Güncelleme Tarihi:
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndi yayınlanan Yeni Düzen gazetesinin haberine göre Feissel, erken çözüm olmaması halinde Türk toplumunun da yok olma tehlikesi bulunduğunu öne sürdü.
1984 yılından 1998 yılına kadar Kıbrıs konusuyla doğrudan ilgilenen Feissel, Annan Planı’nı eleştirmediğini, plana çok büyük bir çaba harcandığını belirterek ancak planın birçok insanın ağzında bıraktığı "kötü tadın" planı düzeltmeye çalışmayı imkansız kıldığını savundu.
Annan Planı’nı düzeltmek için değil de yeni birşeyle gelmenin daha kolay ve daha az komplike olduğunu belirten Feissel, planın apaçık işe yaramadığını bunun çeşitli nedenleri bulunduğunu ve önemlilerinden birinin de "sözde metodoloji" olduğunu öne sürdü.
Kıbrıs’ta taksimin çözüm olması ihtimaline de değinen Gustave Feissel, taksimin çözüm haline gelemesi durumunda bir gün Kuzey’deki insanların artık "Kıbrıslı Türk" değil, "Türk" olarak nitelenebileceğini savundu.