Hürriyet'e mektuplar
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Şubat 10, 2003 01:50
Formula 1 sitemi
31 Ocak'ta dünyanın en önemli spor organizasyonlarından Formula 1'in üç büyük takımından biri olan BMW-Williams, 2003 yılı otomobili olan FW 25'i tanıttı. Ertesi günkü Hürriyet'te maalesef bu konuda ne bir haber, ne bir fotoğraf ne de yorum vardı. Bilindiği gibi Formula 1 organizasyonunun bir ayağı da Malezya'da yapılmaktadır. Ancak düzenleyiciler bundan pişmanlık duymaktadır. Çünkü yerel halk beklenen ilgiyi göstermemektedir. Türkiye'ye bir ayağın verilmesinde gençlerimizin bu konudaki heyecanı rol oynamıştır. Bu ay sonunda dünyanın en önemli ralli organizasyonunun bir ayağı da Türkiye'de yapılacak, 2005'te ise bizlerin hayali olan Formula 1 yarışı Türkiye'de yapılacak. Bunun ülkemizin turizm gelirini artıracağını herhalde kabul edersiniz. Yerel halk yeterince ilgi göstermezse, yarış takvimlerinden ülkemiz çıkarılacaktır. Bu da ciddi bir turizm gelirinin kaybı ve yatırdığımız paraların boşa gitmesi demek olacaktır. Motor sporlarına, en azından ülkemizde yapılacak bu iki organizasyona, halkımızın ilgisini artırmak için daha fazla sayfa ayırmanız gerektiğini düşünüyorum.
Dr. H. Cenk KÖSE/İSTANBUL
Fenerbahçe değil Gençlerbirliği
3 Şubat tarihli gazetenizin birinci sayfasında Fenerbahçe-Beşiktaş maçının haberini verirken, ‘‘Beşiktaş, lig ikincisi Galatasaray'la puan farkını 5'e, üçüncü Fenerbahçe'yle 9'a çıkardı' şeklinde bir ifade kullanılmış. Oysa o tarihte lig üçüncüsü Fenerbahçe değil, Gençlerbirliği idi. Haberde Gençlerbirliği'nden hiç söz edilmediği gibi, Fenerbahçe de lig üçüncüsü ilan edilmiş. Önemsiz bir hata gibi görünse de, bence bu Gençlerbirliği'nin hiçe sayılmasının, önemsenmemesinin bir sonucudur. Gençlerbirliği, ligin en çok gol atan takımıdır. Özellikle ilk yarının son haftalarında oynadığı mükemmel futbol ve peş peşe aldığı farklı galibiyetlerle kendine üçüncü sırada haklı bir yer edinmiştir. Yapılan bu yanlış, Gençlerbirliği'nin emeğine ve başarısına saygısızlıktır.
Umut AYANOĞLU
Umut646@hotmail.com
TEMSİLCİNİN NOTU
Bu konuda, pek çok mektup aldık. Yazı İşleri’nde gece çalışan arkadaşlarımız hata için özür diliyorlar. Öteki bazı mektuplarda da dile getirilen, Gençlerbirliği veya Anadolu takımlarının ciddiye alınmadığı iddiası ise doğru değil. Gecenin telaşlı trafiği içinde yapılmış bir hatayı, böyle yorumlamak büyük haksızlık olur.
Şeyhin hakikisi var mı?
BEN de bir gazeteciyim; uzun yıllar özel bir haber ajansında muhabirlik ve yazı işleri müdürlüğü yaptım. Yanlışlarımız, hatalarımız oldu ama düzelttik, özür diledik. Çünkü özür dilemek de bir erdemdir. Bildiğiniz üzere geçenlerde bir irtica yuvası ortaya çıkarıldı. TV'lerde, gazetelerde boy boy fotoğraflar ve ‘‘Sahte şeyh yakalandı; sahte şeyh şunu yapmış, bunu yapmış’’ gibi haberler yayımlandı. Merak ediyorum, şeyhin hakikisi var mı? Buna ‘‘sözde şeyh’’ desek daha iyi olmaz mı?
