Hisarcıklıoğlu: Cari açık riski hafife alınmamalı

Güncelleme Tarihi:

Hisarcıklıoğlu: Cari açık riski hafife alınmamalı
Oluşturulma Tarihi: Şubat 14, 2006 17:47

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, gelecek dönemde yapısal reformları tamamlamanın yanısıra yeni bir sanayi politikası geliştirilmesinin önemine işaret ederken, cari açığı risk unsuru olmaktan çıkarmanın tek yolunun da bu olduğunu söyledi. Hisarcıklıoğlu, "Bugün finanse ediliyor diye cari açık riski hafife alınmalıdır" diye konuştu.

TOBB’un üçüncü Türkiye Bölgesel ve Sektörel Ekonomi Şurası Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla başladı. Toplantıya Erdoğan’ın yanısıra Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Devlet Bakanı Ali Babacan ve Kürşat Tüzmen ile Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Ulaştırma Bakanı Binanali Yıldırım, Çalışma Bakanı Murat Başesgioğlu, Tarım Bakanı Mehdi Eker ve Enerji Bakanı Hilmi Güler katıldı.
Hisarcıklıoğlu, toplantının basına kapalı bölümünde yaptığı konuşmada önümüzdeki dönemde yapısal reformları tamamlamanın yanısıra yeni bir sanayi politikası geliştirilmesi gerektiğini belirterek, "Cari açığı risk unsuru olmaktan çıkarmanın tek yolu da budur. Bugün finanse ediliyor diye cari açık riski hafife alınmamalıdır" dedi. Cari açığın "zaten finanse edildiği için oluştuğuna" dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, geçmişte yaşanan krizleri tetikleyen unsurun hep cari açık olduğunu vurguladı. Hisarcıklıoğlu, "Bugün için olumlu olan nokta cari açığın daha sağlam kaynaklarla finanse edilmesidir ama bu durum bize zaman kazandırmaktadır. Yoksa önlem alınması gereğini ortadan kaldırmamaktadır" diye konuştu. Cari açığın dış ticarette büyüyen açıktan kaynaklandığını anımsatan Hisarcıklıoğlu, dış ticaret açığının ise sadece kurun seviyesine bağlı olmayan yapısal bir sorun olduğunu ifade etti.

Hisarcıklıoğlu, hem ihracatta hem de iç piyasada yaşanan sıkıntıların artık pek çok müteşebbisin dayanma sınırının ötesine geçtiğini belirterek şöyle devam etti: "Bizler üç yıl önce TL’nin değer kazanacağının farkındaydık. Güven ortamı sağlandıkça dövizden TL’ye geçiş olacağını ve bunun kur seviyesini aşağı çekeceğini biliyorduk. Makro dengeler düzelmeden reel sektörün sorunlarını çözülmeyeceğinin de bilincindeydik. Umutla bekliyorduk ki makro dengeler düzeldikçe reel sektör üzerindeki yükler de azalacak böylece TL’deki değer artışı dengelenecekti, ama döviz kurunda gerilemenin üsütüne girdi maliyetleri de eskisi gibi yüksek kalınca makro ekonomideki iyileşme reel sektöre aynı ölçüde yansımamış ve sıkıntılar daha da artmıştır."

Hisarcıklıoğlu, bu gelişmeler üzerine sanayicilerin rekabetçi olabilmek için daha fazla ithal girdiye yöneldiğini bunun da içeride ara malı üreten KOBİ’ler başta olmak üzere pek çok sanayicinin olumsuz etkilendiğini ve ihracatın sağladığı katma değerin azaldığını ifade etti.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!