Güncelleme Tarihi:
Bakanlık bütçesinin ele alındığı TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda önceki gün milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Akar, özetle şunları söyledi:
“Barış Pınarı harekâtı devam ederken, 17 Ekim’de ABD ile PKK/PYD-YPG terör örgütünün 120 saat içinde 30 kilometre güneye çekilmesi, terör unsurlarına ait tüm tahkimat ve tünellerin imha edilmesi, ağır silahların toplanması ve sahanın tüm kontrolünün Türk Silahlı Kuvvetleri’ne verilmesi konusunda mutabakat sağlandı. 120 saatlik sürede birliklerimize karşı 48 kez taciz gerçekleştirilmiş, bir kahraman silah arkadaşımız şehit olmuş, 8 personelimiz ise yaralanmıştır. Bu tacizlere meşru müdafaa hakkı kapsamında karşılık verilmiştir.
Sürenin sonunda ABD yetkilileri tarafından söz konusu bölgeden terörist unsurların çekildiği bilgisi tarafımıza iletilmiştir. Fakat bu teyit edilememiştir. Bu bir beyandır, teyit çalışmaları devam etmektedir. Şu anda büyük ölçüde YPG’li teröristlerin çıktığını, fakat uyuyan, gizli, saklı gizlenmiş olabileceğini de değerlendiriyoruz. Buna göre tedbirlerimizi aldık. Nitekim geçtiğimiz günlerde iki kez bombalı araç patlamak suretiyle bu düşüncemiz gerçekleşmiştir. Şu anda bizim yol kontrollerimizle olsa dahi teröristlerin bölge içinde hareketleri son derece sınırlanmıştır. Fakat hem doğusunda hem batısında ciddi şekilde bu tacizler devam etmektedir. Bunu da Ruslarla görüşmek suretiyle sonlandırmaya çalışıyoruz.”
ÖZEL SEKTÖR GİBİ ÇALIŞACAK
Akar, Makine Kimya Enstitüsü’nün (MKE) özelleştirileceği iddialarına ilişkin ise şu yanıtı verdi: “MKE’nin özelleştirilmesi söz konusu değil. Burası en kısa zamanda tanıyamayacağınız bir hale gelecek. Daha önceki hantal yapıdan kurtarmak, modern işyerlerindeki üretim için çalışan fabrikalar nasıl çalışıyorsa, özel sektör nasıl çalışıyorsa ona benzer bir yöntemle bu fabrikamız modernize edilecek.”