Hz. Muhammed’e Allah’ın uyarısı ve körlük

Güncelleme Tarihi:

Hz. Muhammed’e Allah’ın uyarısı ve körlük
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 15, 2010 00:00

İranlı yönetmen Majid Majidi’nin Türkçeye “Cennetin Rengi” olarak çevrilen, Farsçası “Hüda’nın Rengi” anlamına gelen “Rang-e Khoda” olan filmi, parmaklarıyla Allah’ı görmeye çalışan “Kör” Muhammed’in “Kalp gözü kapalı” babasıyla ilişkisini anlatır.

Kalpler körleşir

Majidi, ihtimal ki Hacc Suresi’nin 46’ncı ayetini düşünerek çekti filmini; en azından bu satırların yazarı böyle düşünüyor. Muhammed ile babası arasındaki ilişki, “Yeryüzünde hiç dolaşmıyorlar mı ki ibret alacakları kalpleri yahut işitecek kulakları olsun! Şu bir gerçek ki gözler körleşmez, fakat göğüslerdeki kalpler körleşir” ayetinde yer buluyor. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayınlanan “Kur’an Yolu” adlı tefsire göre, Allah’ın Hz. Muhammed’e, “Sert bir üslup taşıyan tek öğüt ve uyarısı” da gözleri görmeyen bir kişi nedeniyle oluyor. Hz. Muhammed’in Allah tarafından uyarılmasına neden olan kişi Abdullah İbn Ümmi. Mushaftaki sıralamada 80, iniş sırasına göre 24’üncü sure adını, “Suratını astı” anlamına gelen “Abese” sözcüğünden alıyor. Bazı İslam kaynaklarında, Abdullah’ın özrüne atıfla “A’ma” adıyla da anılıyor.

Hz. Muhammed rahatsız olunca

Rivayet şöyledir: “Bazı Mekkelilere İslam’ı tebliğ ettiği sırada Hz. Muhammed’in yanına gözleri görmeyen Abdullah gelir; ayetlerden bazılarını kendisine açıklamasını ister. Sözlerinin kesilmesinden rahatsız olan ve tebliğinin etkisinin azalacağını düşünen Hz. Muhammed, Abdullah’a ilgi göstermez. Bu ilgisizlik, Hz. Muhammed’e, Abese Suresi’nin “uyarı” niteliği taşıyan ilk on ayetinin inmesine neden olur.

Belki o arınacaktı

Surenin ilgili ayetleri şöyledir: “Suratını astı, yüzünü çevirdi. Çünkü ona gözü görmeyen biri gelmişti. Sen nereden bileceksin, belki o arınacaktı. Yahut o öğüt alacak da öğüt kendisine fayda verecekti. Sen ise kendini her şeye yeterli görenle ilgileniyorsun. Onun arınmamasından sen sorumlu değilsin! Ama gönlünde Allah korkusu taşıyarak koşup sana gelenle ilgilenmiyorsun!”

Rabbimin azarlaması

Ayetin Hz. Muhammed üzerindeki etkisi ise “...Zaman zaman Abdullah’ı gördüğünde ‘Kendisinden dolayı rabbimin beni azarla­dığı şahsa merhaba!’ diyerek ona iltifatta bulunduğu rivayetiyle İslam tarihindeki yerini aldı.

Sorular ve yanıtları

Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı’ndan:
SORU: Kaza oruçlarının aralıksız olarak tutulması şart mıdır?
YANIT: Ramazan ayında tutulmayan oruçların ve başlanıp da bozulan oruçların kaza edilmesi gerekir. Kuran-ı Kerim’de, “İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan, tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde tutar” buyrulmaktadır (Bakara, 2/184). Kaza oruçlarının aralıksız tutulması hakkında herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Kazaya kalan oruçlar art arda veya ayrı günlerde tutulabilir. Ancak, bir an önce tutulması uygun olur.

Ramazan Sözlüğü

HÜZÜN: Hüzün, bir ahlâk terimi olarak, insanın maddî veya manevî kayıp ve eksikliklerinden duyduğu üzüntü ve keder anlamında kullanılmaktadır. Kuran’da iki ayette hüzün, üç ayette aynı anlamı taşıyan “hazen” otuz yedi ayette de aynı kökten fiiller geçmektedir. Birçok âyette Hz. Peygamber ve müminlerin, başlarına gelen sıkıntılar sebebiyle üzülmemeleri öğütlenmektedir. (bk. Âl-i İmrân, 3/139, 153; Hicr, 15/88)

Surelere isim veren ayetler

RA’D SURESİ: Mushaftaki sıralamada 13, iniş sırasına göre 96’ncı sure ismini 13’üncü ayetteki “gök gürültüsü” anla­mına gelen “Ra’d” sözcüğünden almıştır. Ayette gök gürültüsünün Allah’ı överek teşbih ettiği, yani Allah’ın ortaklardan, noksan sıfatlardan uzak ve şanının yüce ol­duğunu ifade ettiği haber verilir: “...Gök gürlemesi O’na hamd ederek tespih eder. Melekler de O’nun korkusundan tespih ederler. O yıldırımlar gönderir de onlarla dilediğini çarpar. ...”

NİHAT HATİPOĞLU: Soralım öğrenelim

1- İlham nedir? Kötü ilham alabilir miyiz? AYLA ŞEN/KARAMAN
İlham Allah’ın doğrudan veya melek aracılığıyla iyilik telkin eden bilgileri insanın kalbine ulaştırmasıdır. Kalbe gelen iyilik hissi ve hayır duygusu da bu türdendir. Allah bazen iyiliği de kötülüğü de kalbe ilham ederek kişiyi sınava tabi tutar (Şems 91/8). Ama daha önce de, insana doğruda yürüme ile ilgili emirleri ilettiği için, kötülükten sakınmasını ister. Bütün bunlarla beraber kalbe doğan ilham dini bilgi için bir referans değildir.
2- Aptes alırken ağzımıza aldığımız suyun ıslaklığı boğazımızdan içeri giriyor. Orucumuzu bozar mı? REYHAN AKMAZ/OSMANİYE
Oruçlu iken bunun sakıncası yoktur. Zira bundan sakınmak mümkün değildir. Ağzımızı çalkaladıktan sonra içerideki suyu dışarı dökeriz. Geride kalan ıslaklık orucu bozmaz.
3- Kabirdeki kişi ziyaretçilerini tanır mı? SELVİ MUTLU/KOCAELİ
Allah dilerse kabirdeki kişi kendisini ziyarete gelen kişiyi tanır. Haberdar olur. Okuduklarını duyar. Buna ait hadis kitaplarında, ilgili diğer eserlerde binlerce delil vardır. Hz. Peygamber (s.a.v.) Bedir’de hayatını kaybeden Mekke müşriklerine -gömüldükleri çukurun başında- hitap etmiştir. Hz. Ömer’in “Onlar sizi duyuyorlar mı” sorusuna karşı ise, “Evet duyarlar ama konuşamazlar” cevabını vermiştir.
4- Tuvalette aptes alınabilir mi? EBUBEKİR SÖNMEZ/MERSİN
Tuvalette aptes almakta hiçbir sakınca yoktur. Çünkü artık birçok yerde tuvalet ve banyo aynı odada yer almaktadır. Ancak tuvalette aptes alındığında zikir ve duaların yüksek sesle yapılmaması gerekir.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!