Ahmet TEMURTÜRKAN
timurcum@hotmail.com
Kamuda çalışan bankacılar
BİZLER bir kamu kuruluşunda çalışmaktayız. 15 yıllık bankacılık hayatından sonra çalıştığımız kurum bizi çok mağdur ederek bu kuruma yolladı. Maaşlarımız hiçbir ülkede görülmemiş bir şekilde donduruldu. Bankadan en son almış olduğumuz maaşa talim ediyoruz. Burada bankacı olarak 50 kişinin üzerindeyiz. Bizim sorunlarımızı dile getirirseniz çok mutlu olacağız.
M.B.
18 Mart resmi tatil olsun
GAZETENİZİNDEN okuduğum kadarıyla, 18 Mart 2003'te Çanakkale ilimizde şehitlerimiz adına bir organizasyon düzenlenmiş. Sizden ricam, bu günün resmi tatil olması için kamuoyu oluşturmanızdır. Bu bir imza kampanyası veya farklı bir çalışma olabilir.
A. Servet KAKŞA
servetkaksa@superonline.com
Columbia ve nazar boncuğu
SAYIN okur temsilcisi, 3 Şubat tarihli gazetenizin baş sayfasında yer alan bir haberle ilgili olarak bir iki şey yazmak isterim. Haber başlığı ‘‘Nazar boncuklarını geri getireceklerdi’’ şeklindeydi ve Türk bilim adamı Sayın Süleyman Gökoğlu'nun ‘‘Sağ dönersiniz inşallah’’ diyerek Türk nazar boncuklarını Columbia mürettebatına uçuşlarından önce kendilerine hediye ettiği yolundaydı. Bu haberi okuduktan sonra şöyle düşündüm...
1. Bizim nazar boncukları işe yaramıyor. Hatta olumsuz etkisi bile var. Bu nedenle birisi size hediye ederse aman ha sakın almayın; kimseye de hediye etmeyin, bundan böyle yanlış anlaşılırsınız...
2. Veya; bu boncuklar olmasaydı neler olurdu bir düşünün hele... Ben bir sonuca varamadım.
Hilal ZAĞLI hilalcz@hotmail.com
Trafik müfettişleri
‘OKUR Temsilcisi’ köşenizde 27 Ocak'ta yayımladığınız Zerrin Sayer adındaki okurunuzun trafik ve kazalar konusundaki serzenişlerine aynen katılıyoruz. Gerçekten, sadece sizin gazeteniz değil, tüm basın olarak kazalar ve trafik konusuna gereken önem verilmiyor. İşinden gücünden fedakárlık yaparak, Fahri Trafik Müfettişliği'ne soyunmuş olan İstanbul'da 1530, Türkiye genelinde ise 9000 kişi olarak biz de görüşlerimizi yansıtamıyoruz.
İst. Fahri Trafik Müfettişleri Derneği adına:
Metin ŞIK-Asbaşkan
Coşkun ÇAĞLAR-Asbaşkan
OKURLARIMIZDAN KISA KISA
MAKBULE BAŞ Ben yazarlarınızın argo tabirler kullanmasına karşıyım. Bu tür çirkin tabirleri kullanarak gençlerin diline daha da yerleşmesine yardımcı oluyorsunuz. Köşe yazarı olmak, aklına geleni yazmak değildir. Bence argo kelimeler, gazeteciliğin kalitesini düşürüyor.
KENAN ARIKAN Bazı yazarlarınızla Hürriyet arasında kan uyuşmazlığı olduğunu düşünüyorum. Buna bir çözüm bulun.
BARBAROS KILIÇ Ben Almanya'da yaşıyorum. Burada yakınlarıma, doğdukları günlere ait gazeteyi satın alıp armağan edebiliyorum. Tabii ki normalin üstünde bir fiyata. Siz de bunu yapamaz mısınız? Bu ticari bir düşüncedir, payımı isterim.
AYDANUR NAZLI Gazetenizde genç beyinlere yer vermeniz gerektiğini düşünüyorum. Ben de görüşlerimi yansıtmak istiyorum.
