Huzurevinde ücretsiz İngilizce dersi

Güncelleme Tarihi:

Huzurevinde ücretsiz İngilizce dersi
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 09, 1999 00:00

Haberin Devamı

Sarıyer'deki İzzet Baysal Huzurevi'nde kalan Feriha Sezen, genç ya da yaşlı, isteyen herkese hiçbir ücret almadan İngilizce öğretiyor. İngilizce öğrenmek isteyenlerin sayısı arttıkça, huzurevi müdürü ders yapabilmeleri için onlara bir oda vermiş.

Feriha Sezen, İzzet Baysal Huzurevi'nde kalan yaşlılardan biri. Ama diğerleri gibi bütün gününü televizyon seyredek geçirmiyor. Feriha Sezen huzurevi çevresindeki ilkokul, lise ve hatta üniversite öğrencilerine sekiz yıldır hiçbir ücret almadan İngilizce dersi veriyor. İş güç sahibi olanlar da çeşitli nedenlerle İngilizce öğrenmeye Feriha Hanım'a geliyorlar.

1911, Samsun doğumlu ve İzmir Amerikan Kız Koleji mezunu Sezen, 1950 yılında Samsun'da İngilizce eğitimi veren bir dershane kuruyor. ‘‘O zamanlar geceleri bankacılar ve postacılar İngilizce öğrenmeye gelirdi. Ben gramer öğretiyordum’’ diyen Sezen, huzurevinde ders verme serüvenini ise şöyle anlatıyor.

‘‘Buraya sekiz yıl önce geldim. bir gün oturma salonunda otururken genç bir hanım içeriye girdi. Bana 'Siz İngilizce dersi veriyormuşsunuz. Ben Fatih Ormanları'nda ilkokul öğretmeniyim. İmtihana gireceğim. İngilizce'den geçebilirsem kıdem farkı alacağım. Bana yardımcı olur musunuz?’’ dedi. Ben de 'Hay hay işim yok zaten, buradayım' dedim. O hoca hanım her gün geldi, birlikte çalıştık. Muvaffak oldu ve birkaç milyon fazla maaş almaya başladı. Böylece beni Fatih Ormanı'ndan tanıdılar. Sonra çocuk yuvası müdiresinin kızı Derya, derken onun arkadaşı Semra geldi ders almaya. Ardından Hatice, Ahmet, Mustafa derken koskoca bir sınıf oldu. Şimdi benim öğrencilerim üniversitedeler’’. Feriha Hanım farklı seviyedeki öğrencileri için ayrı programlar hazırlıyor. Cumartesi günleri 4. ve 5. sınıf, pazar günleri ise ortaokul 1, 2, 3. sınıf öğrencilerine ders veriyor.

Yaşama kuvveti

İzzet Baysal Huzurevi Müdürü onlara İngilizce dersleri için bir de oda vermiş. Bütün yaz orada ders yapıyorlar. Yaz bitiyor ama öğrenciler derslere devam etmek istiyorlar. Kışın da devam ediliyor. Feriha Hanım gençlerle birlikte olmaktan ve onlara bu yaşında yardımcı olabilmekten dolayı gururlu. ‘‘Bir şeyler biliyorum da öğretebiliyorum diye kendimle övünüyorum, yaşam kuvveti buluyorum. Evlatlar uzaktalar, torunlar uzakta okruyorlar, eşinizi kaybetmişsiniz, dünyada kendinizden başka hiçbir şeyiniz yok. O zaman yaşama kuvvetini kendinizden alacaksınız.’’

Ondan İngilizce dersi almak isteyenler yalnızca öğrenciler değil. İngilizce bilmediği ve bu yüzden yabancı müşterilerle iletişim kuramadığı için patronu tarafından uyarılan bir garson gelip Feriha Hanım'dan yardım istemiş. ‘‘Geçenlerde genç bir garson gelip boynuma sarıldı. 'Nine, benim bir kız kardeşim bir de annem var. atron da beni işten atacak. Bana yardımcı olur musun?’’ dedi. Beraber epey çalıştık. Şimdi işinde gayet başarılı. Ara sıra gelir, bana çiçek getirir.’’

Ben çok mutluyum

Odasının duvarlarını minik öğrencilerinin onun için yaptıkları resimler süslüyor. Resimlerin arasında, İnönü'yle birlikte çekilen fotoğrafını gösteriyor. Samsun'da bir dönem CHP'nin Kadınlar kurulu Başkanı olarak da çalışan Sezen, eşinin ölümünden sonra kızının yanına, İstanbul'a geliyor ama ısrarla huzurevinde kalmak istiyor. ‘‘Burada ben çok mutluyum. Öğrencilerimle birlikte olup, onlara bir şeyler öğretmek bana gurur veriyor. bu yaşımda hala insanlara bir şeyler verebilmek çok güzel. 88 yaşındayım. Kafam kuvvetli, bakmayın vücuduma. Bina çökmüş ama temel sağlam. Beni yaşatan da bu.’’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!