyle şehre indik. Konuşurken şoför ‘Siz hangi millettensiniz?’ diye sordu. Türk olduğumuzu söyleyince geçmişe İrlanda açlık yaşadığında Osmanlı padişahının (Sultan Abdülmecit) iki gemi ile buğday ve patates gönderdiğini anlatmaya başladı. Doğrusu her üçümüzde ilk defa duyuyorduk. ‘Zor zamanlarında İrlanda halkına yardım edenlerden para almam mümkün değil’ dedi. Biz de onu içki içmeye davet ettik. Barda özel bir doğum günü partisi varmış, bizi almadılar. Şoförümüz araya girdi, Türkiye’den geldiğimizi söyledi. İçeri gitti, partiyi veren çift ile geri döndü. Çift partiye katılmamızdan çok mutlu olacaklarını söyledi. Osmanlı’nın asırlar önce yaptığı yiyecek yardımı, bizim taksi parası vermememize ve gecenin geç saatlerine kadar bedava içki içip eğlenmemize neden oldu”

Haberin Devamı

SABIRSIZ SARKOZY!

Eski Paris Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu da Sarzkozy’e ‘Güven Mektubu’ sunduğu güne dair 'hoş' bir hatırası var:

“Benden epey yaşlı Belçika büyükelçisi bana ‘Sakın lafı uzatmayın. Sarkozy lafı uzatan büyükelçilerden hoşlanmaz, mektubu yırtar gibi elinden alır’ dedi. Ben hemen Azerbaycan büyükelçisini de uyardım. Sıra bana gelince mektubumu mümkün olan en kısa cümlelerle Sarkozy’ye verdim. ‘Büyük ülkenizi ziyaret edeceğim’ demekle yetindi. Yedinci sıradaki Slovakya büyükelçisi lafı çok uzatınca, Sarkozy kolunu tutarak müdahale etti. ‘Kaç yaşındasın?’ diye sordu. Büyükelçi 40 yaşında olduğunu söyleyince Sarkozy ‘Belli oluyor’ diye cevap verdi. Sonra Sarkozy ‘ABD başkanından bile daha meşgulüm’ diyerek salondan ayrıldı. İçimden geçenleri burada yazamıyorum.”

BAKMADAN GEÇME!