31 Ocak'ta dünyanın en önemli spor organizasyonlarından Formula 1'in üç büyük takımından biri olan BMW-Williams, 2003 yılı otomobili olan FW 25'i tanıttı. Ertesi günkü Hürriyet'te maalesef bu konuda ne bir haber, ne bir fotoğraf ne de yorum vardı. Bilindiği gibi Formula 1 organizasyonunun bir ayağı da Malezya'da yapılmaktadır. Ancak düzenleyiciler bundan pişmanlık duymaktadır. Çünkü yerel halk beklenen ilgiyi göstermemektedir. Türkiye'ye bir ayağın verilmesinde gençlerimizin bu konudaki heyecanı rol oynamıştır. Bu ay sonunda dünyanın en önemli ralli organizasyonunun bir ayağı da Türkiye'de yapılacak, 2005'te ise bizlerin hayali olan Formula 1 yarışı Türkiye'de yapılacak. Bunun ülkemizin turizm gelirini artıracağını herhalde kabul edersiniz. Yerel halk yeterince ilgi göstermezse, yarış takvimlerinden ülkemiz çıkarılacaktır. Bu da ciddi bir turizm gelirinin kaybı ve yatırdığımız paraların boşa gitmesi demek olacaktır. Motor sporlarına, en azından ülkemizde yapılacak bu iki organizasyona, halkımızın ilgisini artırmak için daha fazla sayfa ayırmanız gerektiğini düşünüyorum.
Dr. H. Cenk KÖSE/İSTANBUL
Fenerbahçe değil Gençlerbirliği
3 Şubat tarihli gazetenizin birinci sayfasında Fenerbahçe-Beşiktaş maçının haberini verirken, ‘‘Beşiktaş, lig ikincisi Galatasaray'la puan farkını 5'e, üçüncü Fenerbahçe'yle 9'a çıkardı' şeklinde bir ifade kullanılmış. Oysa o tarihte lig üçüncüsü Fenerbahçe değil, Gençlerbirliği idi. Haberde Gençlerbirliği'nden hiç söz edilmediği gibi, Fenerbahçe de lig üçüncüsü ilan edilmiş. Önemsiz bir hata gibi görünse de, bence bu Gençlerbirliği'nin hiçe sayılmasının, önemsenmemesinin bir sonucudur. Gençlerbirliği, ligin en çok gol atan takımıdır. Özellikle ilk yarının son haftalarında oynadığı mükemmel futbol ve peş peşe aldığı farklı galibiyetlerle kendine üçüncü sırada haklı bir yer edinmiştir. Yapılan bu yanlış, Gençlerbirliği'nin emeğine ve başarısına saygısızlıktır.
Umut AYANOĞLU
Umut646@hotmail.com
TEMSİLCİNİN NOTU
Bu konuda, pek çok mektup aldık. Yazı İşleri’nde gece çalışan arkadaşlarımız hata için özür diliyorlar. Öteki bazı mektuplarda da dile getirilen, Gençlerbirliği veya Anadolu takımlarının ciddiye alınmadığı iddiası ise doğru değil. Gecenin telaşlı trafiği içinde yapılmış bir hatayı, böyle yorumlamak büyük haksızlık olur.
Şeyhin hakikisi var mı?
BEN de bir gazeteciyim; uzun yıllar özel bir haber ajansında muhabirlik ve yazı işleri müdürlüğü yaptım. Yanlışlarımız, hatalarımız oldu ama düzelttik, özür diledik. Çünkü özür dilemek de bir erdemdir. Bildiğiniz üzere geçenlerde bir irtica yuvası ortaya çıkarıldı. TV'lerde, gazetelerde boy boy fotoğraflar ve ‘‘Sahte şeyh yakalandı; sahte şeyh şunu yapmış, bunu yapmış’’ gibi haberler yayımlandı. Merak ediyorum, şeyhin hakikisi var mı? Buna ‘‘sözde şeyh’’ desek daha iyi olmaz mı?
