Haydi, hep berabeeeer!!!

Güncelleme Tarihi:

Haydi, hep berabeeeer
Oluşturulma Tarihi: Ekim 06, 2004 00:00

AVRUPAAAA, Avrupaaaa, duy sesimiziii.... İşte buuu Türklerin ayak sesleriiiii...Keşke Avrupa’nın bir takımıyla maç oynuyor olsaydık, seyircimiz bu şarkıyı söyleseydi! Hiç değilse bir iddiamız olduğunu gösterirdik. Rakip takımla başa baş, eşit koşullarda mücadele sergilerdik. Yenilir veya yenerdik ama onların kucağında oturmaz, onlara mahkûm olmazdık. Yine de, bu AB olayında ayak seslerimizi Avrupa’ya yeterince duyurmayı başardık! Gittik, kapılarında diller döktük. Yalvarıp yakardık. Rica minnet ettik. Küçüldük. Boyun eğdik. Onlar istedi, biz yaptık. Onlar leb demeden biz leblebiyi anladık. Kendimiz için değil, onlara hoş görünmek için! Gerektiğinde posta koyduk: AB bizim içişlerimize karışamaz! Oysa kepçeleri bizim içişlerinin ta göbeğindeydi, şakur şukur karıştırıyordu. Türk milletine yalan söyledik. Beyni yıkanan milyonlarca insanımız düşünmeye başladı: ‘Hele bir AB üyesi olalım, koyarım cebime pasaportumu, vize mize yok, ver elini Avrupa... Orada iş bulup çalışırım.’Oysa AB bize serbest dolaşım hakkı vermeyeceğini yıllar önce açıklamıştı...Ve biz bunu zaten kabul etmiştik. Varsayalım ki bizi bugün AB’ye aldılar! Siz zannediyorsanız ki pasaportu cebinize koyup Avrupa’ya doğru yola çıkacaksınız, bu düşüncenizin üzerine bir bardak soğuk su için. Yok böyle bir şey. * * *AB’den müzakere tarihi koparabilmek için hiçbir ülke bizim kadar küçülmedi. Hiçbir ülke onların kapısında yalvarmadı, onurunu çiğnetmedi. Hiçbiri bizim durumumuza düşmedi. Küçücük bir örnek vereyim. AB baskısıyla Türkiye, resmen tanımadığı, varlığını reddettiği Kıbrıs Rum Kesimi’ni gümrük birliği anlaşması kapsamına almak zorunda kaldı. Bu konuda birkaç gün önce Resmi Gazete’de Dışişleri Bakanlığı duyurusu yayınlandı. Fakat burada da ‘kendimize özgü bir cingözlük’ yaptık. Bütün dünyada ismi Kıbrıs Cumhuriyeti olan ülkeden sadece Kıbrıs diye söz ettik! Hangi Kıbrıs? Kim kimi kandırıyordu? Güney Kıbrıs’ı gümrük birliği anlaşmasına dahil etmemiz orada bayram havası yarattı. Basınları bunu bir zafer olarak yorumladı. Haksız da değiller çünkü AB’nin istemleri doğrultusunda yakında onları resmen tanımak zorunda kalacağız.Nitekim önceki gün resmi bir açıklama yaptılar: ‘Gümrük birliğine dahil edilmiş olmamız yetmez. Kıbrıs Cumhuriyeti Ankara tarafından tanınmalıdır. Aksi takdirde Türkiye’ye AB konusunda açık çek vermeyeceğiz.’Ne durumlara düştüğümüzü, kimlerin bize nasıl rest çektiğini görüyor musunuz? Her şey adım adım, yavaş yavaş, dış dünyanın emir ve direktifleri doğrultusunda gerçekleşecek. Daha neler neler olacak!* * *Bugün Türkiye hakkında ilerleme raporu açıklanacak. Her tarafı olumlu olsa -ki olmayacak- bize övgüler yağdırsa -ki yağdırmayacak- kaç yazar? Bir sürü koşul öne sürecekler. Yine kedinin fareyle oynadığı gibi bizimle oynayacaklar. Bugüne kadar müzakere tarihi verdikleri, aday yaptıkları, içlerine aldıkları hiçbir ülkeye yapmadıklarını bize yapıyorlar. Bizimkiler de bunun farkında olduğundan, şimdiden konuşmaya başladılar: ‘Esas zorluklar bundan sonra başlayacak.’‘Müzakere’ deyince sakın yanlış anlamayın! Pazarlık falan değil. Bütün kartlar karşı tarafın elinde olacak. Müzakere demek, onların isteklerini bizim yerine getirmemiz demek. Tek tesellimiz, Almanya Başbakanı önceki gün Recep Tayyip Bey’e siz dememiş, sen diye hitap etmiş. Bu çok önemli ve olumlu bir gösterge imiş! Nitekim Berlin Büyükelçimiz derhal tercümana dönüp şöyle demiş: ‘Lütfen hitap şeklini de aynen çevirin. Sayın Şansölye (Alman Başbakanı) Başbakanımıza sen dedi. Bunu belirtin.’ Vay be, valla helal olsun.Haydi şimdi bir daha, hep beraber....Avrupaaaa, Avrupaaaa, duy sesimizi.... İşte buuuu Türkleriiin ayak sesleriiiiii...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!