Görev Çiçek’te

Güncelleme Tarihi:

Görev Çiçek’te
Oluşturulma Tarihi: Ocak 14, 2014 02:10

HSYK kriziyle ilgili görüşlerini dinlemek için hukukçularla toplantı yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yasalaşması durumunda teklifi Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) götüreceklerini, bunun temel görevleri olduğunu söyledi. “Cemaate yakınlaştıkları” eleştirilerini reddeden Kılıçdaroğlu, özetle şunları söyledi:

Haberin Devamı

TEKLİFİ ÇEKİN

“Teklifi geri çeksinler, kaygılarımızı giderecek bir metin ortaya çıkarsa evet deriz. Değişikliğin nasıl olacağı belli. Bir uzlaşma komisyonu hemen oluşturulur. Her siyasal partiden eşit milletvekili katılır, süratli bir şekilde konu masaya yatırılır, tartışılır, karara bağlanır. Cemil Çiçek, yargının çöktüğünü, bir gücün yok olduğunu söylüyor. Çökerten herhalde muhalefet partisi olarak biz değiliz; yürütme organı. Yasamayı da zaten tekeline almış durumda. Anayasa değişikliği için masaya oturulduğu zaman masanın başında Sayın Çiçek olacak. Ne dedi? ‘Yargı ölmüştür’ dedi. Ölmemiş hale getirecek yasama organının başında da o var. Madem ki öldü, çöktü diyorsun, çöken bu sistemi yeniden ayağa kaldıralım. Biz destek veriyoruz, gelin beraber ayağa kaldıralım. Sorumluluk bizden çok daha fazla sayın Cemil Çiçek’e ait. Evet burada yargı çöktü, çökerten kim yürütme organı, polisi, jandarmayı çeken kim yürütme organı. O halde çöken bir sistemi yeniden ayağa kaldırma görevi muhalefete olduğu kadar Sayın Çiçek’e de ait. Ne kadar samimi olacak göreceğiz hep beraber. Yürütme organının bir parçası haline mi gelecek yoksa yasama organınının bir parçası olup, yargı-yasama-yürütmeyi denk güçler olarak bir araya getirecek mi?

Haberin Devamı

CEMAAT’E YAKLAŞMADIK

(Bu süreçte Cemaat’le yakınlaştınız mı sorusu üzerine) Valla biz de gazetelerden okuyoruz, bizim Cemaat’le uzlaştığımız konusunda. Yok öyle birşey. Nerede yakınlaştık, ben merak ediyorum. Yolsuzluğu eleştirmek eğer Cemaat’le yakınlaşmaksa yakınlaşıyoruz. Yolsuzluğu korumak Cemaat’ten uzaklaşmaksa uzaklaşıyoruz. Bizim düşüncemiz belli. Eğer yolsuzluk varsa, o yolsuzluğun üzerine gidiliyorsa hiçbir sorunumuz yok. Ama yolsuzluğun üzerine gidilmiyor ve engelleniyorsa ona karşı çıkacağız. Bu da zaten bırakın muhalefet olarak, sade bir yurttaş olarak da görevimiz zaten. Biz eğer Cemaat kendi inancını, siyasi olarak kullanıyorsa buna karşıyız. Herkesin inancına saygılıyız, inançların siyasette kullanılmasına karşıyız. Bunu kim yaparsa yapsın. A yapsın, B yapsın, C yapsın hiç farketmiyor. Eğer bir kamu görevlisi bir siyasetçiye inancını, kimliğini, siyasi görüşünü, karar verecekse onu vicdanına dayanarak vermeli, inancı çerçevesinde veya bir yerden aldığı talimatla yerine getirmemeli.

Haberin Devamı

OHAL ÇALIŞMASI VAR

(Gürsel Tekin’in ‘Hükümet OHAL hazırlığı yapıyor’ iddiası üzerine) OHAL hazırlığı değil, öyle bir çalışması olduğu şeklinde bize bir bilgi geldi. Ayrıntısını bilmiyoruz. Ancak bu yaşanan süreçle ilgili herhalde. Zaten
bir olağanüstü hal dönemindeyiz, bir devlet krizi yaşıyoruz.”

Yargı 3 yıldır işgal altında

- Erdoğan Teziç Yasa AYM’ye giderse, mahkeme iptal kararı verse de karar geriye yürütülemediği için HSYK’da yapılacak değişikliklere müdahale edilemez. Bu nedenle AYM’nin uygulamayı da durdurması gerekir. Türkiye’de mevzuatta böyle bir durum yok.
- Sabih Kanadoğlu Türkiye Cumhuriyeti 17 Aralık’tan bu yana hukuk ve kanun devleti değil, sadece polis devletidir. Yargının verdiği kararları polis uygulamıyorsa bunun adı polis devletidir. Anayasa’ya aykırı olduğu bilinerek sevk edilen HSYK düzenlemesinin amacı kadroları kendi amacı için oluşturma ve gerekli işlemleri yapmaktır.
- Orhan Gazi Ertekin (Demokrat Yargı Eşbaşkanı) Sıkıyönetim dönemlerinde hep doğruyu söylerler. ‘Yargı bağımsızlığını tanımıyorum, hukuk üstünlüğü yalandı. Yasayla yargının bana bağlı olduğunu ilan ediyorum’ diyorlar. Bu politik doğruculuğu takdir ediyorum. Yargı 3 yıldır işgal altındaydı. İktidardaki koalisyonun bir unsuru (Cemaat) işgal etmişti. Diğeri onu kullandı, onay verdi. Şimdi hükümet sıkıyönetim ilan etti. 17 Aralık krizi iktidar savaşının tezahürüdür.
- Ömer Faruk Eminağaoğlu (Yargıçlar Sendikası) Siyasi iradeye şu mesaj verilmeli: Kimse mevcut 159’u (Anayasa’daki HSYK maddesi) istemiyor. Yeni bir 159 üzerinde tüm hukuk çevrelerine bilimsel siyasi çevrelere çağrı yaparak, nasıl bir yargı sorusunu ortaya koyan yeni bir 159 çalışması yapmak, buna kadar da teklifi askıya almak lazım.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!