İki camide ısıtma tehlikesi

Güncelleme Tarihi:

İki camide ısıtma tehlikesi
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 26, 1999 00:00

Haberin Devamı

Dünyada ilk kez biri 19'ncu, biri de 16'ncı yüzyıldan kalma ama kaloriferli, sıcak sulu iki tarihi camimiz oldu: Dolmabahçe ve Kılıç Ali Paşa. Ama Koruma Kurulu'nun izni olmadan döşenen ısıtma sistemi yüzünden nem dengeleri bir anda allak bullak olan camilerin çinileri dökülecek.

Yerli ve yabancı pek çok mühim şahsiyetin İstanbul'daki gezi programında mutlaka yer alan tarihi bir mekan Dolmabahçe Camisi. Özellikle Cumharbaşkanı Süleyman Demirel İstanbul gezileri sırasında namazlarını mutlaka burada kılar. Cami, bu protokol özelliği nedeniyle İstanbul'un tarihi ve mimari açıdan önemli diğer camilerinden biraz daha göz önündedir. Ama bu camiye göz göre göre ısıtma sistemi döşendi. Üstelik İstanbul 1 Numaralı Tabiat ve Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu'nun ‘‘ısıtılması nem dengesinin bozulmasına neden olacağından bezemelerinin zarar görebileceği, ısıtma sisteminin mekan düzenini bozabileceği, yapı sistemini olumsuz yönde etkileyeceğinden ve hiçbir dönem camilerde ısıtma sistemi yapılmadığından ısıtma projesinin kabul edilmeyeceğine’’ karar vermesine rağmen ısıtma sistemi döşendi.

Kim yaptı?

Dolmabahçe ve Kılıç Ali Paşa camilerine ısıtma sistemi kurulmasına kimin karar verdiği ve bu kararı kimin uyguladığı konusu ise belirsiz. İki cami de mülk olarak Vakıflar'ın sorumluluğunda ve işleyiş olarak da İstanbul Müftülüğü'nün denetiminde. Ancak haberimiz sırasında iki kurum da yapılan izinsiz inşaatla ilgilerinin olmadığını söyledi. İki kuruma da gönderdiğimiz ve aynı soruları (Kurul kararına rağmen ısıtma sisteminin kurulmasına nasıl karar verildi ve camilerin bozulan nem dengelerinin yeniden sağlanması için neler yapılıyor ya da yapılacak?) içeren iki dilekçemize de aynı cevap geldi.

İstanbul İl Müftülüğü'nden bir görevli, konunun kendilerini değil, Vakıflar'ı ilgilendirdiğini, kendilerinin bu tür uygulamalar yapmaya yetkili olmadığını söyledi. Ama duyumlarımız iki cami için de ısıtma sisteminin kurulmasının müftülüğün isteği üzerine yapıldığı yönünde. İkinci cevap daha da ilginç. 1993 yılında Kurul'a başvurarak sistemin kurulması için izin isteyen Vakflar Bölge Müdürlüğü'nün dilekçemize cevabı şöyle: ‘‘İstanbul'da bulunan Dolmabahçe Camii ve Kılıç Ali Paşa Camii'nde yapılan ısıtma tesisatı idaremizin tamamen bilgisi dışında yapılmıştır. Bu konuda tarafımızdan herhangi bir izin verilmemiştir.’’

Vakıflar Bölge Müdürlüğü açıklamasında ayrıca, ‘‘Kurul'dan izin alınmadan inşai faaliyette bulunanlar hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulmuş olup, İstanbul Valiliği'ne, İl Müftülüğü'ne, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne, Beyoğlu Kaymakamlığı'na ve İGDAŞ Tic. A.Ş.'ye diğer bütün tarihi eser yapılarda idaremiz izni ve Koruma Kurulu onayı alınmaksızın bu tür çalışmalara izin verilmemesi hususu bildirilmiştir,’’ deniyor.

Çinileri mi dökülür?

Abdülmecid'in annesi Bezmialem Valide Sultan tarafından yaptırılmaya başlanan, ölümü üzerine Abdülmecid tarafından tamamlanan ve 23 Mart 1855'de ibadete açılan Dolmabahçe Cami günümüzün ihtiyaçlarını karşılamadığı ya da yukarıda sözünü ettiğimiz 'protokol' özelliği nediniyle olsa gerek ısıtma sistemine kurban gitti. Her ne kadar caminin yapı özellikleri nem dengesi üzerine kurulu olsa da, ‘‘gelenler üşüyeceğine, bırakın çiniler dökülsün’’ tercihi yapılmış ve hünkar mahveline bir doğalgaz kazanı yerleştirilmiş. Bu durumda olan diğer cami Kılıç Ali Paşa Cami ise Mimar Sinan'ın son dönem eserleri içinde en önemlilerinden biri. Kılıç Ali Paşa Camisi daha önce de tarihi eser kaçakçılarının kurbanı olmuş ve 16. yüzyıldan kalma tarihi İznik Çinileri çalınmıştı. Şimdi bir de cami tuvaletlerinin hemen yanına son derece 'şık' bir doğalgaz kazanı yerleştirildi.

Aslında ‘‘bunda şaşıracak ne var ki,’’ demek mümkün. Her ne kadar Koruma Kurulu bu tür yapılarda ısıtma sisteminin olamayacağına karar vermişse de camilerin mutlaka ısıtılması gerektiğine karar veren biri kolları sıvamış ve böyle bir tarihi mirasa kalorifer sistemini ekleyivermiş. Artık İstanbul'un sıcak sulu, kaloriferli ve deniz manzaralı, protokole yönelik lüks camileri var.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!