Fischer: Neden Türkiye'ye destekten vazgeçtiniz?

Güncelleme Tarihi:

Fischer: Neden Türkiyeye destekten vazgeçtiniz
Oluşturulma Tarihi: Ekim 28, 2004 00:00

Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer, Türkiye'nin AB üyeliğini eski Başbakan Helmut Kohl döneminde destekleyen Birlik partilerinin (CDU/CSU) bu politikalarından neden şimdi vazgeçtiklerini açıklamak zorunda olduklarını söyledi. Federal mecliste Alman Birlik partilerinin sunduğu “AB'nin Türkiye'ye inandırıcı bir teklifi için” ve Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile Birlik 90 Yeşiller Partisi'nin ortak sundukları “AB'nin Türkiye politikası güvenilir bir şekilde sürdürülmeli ve Türkiye'nin AB üyeliği yolu açılmalı” konulu önergeler tartışıldı. Fischer yapılan tartışmada, “Türkiye'nin Avrupa için olan önemi konusunda bugüne kadar Birlik partileriyle de uzlaşma içinde olduğumuzu sanıyordum. Bu nedenle Kohl döneminde de Türkiye'ye AB üyelik sözü verildi. Türkiye'nin AB üyeliğini daha önce destekleyen Birlik partileri, neden şimdi bu politikadan vazgeçtiklerini söylemek zorundalar” dedi. AB Komisyonu'nun Türkiye hakkında hazırladığı İlerleme Raporu'nu, tüm endişeleri de dikkate aldığı için takdir ettiklerini belirten Fischer, bu konudaki çalışmalarından dolayı AB'nin genişlemeden sorumlu komisyon üyesi Günter Verheugen'e teşekkür etti. Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkan Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) federal meclis grubu Başkanı Michael Glos'u eleştiren Fischer, şunları kaydetti: “Glos, Soğuk Savaş döneminden sonra da Türkiye'nin öneminin kaybolmadığını söylemişti. Türkiye'nin stratejik önemini vurguluyorsanız, o zaman Türkiye'ye 'hayır' denmesinin doğuracağı sonuçları bile bile neden şimdi eski politikanızdan vazgeçtiğinizi de söylemeniz gerekir. 'Türkiye, coğrafi ve kültürel açıdan Avrupa'ya ait değildir' diyorsunuz. Sizce Kohl geçmişte Türkiye'ye inandırıcı bir vaatte bulunmadı mı?” Glos'un daha önce yaptığı bir açıklamada, “Türkiye'nin Avrupa'dan kesinlikle dışlanmaması ve Avrupa'nın kenarında bırakılmayıp, Avrupa'ya dahil edilmesi gerektiğini” söylediğini hatırlatan Fischer, ”Türkiye haklı olarak, 'kriterleri yerine getirirsem, AB'ye üye olarak alınacak mıyım?' diye soruyor. Türkiye'ye 'hayır' denirse bunun çok kötü sonuçlar doğuracağını sizler de biliyorsunuz” diye konuştu. ABD'de yapılan 11 Eylül saldırılarından sonra tüm ülkelerin terörizm tarafından tehdit edildiğini kaydeden Fischer, “Bu nedenle de Türkiye'ye 'hayır' denmesi dar görüşlülük olacaktır. Türkiye ile yapılacak müzakerelerin ne getireceğini tabii ki şimdiden bilemeyiz. Bunu 15 yıl sonra göreceğiz. Ben bu müzakere sonucunun başarılı bir şekilde sonuçlanacağına inanıyorum” dedi. ROTH'UN GÖRÜŞLERİAlman Birlik 90/Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth da Glos'un daha önce “Türkiye'ye ayrımcılık yapılmamalı” dediğini hatırlatarak, ”Şimdi bu ayrımcılığı yapıyorsunuz. Avrupa'nın değerleri belirli bir din ve kültüre bağlı değildir. Türkiye'ye 40 yıldan bu yana söz verildi. Şimdi, 'Biz öyle demek istememiştik' mi diyeceksiniz?”  Birlik partilerinin Türkiye'ye tam üyelik yerine önerdikleri ”imtiyazlı ortaklığın” da mevcut durumu koruma çabasından ibaret olduğunu belirten Roth, şunları kaydetti: “AB Komisyonu raporu, Türkiye'ye kapının kapatılmaması ve ülkedeki reformların sürdürülmesinin desteklenmesi yolunda verilmiş tarihi bir işaret. Biz bunu destekliyoruz. Almanya'nın demokratik bir Türkiye'den hayati çıkarları var. Bu nedenle reformların sürdürülmesi şart. Bu dinamizm sürmeli.” Müslüman bir ülkenin AB'ye alınmasının tüm dünyaya önemli bir mesaj vereceğini de ifade eden Roth, Türkiye'nin AB üyeliğinden ekonomik alanda en fazla istifade edecek ülkelerin başında Almanya'nın geldiğini, bu nedenle Birlik partilerinin tutumunun “trajik bir hata” olduğunu söyledi. Roth, “Göç ile endişelerden bahsederken de bunu bir uyarı olarak değil, insanların endişe ve korkularından faydalanmak için yapıyorsunuz” dedi. “ŞU ANDA KİMSE TÜRKİYE'NİN ÜYE OLMASINDAN SÖZ ETMİYOR”Hür Demokrat Parti (FDP) Genel Başkanı Guido Westerwelle de federal meclisin Türkiye ile yapılacak “ucu açık” müzakereleri desteklemesi gerektiğini belirterek, “Sonuçta her türlü sonuca açık olunmalı. Biz şimdiden bu konuda kesin bir karar vermek istemiyoruz. Şimdiden hiç kimse 10 ya da 15 yıl içinde Türkiye'nin ya da AB'nin ne durumda olacağını bilemez” dedi. AB'nin hem genişlemesinin, hem de derinleştirilmesinin başarılması gerektiğini ifade eden Westerwelle, “AB henüz genişlemeye hazır değil. Türkiye de şimdi üyeliğe hazır değil. Ancak zaten hiç kimse de Türkiye'nin şu anda üye olmasından söz etmiyor. Aksi takdirde biz de şimdi 'hayır' derdik” diye konuştu. Türkiye'nin üyeliğiyle ilgili olarak alınacak nihai kararda, reformların uygulanmasının çok önemli olacağına dikkat çeken Westerwelle, şunları söyledi: “Bu nedenle şimdi bu tartışmanın iç siyasi nedenlerle yapıldığına inanıyoruz. Kimse 10, 15 yıl sonra ne olacağını bilemez. Şunu da belirtmek isterim ki Alman hükümetinin şimdi alacağı karar gelecekteki hükümetler için de bağlayıcı olacaktır. Bu konuda geri adım atılması Almanya'nın dış politikadaki güvenilirliği açısından zararlı olur.” 
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!