Gümrük Birliği zarar davasında karar 30 Mart'ta
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Şubat 28, 2006 10:57
AB Mahkemesi, otomotiv yan sanayi ürünü rulman üreten YEDAŞ firmasının Gümrük Birliği'nden doğan zararlarının tazmini istemiyle açtığı davayı 30 Mart'ta karara bağlayacak.
Davayı açan şirket avukatı Selim Sarıibrahimoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, davanın karar aşamasına geldiğini belirtti.
Karar duruşmasının 30 Mart Perşembe günü saat 09.15'te yapılacağını bildiren Sarıibrahimoğlu, kararın, Türkiye'de uygulanmaya başladığı 1996 yılından bu yana tartışma konusu olan Türkiye-Gümrük Birliği ilişkilerinde kimin zarara uğradığı konusunda tüm tartışmalara nokta koyacağını söyledi.
SÜREÇ
Avukat Sarıibrahimoğlu, YEDAŞ'ın, Gümrük Birliği nedeniyle uğradığı zararın tazmini istemiyle 4 yıl önce AB Mahkemesi'ne başvurduğunu anımsattı.
Mahkemenin, davalı AB Konseyi ve AB Komisyonu'nun, davanın “kabul edilemez” bulunması ve davanın başlamadan koşulları oluşmadığı için reddedilmesi istemini reddettiğini anlatan Sarıibrahimoğlu, bu karar üzerine, davalıların esasa ilişkin savunmalarını verdiğini belirtti.
Sarıibrahimoğlu, mahkemenin, kendilerinin daha önce verdikleri dilekçeyi bu savunmaya karşı yeterli bulduğunu ve tekrar savunma yapmalarını istemediğini kaydetti.
Yazılı yargılama safhasından sonra sözlü savunmaların da yapıldığını ifade eden Sarıibrahimoğlu, mahkemenin, Türk şirketinin, Türkiye'nin AB üyesi olmadığı gerekçesiyle davayı açamayacağı yolundaki istemleri de reddettiğini belirtti.
Sarıibrahimoğlu, bu aşamalardan sonra mahkemenin karar için belirlediği duruşma gününü kendilerine tebliğ ettiğini bildirdi.
Karar duruşmasının 30 Mart Perşembe günü saat 09.15'te yapılacağını bildiren Sarıibrahimoğlu, kararın, Türkiye'de uygulanmaya başladığı 1996 yılından bu yana tartışma konusu olan Türkiye-Gümrük Birliği ilişkilerinde kimin zarara uğradığı konusunda tüm tartışmalara nokta koyacağını söyledi.
SÜREÇ
Avukat Sarıibrahimoğlu, YEDAŞ'ın, Gümrük Birliği nedeniyle uğradığı zararın tazmini istemiyle 4 yıl önce AB Mahkemesi'ne başvurduğunu anımsattı.
Mahkemenin, davalı AB Konseyi ve AB Komisyonu'nun, davanın “kabul edilemez” bulunması ve davanın başlamadan koşulları oluşmadığı için reddedilmesi istemini reddettiğini anlatan Sarıibrahimoğlu, bu karar üzerine, davalıların esasa ilişkin savunmalarını verdiğini belirtti.
Sarıibrahimoğlu, mahkemenin, kendilerinin daha önce verdikleri dilekçeyi bu savunmaya karşı yeterli bulduğunu ve tekrar savunma yapmalarını istemediğini kaydetti.
Yazılı yargılama safhasından sonra sözlü savunmaların da yapıldığını ifade eden Sarıibrahimoğlu, mahkemenin, Türk şirketinin, Türkiye'nin AB üyesi olmadığı gerekçesiyle davayı açamayacağı yolundaki istemleri de reddettiğini belirtti.
Sarıibrahimoğlu, bu aşamalardan sonra mahkemenin karar için belirlediği duruşma gününü kendilerine tebliğ ettiğini bildirdi.