Hukuk nerede devlet nerede?

ANKARA'da Büyükşehir Belediyesi tek taraflı kararlar alıyor, kentin meydanlarında yayalar yerin altına indirilip çıkarılıyor, trafik düzeni hallaç pamuğu gibi atılıyor, alınan anlamsız kararlarla trafik felç ediliyor.Yayalar ve sürücülerle birlikte yaşlılar, özürlüler, hamile bayanlar, küçük çocuğu olanlar özellikle perişan. Toplum tepkili, yüz binlerce Ankaralı bu uygulamayı protesto ediyor, Ankara'nın protokol valisi seyrediyor. En sonunda İ. Melih karar alıyor: ‘‘Cumartesi günü halkoylaması yapılacak, uygulama ona göre belirlenecek.’’ Halkın oyuna başvurmak ciddi iştir. Bunun yasal ortamı vardır. Şimdi bu oylamayı kim, hangi sıfatı ve hangi yasadan aldığı yetkiyle yapacak? Sandıkların başında kim duracak? Oyları kim, hangi yetkiyle sayacak? Sandık gözetmenleri kim? Birileri sandık başlarına bindirilmiş kıtalar getirip oy verdirecek mi? Örneğin, çevre il ve ilçelerden -hediye paketleri ve beleş Ankara turu karşılığında- olumlu oy verecek ve hayatında Kızılay'ı görmemiş vatandaşlar oraya getirilir mi?***Bugün yapılacak oylama yasal değil. Büyükşehir Belediyesi, Ankara'nın camili minareli hilkat garibesi amblemini sandığa götürmek için referandum kararı almıştı. Ankara 10. İdare Mahkemesi, avukat Sedat Vural'ın açtığı davada bu işlemi yasadışı bularak oybirliği ile iptal etti. (Esas 2000/822). Danıştay 8. Dairesi mahkemenin bu kararını yine oybirliği ile onadı. (Esas 2001/601).Gerekçe özeti: ‘‘İdare oy kullanım sonucuna göre işlem tesis edip kendini bağlayamaz.’’Bugünkü ‘‘belediye oylaması’’ hangi yasanın kapsamına giriyor? Bundan sonra her isteyen, istediği yere sandık koyup oylama mı yapacak? Bu olayda yetki gaspı ve suç var mı? Kaynağını Anayasa ve yasalardan almayan bir yetki mi kullanılıyor?Devletin temsilcisi, yasaları uygulamakla yükümlü Ankara'nın protokol valisi bu işe el koyamıyor, dur diyemiyor mu? O sadece seyirci mi? Hükümet niçin tepki vermiyor? Mahkeme kararları çöpe mi atıldı?İşin tadı zaten kaçmaya başladı. İ. Melih konuştu: ‘‘Seçim boyası kullanacağız. Parmağında boya olan otobüse ücretsiz binecek. Ayrıca sandık başlarına gitmek için ücretsiz otobüsler tahsis edeceğiz...''Veeee, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Tufan Algan işin yasal boyutunu hiç düşünmeden, bu iş için 300 şişe seçim boyası verdi!Mahkeme kararlarını çöp tenekesinden mi çıkaralım?AÇIKLAMALARManisa Valisi Orhan Işın'ın dünkü yazıma ilişkin açıklaması:‘‘Dünkü yazınızda Cumhuriyet Yürüyüşü saatinde TBMM Başkanı Sayın Bülent Arınç'ın cami açılışı dolayısıyla program değişikliği yapıldığı yer almaktadır. Konunun yanlış anlaşılmaktan kaynaklandığı görülmektedir. Sayın TBMM Başkanı'nın konuyla ilgisi yoktur ve Cumhuriyet Yürüyüşü'ne katılacaktır. Çeşnigir camiyi restore ettiren Vakıflar Sayın Genel Müdürü'nün programının sadece (ayın) 26'sına uygun olması dolayısıyla (Cumhuriyet Yürüyüşü) o saate alınmıştır. Ayrıca tatil olması dolayısıyla saat 14'te insanların daha rahat toplanacağı ve yürüyüşün daha görkemli olacağı da düşünülmüştür.’’Vali Bey kusura bakmasın ama bu sözleri inandırıcı olmaktan çok uzak. Demek ki koskoca bir ilde yapılacak Cumhuriyet Yürüyüşü'nün önceden belirlenen saati, Vakıflar Genel Müdürü'nün programı nedeniyle değiştiriliyor! Demek ki ertelemenin Bülent Arınç ve iki AKP milletvekilinin o saatte cami açmasıyla ilgisi yok! Mazeret üretirken biraz daha ciddiyet lütfen.İstanbul Borsası Başkanı Osman Birsen'in 4 gün sonra gelen açıklamasını özetliyorum:‘‘Sivasspor Kulübü Başkanı, Sivas Belediye Başkanı Osman Seçilmiş tarafından Borsamıza yapılan yazılı müracaatta, ülkemizin ilk beş büyük spor kompleksinden biri olan Sivasspor tesislerinin tamamlanması için maddi destek talebinde bulunulmuştur. Bu talep, tesislerde reklamlarımızın yer alması koşuluyla uygun görülmüştür. Bu tanıtım faaliyeti, spor alanında yaptığımız ilk uygulama değildir. Sporda başka tanıtımlar yapılması da öngörülmüştür.’’ Sivasspor'a yapılan 40 bin dolarlık bağış konusunda sorduğum hiçbir soruya, olayın siyaset ve torpil bağlantısına yanıt yok. Sivas milletvekili, Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'in bu olaydaki rolüne değinilmiyor. Şener de ‘‘ben bu işte yokum’’ diyemiyor.Şimdi bütün spor kulüplerine, olumlu iş yapan derneklere ve sivil toplum örgütlerine düşen görev, İMKB'den böyle yardımlar alabilmek için bu kuruluşa yazıyla başvurmak olmalı.