Hasar tespiti 1,5 yıl sürer

Belediyelerin yetkilerinin Bayındırlık Bakanlığı tarafından alınmasından sonra eli kolu bağlı kaldıklarını belirten Halidun Özbatur ‘‘Yetkilerimiz alınmasaydı bir hafta içinde tehlikeli yapıları yıkardık’’ dedi.

Küçükçekmece Belediye Başkanı Halidun Özbatur, Bayındırlık Bakanlığı'nın hasar tespit çalışması ve karar alma sürecini bir buçuk yıldan önce bitirmesinin imkansız olduğunu söyledi. Depremin yaralarının sarılmasında gecikilirse vatandaşların mühürlenen evlerine geri dönmek zorunda kalacağını belirten Özbatur, ‘‘Bayındırlık Bakanlığı yetkilerimizi beş aylığına bizden aldı. Şimdi elimiz kolumuz bağlı bekliyoruz’’ dedi.

Küçükçekmece Belediyesi, ilçe genelinde toplam 225 yapıyı mühürlemiş. Belediyenin tespitine göre, 3 yapı tamamen yıkılmış, 194 yapı oturulamaz durumda, 134 yapı orta hasarlı, 13 yapı da hasarlı binaların etkisi altında. Halidun Özbatur, gerekli işlem hızla yapılırsa 13 yapıdaki mühürün kaldılabileceğini öne sürdü. ‘‘Bu yapılar sapasağlam ama mühürlemek zorunda kaldık. Çünkü, bitişiğindeki yapı yan yatmış durumda. Eğer yetkilerimiz elimizden alınmasaydı, bir hafta içinde tehlikeli yapıları yıkar, 13 binayı tekrar iskana açabilirdik’’ diyen Özbatur, ağır hasarlı yapıların tehlike yarattığı için derhal tasfiye edilmesi gerektiğini de söyledi.

İzlenmesi gereken yol

Orta hasarlı çok sayıda binanın sağlamlaştırılarak iskana açılabileceğini belirten Küçükçekmece Belediye Başkanı Özbatur'a göre izlenmesi gereken süreç şöyle olmalı:

Bakanlık, meslek odaları ve üniversiteyi yetkili kılmalı. Meslek odası, üniversite ve belediye uzmanları hemen harekete geçerek tespitleri tamamlamalı. Üniversitedeki uzmanlar belirledikleri binaların yıkım ya da onarım kararını çıkarmalı. Onarılacak yapılar için proje yapılmalı ve bunu üniversite onaylamalı. İnşaatin kontrolünü belediye, meslek odasından bir mühendis ve üniversitenin uzmanı muntazam olarak kontrol etmeli. Orta ve az hasarlı binaların takviyeleri usulünce yapılıp muntazam onarılırlarsa eskisinden daha sağlam olacaktır. Çünkü eskiden ihmal edilmiş olan kolon ve kiriş takviyeleri ile zelzele kirişlerinin sağlamlaştırılması yapılacaktır.

Zaman kaybedilmemeli

Halidun Özbatur, mühürlenen binalarda toplam 2534 daire bulunduğunu ve bu dairelerde oturan ailelerin evlerini boşalttıklarını söyledi. Belediye ve kaymakamlığın girişimiyle bu ailelerden 339'unun ilçedeki okullara ve göçmen konutlarına yerleştirildiklerini belirten Özbatur, bu insanların gıdasından şampuanına, çocuk bezinden havlusuna kadar tüm ihtiyaçlarının belediye tarafından karşılandığını ifade etti.

Özbatur, geriye kalan ailelerin ise kendi imkanlarıyla bir yerlere sığındığını söyleyerek, ‘‘Vatandaşa bir yol göstermeli ve belirli bir süre vermeliyiz. Ama yetkilerimiz olmadığı için hiçbir şey diyemiyoruz. Geleceği belirsiz olan vatandaş da bize gelerek, 'Size imza verip tüm sorumluluğu üstlenerek evime gireyim' demeye başladı’’ dedi.

Orta ve az hasarlı evlerin birkaç ay içinde takviye edilerek onarılması gerektiğini söyleyen Özbatur, zaman geçirilirse kolon ve kirişlerdeki kaymanın artacağını savundu. Özbatur, kolon ve kirişlerde kayma ve oksitlenmenin önüne geçmek için karar sürecinin hızlandırılması ve bu evlere derhal el atılması gerektiğini öne sürdü.

Başkan Özbatur, ilçe sınırları içinde yıkılan bir binanın enkazının kontrollü olarak muhafaza edileceğini, alanın çevresinin camekanla kapatılarak bir ‘‘deprem müzesi’’ haline getirileceğini söyledi. Yapılacak olan deprem anıtının ilçede yaşayanlara sonsuza kadar 17 Ağustos'u hatırlatacağını belirten Özbatur, ‘‘Belediye kontrol mühendisleri ve mühendis odaları tüm okullarda deprem dersi vermeli ve tüm çocukları bu anıtın önüne getirip gerçeği göstermelidir’’ dedi.

Kaçak yapılara devlet el koysun

Küçükçekmece Belediye Başkanı Halidun Özbatur, imar afları ve son günlerde gündemde olan müteahhitlere af yasası üzerine şunları söyledi:

‘‘İmar afları toplu cinayeti onaylamak anlamına gelir. Bildiğiniz gibi Küçükçekmece Cennet Mahallesi'nde deprem sırasında yerle bir olan bina imar affıyla yasallaşmış bir cinayet abidesidir. Binanın inşa edilmesi sırasında belediye kontrol mühendisleri, kaçak olduğunu, usulüne uygun yapılmadığı doğrultusunda rapor vererek binanın yıkılmasını istiyorlar. Ama, adamın imdadına 1986'da çıkarılan imar affı yetişiyor. Bina yasallaşıyor. Buradan 18 insanımızın cesedini çıkardık. Yani, devlet göz göre göre toplu kıyımın önünü açmıştır.

İlçe sınırlarımızda 3 bina yıkılmış. Buralarda oturan 29 ailede 42 can kaybı olmuş, 40 insanımızı da yaralanmıştır. Tüm bunları aklımızdan hiçbir zaman çıkarmamalıyız. Buna hakkımız yok.

Müteahhitlerin affedileceğine inanmıyorum. Daha doğrusu inanmak istemiyorum. Göreve geleli dört ay oluyor. İlk günden itibaren bölgede çalışan müteahhitlere kaçak yapılan tüm binaların ve katların yıkılacağını bildirdim. 50'şer, 100'er kişilik gruplarla beni makamımda ziyaret edip izinler almaya çalıştılar. Depremden bu yana hiçbiri ortada yok. Tarih ve tabiat haklı olduğumuzu ispatladı. Bu yönde çalışmaya devam edeceğiz.

İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, Fatih Belediye Başkanı'yken, kaçak yapıların devlete irat kaydedilmesini talep etmişti. Ben bunu şimdi daha çok destekliyorum. Eğer birisi bir kaçak bina inşa ederse, sağlamlığına bakılır. Çürükse yıkılır, değilse devletin mülkiyetine geçer. Böylece yasadışı işler yapacak olan müteahhit, yaptıklarının yanına kar kalmayacağını anlamış olur. Mesele kökten çözülür.’’