Hizbullah liderinin idamı istendi

Güncelleme Tarihi:

Hizbullah liderinin idamı istendi
Oluşturulma Tarihi: Ocak 19, 2001 00:00



İstanbul Kartal'da geçen yıl düzenlenen operasyonda yakalanarak Diyarbakır'a getirilen, terör örgütü Hizbullah'ın liderlerinden Mehmet Sudan ile ilgili iddianame, Diyarbakır DGM Başsavcılığı'nca tamamlandı. İddianamede, sanık Sudan'ın; ''mevcut Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye kalkışma'' suçundan TCK'nın 146/1. maddesi uyarınca idamla cezalandırılması isteniyor.

İstanbul Beykoz'da düzenlenen operasyonda, örgütün liderleri Hüseyin Velioğlu'nun ölü ele geçirilmesinden sonra örgüt liderliğini yürüten Mehmet Sudan ile ilgili iddianamede, Hizbullah'ın İlim Grubu'nun yapılanmasına da yer veriliyor.

İstanbul Kartal'da 27 Ekim 2000 tarihinde düzenlenen operasyonla yakalanarak Diyarbakır'a getirilen sanık Sudan hakkındaki iddianame yaklaşık 3 ayda tamamlandı.

İddianamede, 1979 yılında İran'daki ''şah rejiminin yıkılması ve yerine İslami esaslara dayalı devlet düzenine geçilmesiyle birlikte, Türkiye'de cemaatleşme ve tarikatleşme şeklinde faaliyet gösteren bazı köktendinci grupların geleneksel İslamcı yorumdan kopup Hizbullahi düşünceyi benimsedikleri'' belirtiliyor.

1980 yılında, Hüseyin Velioğlu, Edip Gümüş, Fidan Güngör, Mansur Güzelsoy, Abdulvahap Ekinci ve Ubeydullah Dalar'ın düzenledikleri toplantıda; ''mevcut rejimi silah zoruyla devirip, yerine İslami bir devlet kurmak'' fikrinin teoriden pratiğe geçirilmesi kararı alındığı kaydedilen iddianamede, ilk yıllarda marjinal dini grupları bir çatı altında toplamayı benimseyen örgütün, 1987 yılında Velioğlu, Fidan Güngör ve Abdulvahap Ekinci liderliğinde 3 ayrı gruba ayrıldığı anlatılıyor.

CAMİ KÖKENLİ ÖRGÜTLENME

İddianamede, İlim Grubu'nun lideri Hüseyin Velioğlu'nun 1989 yılından itibaren defalarca İran'a giderek devrim muhafızları komutanlarından aldığı askeri ve siyasi eğitim sonrası dini yapılanmalardan etkilenerek, ''geleneksel İran kümelerine'' benzer cami kökenli bir örgütlenme modeline yöneldiği bildiriliyor.

Bu yeni yapılanma çerçevesinde Velioğlu'nun, Mehmet Sudan'ı cami örgütlenmesini başlatmakla görevlendirdiği, Sudan'ın ilk örgütlenmeyi Diyarbakır'daki İskenderpaşa Camisi'nde gerçekleştirdiği anlatılan iddianamede, sanık Sudan'ın 1994 yılına kadar Diyarbakır'daki 162 camiden 90'ında örgütsel yapılanmayı tamamladığı kaydediliyor.

İddianamede, şöyle deniliyor:

''İlim örgütünün temel taşlarını oluşturan cami örgütlenmesinin mimarı Mehmet Sudan'dır. 1993 yılında Hizbullah İlim örgütünün Diyarbakır il sorumluluğuna getirilir. Aynı yıl içinde defalarca Şanlıurfa'ya giderek, bu ildeki fakülte ve yüksekokullarda okuyan Diyarbakır'dan tanıdığı örgüt mensuplarıyla toplantılar yapıp, Şanlıurfa örgütlenmesinin de temelini atar. 1994 yılı sonlarına doğru, deşifre olup, güvenlik güçlerince aranır duruma düşmeleri üzerine örgüt lideri Hüseyin Velioğlu Mardin'e, Mehmet Sudan ise Batman'a göç eder.

Bugüne kadar tüm Güneydoğu ilçeleri ile köylerini tek tek gezerek örgütsel yapılanmayı bizzat yöneten Velioğlu, bu tarihten itibaren geliştirdiği yazılı rapor ve özgeçmiş düzenlemesi sistemiyle örgütü Mardin'deki hücre evinden yönetmeye başlar. Bölgedeki tüm yerel yapılanmalardan başlayan yazılı rapor akışı üzerine örgüt liderinin gizlendiği hücre evinde örgütün ana arşivi kurulur.''

İddianamede, sanık Sudan'ın Batman'da 1999 yılı mart ayına kadar kaldığı tüm camilerde örgütsel yapılanmayı tamamladığı ve faaliyetlerisırasında ''Fahrettin'' ve ''Hesip'' kod adlarını kullandığı belirtilerek, sanığın daha sonra gittiği İstanbul'da ''Osman'' kod adını kullanmaya başladığı bildiriliyor.

Sanık Sudan'ın mensubu olduğu örgüt adına herhangi bir silahlı eyleme katıldığı veya eylem talimatı verdiğinin tespit edilemediği, ancak; örgütün kurucularından olduğu ve örgütün üst düzey yöneticisi olarak 1986 yılından bu yana Hüseyin Velioğlu ile birlikte çalıştığı ifade edilen iddianamede, örgütün bugünkü konuma gelmesinde sanık Sudan'ın da örgüt elebaşı Velioğlu kadar emek ve mesai harcadığı belirtiliyor.

''DAĞILAN ÖRGÜTÜ TOPARLAMAYA ÇALIŞTI''

İddianamede, sanık Sudan'ın örgüt içerisindeki kumandaya haiz konumu, yaptığı danışmanlık ve koordinatörlük görevi nedeniyle, örgütün siyaset ve stratejisinin belirlenmesinde söz sahibi olduğu ve bu nedenle örgütün eylem ve uygulamalarından sorumlu olduğu kaydediliyor.

İddianamede, şöyle devam ediliyor:

''Sanığın 2000 yılı başlarından itibaren dağılma sürecine giren İlim örgütünü yeniden toparlamaya çalıştığı, bu nedenle arşiv çalışması yaptığı, sınırlı da olsa yerel birimlerden istihbarat akışını sağladığı bir gerçektir. Yakalandığı hücre evinde ele geçen 2000 yılı el yazması örgütsel dokümanlar, bilgisayar düzeneği, sahte kimlik tanziminde kullanılan malzeme ve mühürler bu niyetinin açık bir kanıtıdır.''

İddianamede, sanık Sudan'ın; ''mevcut Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye kalkışma'' suçundan TCK'nın 146/1. maddesi uyarınca idamla cezalandırılması isteniyor.

Duruşma önümüzdeki günlerde Diyarbakır DGM'de başlayacak.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!