Hastane mi kompleks mi?

Deniz SİPAHİSON dönemde çok ortaklı şirket modelleri sağlık sektörüyle yakından ilgileniyor.Ege ve Dokuz Eylül Üniversiteleri gibi büyük kompleksler olmalarına rağmen İzmir'in tüm bölgeye hitap etmesi yatak sayısının yetersiz kalmasına neden oluyor.Hürriyet EGE'nin 14 Mart 2000 tarihinde manşetten verdiği ‘‘İşadamları hastanesi’’ bu sektöre olan ilginin artarak devam edeceğinin bir kanıtı.Organizasyonunu Raks Holding'in eski yöneticilerinden Oğuz Dağlı'nın üstlendiği ‘‘Özel Kent Sağlık Hizmetleri A.Ş.’’nin ortakları arasında Cem Bakioğlu, Tufan Ünal, Samim Sivri, Teoman Gürgan başta olmak üzere çok sayıda işadamı ve hekim yer alıyor.Hastaneyle ilgili çalışmalar bildiğim kadarıyla devam ediyor.Hastanenin 10 bin metrekarelik kapalı alanı, 100 yatağı, 6 ameliyathanesi bulunacak ve 1999 rakamlarıyla 6.5 trilyonluk bir yatırım yapılacak.Bunlar iyi niyetle hazırlanmış ve bölge adına yararına inandığım projeler.Ancak...Hürriyet gazetesinde 25 Mart 2000 tarihinde yayınlanmış bir başka haberde ise İstanbullu işadamlarının benzer bir projesi anlatılıyordu.Sağlık üzerinde titizlikle durulması ve doğru yatırımlar yapılması gereken bir sektör.Yüksek teknoloji gerektiren yatırımların sürekliliğinin olması gerekiyor.Yönetim ve proje liderliğini İstanbul Kalp Cerrahisi Vakfı'nın üstlendiği Okmeydanı'ndaki hastanenin 43 bin metrekarelik kullanım alanı bulunuyor.*YÜZ milyon dolarlık yaklaşık 60 trilyonluk proje aynı zamanda Türkiye'nin en büyük hastenesi oldu.İstanbul Kalp Cerrahisi Vakfı'nın dışında İstanbul Memorial Sağlık Yatırımları A.Ş.'de birleşen bir grup armatör, tekstilci, müteahhit ve işadamları bulunuyor.Hastane Genel Direktörü Prof. Dr. Tayyar Sarıoğlu, hastanenin uluslararası standartlarda hizmet verebilmesi için ABD'li akreditasyon komisyonu JCIA ile bağlantıya geçtiklerini söylüyor.JCIA'dan gelen uzmanlar hastanenin doktor, hemşire ve yönetim kadrosuna yoğun bir eğitim veriyor.Bir yıl sonra da İstanbul Memorial Hastanesi, ABD'de 18 bin hastanenin dahil olduğu JCIA'a katılmış olacak.Bu örneği neden veriyorum.Dünyanın her yerinde sağlık yatırımları İstanbul Memorial Hastanesi'ne benzer organizasyon modeliyle kuruluyor.*YANİ işadamlarının gönüllü kuruluşların, yerel yönetimlerin ve Vakıfların içinde yer alabileceği bir modelin içinde olmaları daha fazla kabul görüyor.İzmir'in bundan sonra bir hastaneye değil bir sağlık kompleksine ihtiyacı bulunuyor.40 ila 60 dönüm arazi üzerine kurulan, oteliyle, hastanesiyle yalnızca Ege Bölgesi'nin değil; Türkiye'nin her yerinden ve özellikle de sağlık turizmine uygun bir projenin daha rantabl olacağını düşünüyorum.Hayalim, çağdaş Batı ülkelerinde olduğu gibi yalnızca sağlığını kaybedenlerin değil, sağlığını korumak isteyenlerin de gelip kalabileceği bir sağlık kompleksidir.Bunun için Türkiye'deki en uygun yer elbette İzmir'dir.