Güncelleme Tarihi:
Giderek büyüyen benzin kuyrukları, biriken çöpler ve esnafın durma noktasına gelen işleri hayatı olumsuz etkilerken, bir esnaf yaşamı, “Önümüz karanlık, geleceği göremiyoruz” diyerek özetliyor. Türki Suki (Türk pazarı) diye adlandırılan bir pazarda halkla Suriye’nin geleceğini ve yaşamı konuştuk.
Zulüm payidar olmaz
Esnaf İsa Muhammed, akıllı insanların sorunlarını oturup konuşarak çözdüklerini, Ortadoğu’da ise halkların birbirini öldürerek çözmeye çalıştığı anlatıp, şöyle konuşuyor: “Önümüz karanlık. Gün geçtikçe bitip tükenme durumuna geliyoruz. Artık işlerimiz olmuyor. Kör kurşunların nereden ve kimden geleceği de belli değil. Kargaşa içindeki bu topraklarda canımızı tehlikeye atarak çoluk çocuğun ekmeği için uğraş veriyoruz” diyor. Adnan Hasan ise “İmkanım olsa Türkiye veya Avrupa’ya giderdim. Suriye’nin nereye doğru yol alacağı bilinmiyor. Çıkmaz bir sokakta gibiyiz. Ülkenin iyiye gideceğini sanmıyorum. Gelecek daha kötü olacak. Bizler 10 yıl çalışsak bile eski günlerimize dönemeyiz. Bu insanımızın sorunlarını şiddetle çözme alışkanlığından kaynaklanıyor.” Ahmet Hasan da hayat tecrübesinden çıkardığı sonuçları şöyle değerlendiriyor: “Zulmün sonu düzelmedir. Biz biliyoruz ki bu sıkıntılarımızın sonunda düzlüğe çıkacağız. Ümidim bu yöndedir. Zulüm asla payidar olmaz.” Beyaz eşya ticareti yapan mağaza sahibi Abdullah Sami, “Endişemiz çocuklarımızın bu kaostan büyük zarar görecek olması. Onların ölmesini istemiyoruz. Bu kargaşada ölenler kesinlikle yok yere giderler” diyor.
Benzin kuyrukları
Türk Çarşısı’ndaki herkes endişeli. Hama, Humus ve en son olarak ticaret kenti Halep’in iç karışıklıklara teslim olması nedeniyle ticaret durma noktasına gelmiş. Değişik yerlerdeki petrol istasyonları insanların akınına uğruyor. Tıpkı Irak savaşından sonra petrol sıkıntısının bir benzeri Kamışlı’da var. Petrol istasyonları sahipleri, akaryakıtın bulunmadığını söylerken, benzin ya da mazot almak isteyenler karaborsada depolandığını anlattı.