Faks yağıyor

Güncelleme Tarihi:

Faks yağıyor
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 31, 1998 00:00

Haberin Devamı

Af konusuyla ilgili yaptığımız mini referandumda yanıt yollama süresi doğlduğu halde, fakslar hala yağmur gibi... Yetişmeye çalıştığımız telefonlar da fakslardan aşağı değil. Aftan yana olanlarla, affa karşı olanların oranı ise değişmiyor. Namuslu vatandaşların af önerisine karşı isyanlarını dile getiren yazıları bugün de sizlere iletmeye devam ediyoruz...

Bir kardeş Keşke kiralık katil tutsaydım

‘‘Ağabeyim Mustafa Çelen'i öldürüp, Bolu Dağı eteklerinde araba iiçinde terkeden katil Mehmet Körpe'yi, adalet yerini bulsun diye zaman harcayarak, avukatlar tutarak mahkum ettirdik. 25 yıla mahkum oldu katil. İnfaz yasası gereği 8 yıl yatacaktı.

Ceza azdı ama devletimin adaletiydi. Razı geldik. Şimdi buna da af gelecek.

Düşünüyoruz da... Avukata verdiğimiz paranın yarısına, harcadığımız zamanın yüzde birine bir kiralık katil tutup, olayı biz mi halletseydik. Adaleti biz mi sağlasaydık...’’

Eski bir mahkum Böyle af sömestir tatili gibi olur

‘‘Sayın Altaylı, af konusunu tartışmaya en fazla hakkı olanlardan biri olduğum kanaatindeyim. Neden derseniz... Çünkü ben toplam 16 yıl cezaevinde yattım, 22 cezaevi gezdim. Adli mahkum olmama rağmen her türlü suçluyla birarada oldum.

Aflar gördüm, yine cezaevine düştüm. Şimdi dışardayım. Af bugünkü ortamda çözüm değildir.

Türkiye yasalarındaki adaletsizlikleri düzeltmeden, infaz yasasını elden geçirmeden, cezaevlerini suçluları topluma kazandırma amacıyla kullanılabilir şekle sokmadan af anlamsızdır. Aftan yararlanan, Türkiye'nin bugünkü ortamında suçtan uzak zor kalır. Önce TCK'yı, infaz sistemini adam etsinler. Sonra sosyal adalet sağlanacağına dair bir inanç oluştursunlar. Yani bataklığı kurutsunlar, sonra ffetsinler.

Bugünkü ortamda af sömestr tatili gibi olacaktır.’’

Bir mahkum Dışarı çıkınca özür dileyeceğim...

‘‘Fatih Bey, affa karşı bayrak açtınız. Ne diyelim. Yaşamayan bilmezmiş. Bir anlık kızgınlıkla yıllarımız geçiyor. Ailem mağdur. Eşimi, çocuğumu düşünüyorum. Aklıma gelenleri size anlatsam çıldırırsınız. Ailem ne oldu, çocuğum nerede? Yıllar geçtikçe kopuyor insan hayattan. Artık yok gibiyiz. Ölü gibiyiz. Affedilsek, evimize sevdiğimize evlatlarımıza dönsek günah mı olur? Biz ettik... Kan döktük... Suçluyuz... Ama pişmanız da... Çıkıp, yaktığım candan geride kalanlardan özür dileyeceğim. Affederler mi bilmiyorum... Ama devlet büyüktür. Onların yerine de affeder. Sizin mi canınız yanık ki, bu kadar affa karşısınız.’’

Bir ağabey 20 yaşındaki kardeşimi çarptı diye öldürdüler

‘‘20 yaşındaki kardeşim, yolda yanlışlıkla çarptığı bir psikopat tarafından 'Bana niye çarpıyorsun' diyerek öldürüldü. Katili 15 yıla mahkum oldu. İnfaz yasasından dolayı cezası zaten komik hale gelmiş. Bu adam terör suçlusu değil. Yani adi suçlu sınıfında olduğu için affedilecek ve yarın yine sokağa çıkacak. Komik hale gelen cezasını bile yatmayacak.

Peki sorarım, yarın öbürgün bu adama yine yolda birisi çarpsa ne olacak?’’

Bir mahkum Namusumu korudum...

Dünyanın neresinde suç?

‘‘Fatih efendi... Sen ar, namus, haya nedir bilir misin? Bilirsen niye affa karşı çıkarsın. Bilmezsen aftan sana ne? Ben iki kişiyi öldürdüm. Keyfimden mi? Aileme, namusuma el uzatıldı. Bizde namus önemlidir. Bunun için ölünür de, öldürülür de... Namus giderken izlemekle mi yetinseydik. Biz Türküz, Müslümanız... Biz de namus her şeydir...

Namusum için yaptığım bir şeyden dolayı niye cezalandırılacağım?

Cezalandırıldığım yetmez mi? Namusu korumak dünyanın neresinde suç?’’






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!