Ahmet TEMURTÜRKAN
timurcum@hotmail.com
Kamuda çalışan bankacılar
BİZLER bir kamu kuruluşunda çalışmaktayız. 15 yıllık bankacılık hayatından sonra çalıştığımız kurum bizi çok mağdur ederek bu kuruma yolladı. Maaşlarımız hiçbir ülkede görülmemiş bir şekilde donduruldu. Bankadan en son almış olduğumuz maaşa talim ediyoruz. Burada bankacı olarak 50 kişinin üzerindeyiz. Bizim sorunlarımızı dile getirirseniz çok mutlu olacağız.
M.B.
18 Mart resmi tatil olsun
GAZETENİZİNDEN okuduğum kadarıyla, 18 Mart 2003'te Çanakkale ilimizde şehitlerimiz adına bir organizasyon düzenlenmiş. Sizden ricam, bu günün resmi tatil olması için kamuoyu oluşturmanızdır. Bu bir imza kampanyası veya farklı bir çalışma olabilir.
A. Servet KAKŞA
servetkaksa@superonline.com
Columbia ve nazar boncuğu
SAYIN okur temsilcisi, 3 Şubat tarihli gazetenizin baş sayfasında yer alan bir haberle ilgili olarak bir iki şey yazmak isterim. Haber başlığı ‘‘Nazar boncuklarını geri getireceklerdi’’ şeklindeydi ve Türk bilim adamı Sayın Süleyman Gökoğlu'nun ‘‘Sağ dönersiniz inşallah’’ diyerek Türk nazar boncuklarını Columbia mürettebatına uçuşlarından önce kendilerine hediye ettiği yolundaydı. Bu haberi okuduktan sonra şöyle düşündüm...
1. Bizim nazar boncukları işe yaramıyor. Hatta olumsuz etkisi bile var. Bu nedenle birisi size hediye ederse aman ha sakın almayın; kimseye de hediye etmeyin, bundan böyle yanlış anlaşılırsınız...
2. Veya; bu boncuklar olmasaydı neler olurdu bir düşünün hele... Ben bir sonuca varamadım.
Hilal ZAĞLI hilalcz@hotmail.com
Trafik müfettişleri
‘OKUR Temsilcisi’ köşenizde 27 Ocak'ta yayımladığınız Zerrin Sayer adındaki okurunuzun trafik ve kazalar konusundaki serzenişlerine aynen katılıyoruz. Gerçekten, sadece sizin gazeteniz değil, tüm basın olarak kazalar ve trafik konusuna gereken önem verilmiyor. İşinden gücünden fedakárlık yaparak, Fahri Trafik Müfettişliği'ne soyunmuş olan İstanbul'da 1530, Türkiye genelinde ise 9000 kişi olarak biz de görüşlerimizi yansıtamıyoruz.
İst. Fahri Trafik Müfettişleri Derneği adına:
Metin ŞIK-Asbaşkan
Coşkun ÇAĞLAR-Asbaşkan
OKURLARIMIZDAN KISA KISA
MAKBULE BAŞ Ben yazarlarınızın argo tabirler kullanmasına karşıyım. Bu tür çirkin tabirleri kullanarak gençlerin diline daha da yerleşmesine yardımcı oluyorsunuz. Köşe yazarı olmak, aklına geleni yazmak değildir. Bence argo kelimeler, gazeteciliğin kalitesini düşürüyor.
KENAN ARIKAN Bazı yazarlarınızla Hürriyet arasında kan uyuşmazlığı olduğunu düşünüyorum. Buna bir çözüm bulun.
BARBAROS KILIÇ Ben Almanya'da yaşıyorum. Burada yakınlarıma, doğdukları günlere ait gazeteyi satın alıp armağan edebiliyorum. Tabii ki normalin üstünde bir fiyata. Siz de bunu yapamaz mısınız? Bu ticari bir düşüncedir, payımı isterim.
AYDANUR NAZLI Gazetenizde genç beyinlere yer vermeniz gerektiğini düşünüyorum. Ben de görüşlerimi yansıtmak istiyorum.