Gazeteci vuran eller kırılmıyor

Abdi İpekçi, Çetin Emeç, Uğur Mumcu... Üçü de Türk basınının güzide kalemiydi. Üçü de yürekliydi. Üçüne de kıydılar... Katilleri hálá ortada yok. İnsan sormadan edemiyor: ‘‘Çeteleri çökerten, Apo'yu bile yakalayan devlet, gazetecilerin katillerini neden yakalayamıyor?’’ Aslında daha kahredici bir soru da var kafalarda: ‘‘Acaba devlet bunları isteyerek mi yakalamıyor?’’

Dün, Hürriyet Gazetesi Yönetim Kurulu Üyesi ve yazarı Çetin Emeç ile şoförü Sinan Ercan'ı, katledilişlerinin 9'uncu yıldönümü dolayısıyla anarken, insanların kafasında şu soru vardı:

‘‘Devlet çeteleri çökertiyor, bombacıları buluyor, Apo'yu bile yakalıyor ama gazetecileri katledenleri neden yakalayamıyor veya yakalamıyor?’’

Abdi İpekçi, Çetin Emeç, Uğur Mumcu...

Hepsi için çok acı bir soru.

Çetin Emeç'in Zincirkikuyu'daki mezarı başında düzenlenen törende konuşan Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, bu soruları açıkça sordu ve yanıt istedi: ‘‘Bu ülkenin başına musallat olan mafya çeteleri, bölücü çeteler tek tek ele geçirilirken, Türk basının 3 büyük gazetecisinin katilleri hálá yakalanmıyor? Bunlarla ilgili en küçük ipuçları bulunmuyor? Niye bu ülkenin faili meçhulleri bizler kalıyoruz? Bizler bu soruların cevaplarını bekliyoruz.’’

NEDEN YAKALANAMIYORLAR?

Ertuğrul Özkök, her yıl Emeç'in mezarı başına, gazetecilere yönelik maddi ve manevi saldırıların azalması umuduyla gelindiğini belirterek, ‘‘Bu yıl umutlarımız daha da arttı. Çünkü hayatımızı karartan çetelerin elebaşları tek tek yakanıyordu. Türkiye Cumhuriyeti'nin en büyük belalarından birinin başındaki adam Türkiye'ye getirildi. Ne yazık ki Türk basının devlerinden Abdi İpekçi'nin katilleri hala dışarıda geziyor. En azından bir bölümü geziyor. Uğur Mumcu'nun katillerinin kim olduğunu dahi bilmiyoruz. Çetin Bey'in katil zanlısı olarak yakalananlar serbest bırakıldı. Çeteler yakalandı ama Türk basınının başına musallat olan katiller bir türlü yakalanamadı. Senaryocu olmak istemiyorum ama neden Türk basının katilleri yakalanmıyor? Devlet bize en azından cevap vermeli diye düşünüyorum.’’

Özkök konuşmasında Türk basınına yönelik maddi saldırıların yanı sıra başka saldırıların bulunduğuna da değinerek, siyasette başarısız olan siyasetçilerin de başarısızlıklarının nedeni olarak basını gösterdiğini söyledi. Gazetecilerin sevilmeyen ve ‘acıtan’ bir mesleği yerine getirdiğini belirten Özkök, ancak birilerinin hesap sorması gerektiğini, Çetin Emeç'in de bu görevi yerine getirdiğini ve bedelini hayatıyla ödediğini anlattı. Özkök, ‘‘Gazetecilik yürek ister. Çetin Emeç, Uğur Mummcu, Abdi İpekçi bunu yaptı; hayatlarıyla ödedi. Umarız bundan sonra bunu yapanlar bedelini hayatlarıyla ödemez. Türk basını üzerine düşen görevi yapıyor. İşte Refahyol döneminde yaşanılan olaylar, işte bölücü çetelere karşı, mafya ve çetelerle mücadelelerde basının tutumu. Bütün bunlar yürek ister. Çetin Bey rahat uyu derken, şu uğursuz 7 Mart günü mezarın başında bir araya gelenlere şunları söylemek istiyorum. Çetin Bey'i ilk kez güneşli bir havada anıyoruz. Ben bunu bir işaret olarak görmek istiyorum. İnşallah Türkiye'de güneşli günler hiç batmaz ve Emeç'i hep güneşli günlerde anarız’’ dedi.

HÁLÁ ÜMİTLE BEKLİYORUZ

Çetin Emeç'in kızı Mehveş Emeç de, katillerin yakalanmasını, adaletin yerini bulması açısından umut ettiklerini vurgulayarak, ‘‘Gerekli çalışmaların yapılmasını hálá ümitle bekliyoruz. Bugün burada çok güzel bir topluluk var. Hava çok güzel. Güneşli bir günde anmak, insanın içinde farklı duygular uyandırıyor. Allah bizim gibi durumda olan ailelere sabır versin’’ dedi.