Görünümün yarısı ‘Animal House’, yarısı ciddi Bond filmiydi

‘Irak’ta sahada ciddi engeller vardı. Türkler adam adama(Man to man) eskort verme konusunda ısrarlıydılar. Tim ve diÄŸer üç CIA elemanı, küçük bir evde, dört Türk ile birlikte kalmak zorunda kaldılar. Aksi takdirde, Tim ve ekibini oradan çıkaracaklardı. Türkler Kürtler’den Kürtler de Türkler’den nefret edince sorun daha karmaşık hale geldi. Bir gün, Türkler, Kürtler’in nasıl alt-insan olduklarını ve insan hayatına deÄŸer vermediklerini söylüyor; Aynı gece, Kürtler de Türkler hakkında aynı ÅŸeyleri söylüyordu. Her konuda kavga vardı. Tim, PUK’un (KYB) yakaladığı esirleri sorgulamak istedi. Hayır, kesinlikle olmaz. Evet olur. HerÅŸey acı bir müzakereydi. Türk eskortlar, aynı zamanda, günde 18 saat çalışan Tim ve ekibi hakkında sürekli bilgi topluyordu.(Kitapta SPYING kelimesi kullanılıyor). Ä°ÅŸleri engellemedikleri zamanlarda, Türkler, kalabalık odalarında, sigara içip Türk pornografik videoları izliyorlardı. Görünümün yarısı Animal House (filmi kast ediyor), diÄŸer yarısı da Tim’in umudu olan ciddi James Bond idi.Birkaç hafta sonra, Türkler’e amirlerinden telefon geldi ve Amerikalılar’ın Sargat’ı bombalayacaklarını haber verdi... Durum hoÅŸuna gitmeyenler ayrıldı. Tim ve ekibi rejim deÄŸiÅŸikliÄŸi için çalışmaya baÅŸlayacaktı. Saddam rejiminden Kürt bölgesine kaçanlar ve mültecileri sorgulamaya baÅŸladılar.’ Bob Woodward’ın bu sözlerinden CIA ajanlarını izleyen ‘Türklerin’, istihbarat toplamakla görevli oldukları anlaşılıyor.Â