Farklıyım, farklısın

Güncelleme Tarihi:

Farklıyım, farklısın
Oluşturulma Tarihi: Eylül 02, 2001 00:00

Şu sıralar Güney Afrika'da, Durban'da BM'nin ilginç bir toplantısı var. Cuma günü başlayan ve 7 Eylül'e kadar devam edecek konferansın konusu ‘‘ırkçılık’’.Irkçılık nedir?Sadece insanın ten rengiyle ya da etnik kökeniyle mi ilgili bir şey?Hayır...Yıllar önce İstanbul'da, hangi vesileyle dinlediğimi hatırlamadığım İslam ve Ortadoğu uzmanı Bernard Lewis ‘‘Hepimiz biraz ırkçıyız. Bize benzemeyen, bizden farklı olan herkes bizi korkutuyor’’ demişti.Ne kadar doğru...‘‘Benden farklıysan sana kuşkuyla bakarım’’Beynimizin kıvrımlarında, bazılarına karşı dikenli tellerle sınırlar çizdiğimizi kim inkar edebilir?BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın sözcüsü Fred Eckhard da bakın ne diyor: ‘‘Yeryüzünde ırkçılıktan ya da ırkçılığın bir çeşidinden payını almamış hiçbir ulus ya da toplum yoktur’’.Bir düşünün, ırkçılık kavramı nasıl geniş bir yelpaze. Öyle olunca konferansta ele alınacak konular da inanılmaz bir çeşitlilikte.Hindistan'daki kast sisteminden, siyah beyaz ayırımına, köleliğe kadar herşey sorgulanacak.Konferans bu arada hayli olaylı başladı.Arap ülkelerinin, Siyonizmin ırkçılık olarak kınanması taleplerine hem İsrail, hem ABD karşı çıktı. Hatta ABD sırf bu nedenden ötürü konferansa düşük düzeyde katılım kararı aldı.Ne var ki karar, bu kez de Amerikalı siyah liderleri ‘‘Amerikan yönetimi ırkçılık meselesine gereken önemi vermiyor’’ diye öfkelendirdi.Konferansın en çetrefilli meselesi aylardan beri tartışılan ‘‘köleliğe tazminat’’ meselesi.Yanlış okumadınız... Batılıların, yüzyıllar önce köle olarak köklerinden kopardıklarının torunlarına tazminat ödenmesi isteniyor. .Hesaplara göre, köle ticareti sırasında 12 ila 15 milyon Afrikalı, Avrupa ve ABD'ye götürülmüş.Peki tazminat nasıl hesaplanacak?Senegal Devlet Başkanı Abdoulaye Wade ‘‘Köleğin Afrika'ya verdiği zarar rakamlarla ölçülemez. Bizleri birer eşya gibi alıp sattılar. Avrupalılar ve Amerikalılardan tek isteğim var: Köle ticaretinin insanlığa karşı bir suç olduğunu kabul etsinler. Yeni nesillere köleliği ve köle ticaretini anlatsınlar’’ diyor.Kafamızda ‘‘ Benden farklısın ama benim gibisin’’ denklemi belli bir yere oturuncaya kadar kimbilir daha nice ırkçılık konferansı göreceğiz.Gazetecinin ölümüBabıáli'nin son gazetecilerindendi.İkitelli gökdelenlerinde hiç çalışmamıştı. Türk gazetecisi olarak, 20. yüzyılın sonuna damgasını atmış sayısız olaya tanık olmuştu.Afganistan, Lübnan savaşları, İran Devrimi, Kadife Devrim, Çavuşesku'nun devrilmesi, Berlin Duvarı'nın yıkılması onun kaleminden okuduklarımızın birkaçı.. Aklımda kalanlar daha doğrusu...Hangi koşul altında olursa olsun, haberini göndermenin, resim çekmenin yolunu mutlaka bulurdu. Bir keresinde anımsıyorum, İran'dan koluna sargılar sarıp filmleri kaçırmıştı. Tek başına çalışmasını severdi.Çetin Emeç onun için ‘‘o yalnız bir kurttur’’ derdi.Yetenekliydi, bilgiliydi, kalemi güçlüydü.Bir o kadar da kırılgan.Basının hızlı değişimine ayak uyduramadı. Köşesine çekildi.Ölüm haberini Habertürk şöyle verdi: Bir yıldız daha kaydı.Engin Bilginer, gecenin karanlığında seyretmesini pek sevdiği yıldızlarına kavuştu.Manhattan'ın Miloseviç'iABD'nin dış politikasına damgasını atan Henry Kissinger'in adalete hesap vermesi isteniyor.1969 ile 1977 yılları arasında Beyaz Saray'da Richard Nixon, ardından Gerald Ford'a dış politikada yol gösteren 78 yaşındaki Kissinger neyle suçlanıyor?Marksistlere savaş açan Güney Amerikalı diktatörlere arka çıkmakla elbet.Jack Lemmon'un baş rolde olduğu, Costa Gavras'ın ‘‘Kayıp’’ filmini hatırlayın.Arjantin, Şili gibi ülkelerin o yıllarda yaşadığı dehşet aynen filmdeki sahneler gibi.CİA desteğinde yürütülen Condor adındaki operasyonların Kissinger'in kafasından çıktığı artık açıklık kazandı. Village Voice Dergisi ona ‘‘Manhattan'ın Miloseviç'i’’ adını takmış.Arjantinli bir savcı Amerikan adaletinden onu sorgulamasını istemiş.Fransızlar da Şili'de kaybolan 5 Fransızın hesabını soruyor. Kissinger'in etrafında çember daralıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!