Festivalin Türk filmleri

Güncelleme Tarihi:

Festivalin Türk filmleri
Oluşturulma Tarihi: Nisan 16, 1999 00:00

Haberin Devamı

Gemide, Laleli’de Bir Azize, Güneşe Yolculuk, büyük olasılıkla izleyemediğiniz filmler. Her Şey Çok Güzel Olacak, Propaganda, Hoşçakal Yarın ise kaçırdıklarınız arasında olabilir. Yerli yapımlar ilginizi çekecek.

18. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nde Türk filmleri de hem yurtdışından gelen konuklarla hem de seyirciyle bir kez daha buluşuyor. Ulusal Yarışma bölümünde 1998 ve 1999 yapımı 10 film, Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Vakfı Yılın En İyi Türk Filmi ve En İyi Yönetmen ödülleri için yarışacak. Ödül kazanan filmin yapımcı ve yönetmenine 6'şar milyar para ödülü sözkonusu. Bu bölümde, Uluslararası Film Eleştirmenleri Jürisi (FIPRESCI) tarafından Onat Kutlar anısına konulan ödülü kazanan filme de ödül verilecek.

YENİ SİNEMACILAR

Festivalin Ulusal Yarışma bölümünde 10 film yer alıyor. Kendilerini, Yeni Sinemacılar olarak adlandıran gruptan Serdar Akar'ın Gemide adlı yapımı, bu bölümde yeralan filmlerden biri. Erkan Can, Naci Taşdögen, Yıldıray Şahinler'in başrollerini paylaştığı film, gösterime girdiğinde oldukça büyük ilgi çekmişti. Çok düşük bir bütçeyle kotarılan film, hem sinemasal anlatım açısından hem teknik hem de oyunculuk açısından da tartışılmıştı.

Yine Yeni Sinemacılar'dan bir başka yönetmenin Kudret Sabancı'nın Laleli'de Bir Azize adlı filmi de ödül için yarışıyor. Gemide ile aralarında temasal göndermeler bulunan filmin bir başka özelliği ise çizgi roman estetiğinin önplana çıkması. Büyük suç aleminde küçük işler çevirerek tutunmaya çalışan üç arkadaşın öyküsünü anlatan bu filmde Güven Kıraç, İştar Gökseven ve Cengiz Küçükayvaz başrolleri paylaşıyor.

Yeşim Ustaoğlu'nun Güneşe Yolculuk adlı filmi Berlin'den iki ödülle döndü. Bu kez de kendi ülkesinde ödül için yarışıyor. Film, Anadolu'dan İstanbul'a gelen iki gencin büyük kentin karmaşası içindeki yaşam mücadelesini çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor.

Gösterime girdiğinde büyük ilgi çeken Her Şey Çok Güzel Olacak, kelimenin tam anlamıyla Türk usulü bir yol filmi. Son dönemin gözde stand up'çılarından Cem Yılmaz ile MFÖ'nün Mazhar Alanson'unun yanısıra Selim Naşit Özcan gibi yılların oyuncusunu biraraya getiren filmin müzikleri de ilgi çekici.

Kemal Sunal, Metin Akpınar, Meltem Cumbul ve Rafet El Roman'ı biraraya getiren Propaganda Sinan Çetin usulü bir çalışma. Bir gazete haberinden esin kaynağını alan film, köylerinin ortasından geçen dikenli sınır teliyle yaşamları değişen bir grup Güneydoğu insanının öyküsünü anlatıyor. Çölün ıssızlığında uzanan dikenli tel, çocukluk arkadaşlarını, birbirini deliler gibi sevenleri, anneleri- çocukları birbirinden ayırıyor.

POLİTİK YAPITLAR

Reis Çelik'in daha çekimleri aşamasında tartışma yaratan Hoşçakal Yarın filmi de Ulusal Yarışma bölümünde yeralıyor. Deniz Gezmiş ve onunla birlikte idam edilen iki arkadaşının özelinde, 1968-72 yıllarının Türkiyesi'nden çarpıcı insan manzarları sunuyor film.

Bir başka politik film de Turgut Yasalar'ın imzasını taşıyan Leoparın Kuyruğu. Bu film de 1970'ler Türkiye'sinde yaşanan ekonomik ve politik olayları gözler önüne seriyor.

Tunç Başaran'ın Kaçıklık Diploması filmi ise yaşamının bir bölümünü Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde geçiren bir kadının öyküsünü anlatıyor.

Yaşamını yurtdışında sürdüren yönetmen Yılmaz Arslan'ın ödüllü filmi Yara, Almen ve Türk kültürleri arasında sıkışıp kalmış bir genç kızın akıl hastanesinde sonuçlanan serüvenini gözler önüne seriyor.

Biket İlhan'ın Kayıkçı adlı filmi ise Türk ve Yunan topraklarında karşılıklı yaşanan bir aşk öyküsünü anlatıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!