Etki altında kalma fobisi

Güncelleme Tarihi:

Etki altında kalma fobisi
Oluşturulma Tarihi: Ocak 15, 2002 00:00

YENİ ‘‘Belediyeler Yasası’’ndan ‘‘hoşnut olan’’ ve ‘‘hoşnut olmayan’’ belediye başkanları, yasanın ‘‘son onay’’ noktası olan Cumhurbaşkanı'ndan randevu istemişler.Her biri kendi ‘‘bakış açısı’’ ile yasayı anlatacak ve Cumhurbaşkanı'ndan yardım isteyecek. Kimi diyecek ki, ‘‘Lütfen onaylayın’’, kimi diyecek ki, ‘‘Lütfen onaylamayın’’.Cumhurbaşkanı her iki gruba da randevu vermemiş.Gerekçesi ise net:‘‘Gelirlerse etki altında kalırım.’’Ben hayatımda böyle bir gerekçe duymadım.Cumhurbaşkanı olarak yapması gereken, her iki tarafı da dinlemek.Görüşleri almak ve bir değerlendirme yapmak. Ama o bunu istemiyor.Çünkü etki altında kalırmış.Sayın Ahmet Necdet Sezer, değerlendirmesini neye göre yapacak çok merak ediyorum.Vatanını seven BDDK'yı denetlesinDEVLET Denetleme Kurulu, araştırmalarını bugünden başlayıp geriye doğru yaparsa, memlekete çok daha faydalı olacak sonuçlara ulaşacak gibime geliyor.Çünkü hálá Türkiye'de büyük hırsızlıklar, büyük yolsuzluklar oluyor. Suiistimalin bini hálá bir para. Türkiye'de bugünlerde en büyük rezaletlerin döndüğü yer ise yine bankacılık sektörü ve bu sektörün ‘‘sözde’’ denetlendiği yer. Bugün devlete en büyük zararı veren bankalar, BDDK'nın kontrolündeki bankalar. Çünkü buraya alınan bankalar kurtarılmıyor, daha beter batırılıyor. BDDK'nın kontrolüne giren bankaların zararları azalacağına katlanarak artıyor. Bu bankalar, bugün bir şekilde etkili konumlara gelmiş bankacıların eş, dost ve eski suç ortaklarını zengin etme yeri olarak kullanılıyor. BDDK kurulduğu günden bu yana Türkiye'nin sırtında milyarlarca dolarlık bir kambur haline gelme başarısını gösteriyor. Türkiye'de bugün ilk ele alınması gereken kurum BDDK. Kim alacaksa!Habertürk varsa umut vardırBU ülkede basında tekel olduğunu söyleyenlere çok gülüyorum bazen. Ve bunu söyleyenlere çok güzel bir örnek gösteriyorum. Örneğin, adı Ufuk Güldemir.Orta halli, sıradan bir ailenin, orta halli çocuğu. Gazeteciyken işsiz kalınca ‘‘sadece ve sadece aklını kullanarak’’ basın patronu oldu. Önce birkaç yüz dolarlık yatırımla bir internet sitesi kurdu. Etkili bir mecra haline getirdi. Reklam aldı. Geliştirdi. Büyük bir okur kitlesi kazandı. Ve daha sonra bu internet sitesindeki kavram üzerine bir televizyon kurdu. Kimi işsiz, kimi paraya ihtiyacı olmayan gazetecilerle ‘‘Kazanırsak beraber kazanacağız’’ diye anlaştı ve ‘‘zekásına dayalı’’ bir habercilikle bir haber televizyonu oluşturdu. Çok da başarılı oldu. Arkasında dev gruplar olan haber televizyonlarına ‘‘taş gibi’’ bir rakip çıktı. Üstelik de, bütün bunları yaparken ağzından basın özgürlüğü kelimelerini düşürmeyenlerin engellemeleriyle, susturma çabalarıyla da uğraştı. Tabuları yıktı. Ufuk'un başarısı bu ülkeye çok önemli mesajdır. Yoktan var olma, akla ve bilgiye dayalı var olma mesajı. Üstelik de sadece medyada değil, her alanda. Gürüz'ün kan davasıDEVLETİN kurumlarının başındaki insanlar kan davası güder mi?Makam hazmedilememişse güder. Aynen YÖK Başkanı Kemal Gürüz'ün güttüğü gibi. Gürüz yıllar önce Dicle Üniversitesi Rektörü Fikri Canoruç'a ‘‘PKK'lı rektör’’ demiş ve bir yüksek öğrenim kurumunun seçilmiş rektörüyle bağlarını koparmıştı. Ancak Gürüz sadece rektörle değil, Dicle Üniversitesi ile de bağlarını koparmış anlaşılan. Çünkü Prof. Canoruç'a olan öfkesini koskoca üniversiteden çıkarıyor YÖK Başkanı. Diyarbakır'da bir yazı dizisi hazırlayan arkadaşım Doğan Satmış'ın aktardığına göre, Dicle Üniversitesi'ne 14 aydır kadro aktarımı yapılmıyor. Kadro alamayan profesör ve doçentler şimdi haklarını mahkeme yoluyla arıyorlar. Kadro almaya hak kazandığı halde kadro tahsisi yapılmadığı için dava açan profesör ve doçent sayısı az buz değil. Tam 250 kişiler. Gürüz'ün Dicle Üniversitesi'ne ‘‘gıcığı’’ bununla da bitmiyor. Üniversitenin hazırladığı ve ihaleye çıkmaya hazır, sıfır maliyetli ve bölgede binlerce kişiye iş imkánı sağlayacak ‘‘yap-işlet-devret’’ projeleri için sadece bir izin verecek olan YÖK, bu izni vermekten de imtina ediyor. Böylece ‘‘kişilik savaşı’’ nedeniyle hem bir üniversite, hem de bir il mağdur ediliyor. NE ZAMAN ADAM OLURUZ?Sağlık sorunlarının tedavi ile değil, önlem almakla azalacağını anladığımız zaman.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!