Eşrefiye hâlâ gergin

PYD’nin kontrolündeki Eşrefiye’de neler oluyor?
Eşrefiye mahallesi Kürtler tarafından korunuyor. Kürtler, silahlı güçlerin orada bulunmasına izin vermiyorlar, rejim güçlerini kovdular. Eşrefiye mahallesinin altındaki bir yere Esad ordusu saldırıyor. Hemen ardından Özgür Suriye Ordusu (ÖSO), doğu tarafından Eşrefiye’ye giriyor. Bizimkiler karşı koyuyorlar. Ve çatışma oluyor.

Bu ilk Arap-Kürt çatışması öyle değil mi?
Daha önce ÖSO ve Esad ordusu çatışması oldu. Ama ilk olan, ilk kez rejim bir Kürt mahallesini topa tutuyor. 25’inde bunlar oldu. 26 Ekim’de ise 200 kişilik bir ÖSO grubu bu sefer batı tarafından Eşrefiye’ye giriyorlar. “Biz Eşrefiye’yi kurtardık, Eşrefiye bizim kontrolümüz altındadır” diyorlar. Halk da ÖSO’ya karşı yürüyüş düzenliyor. Üzerlerine kurşun sıkılıyor. 4’ü kadın 10 kişi orada ölüyor. Bizimkiler de bunlara saldırıyor, 200 kişilik grubu bölgeden çıkarıyorlar. Bu çatışmada da toplam 7’si Kürt, 19 kişi ölüyor. Bu olaylardan sonra ÖSO birlikleri Halep-Afrin yolunu kesiyorlar. Zeytin toplama zamanı, bu yolda trafik çok sıkışık. 200 kişiden fazla esir alıyorlar. Bu resmen sivillere yönelmektir. Halbuki biz hiçbir sivile yönelmedik. Halk buna karşı susmak istemiyor. Halkı zor tutuyoruz. Aynı tarihte Afrin’de Yezidi bir Kürt köyüne (Kasrin Jundu) de saldırı oluyor. Barikat var kentte, bizim yerel birliklerimiz halkı korumak için barikatlar kuruyor.

PYD, ‘Esad’ın piyonu’ diye suçlandı. Esad rejimi ile ilişkiniz nedir?
Biz Kürtlerin Şam’da, Halep’te savaşacak halimiz yok. Bize bunlar hep söyleniyor. Ama kendi bölgemizde kendi halkımızı korumakta kararlıyız. ÖSO’de pek çok akım var. Bir kısmı Türkiye, bir kısmı Katar, bir kısmı Suudi Arabistan, hatta bir bölümü de Suriye istihbaratıyla bağlantılı. Bizim Esad yanlısı olduğumuz bir anti-propaganda. Biz Suriye Ulusal Koordinasyon Komutası’nın bir parçasıyız. Bu devrimi destekliyoruz. Bizden fazla rejimle çatışan bir örgüt yok.

İTÜ’lü Kürt politikacı

PKK’ya yakınlığıyla bilinen, 2003 yılında kurulan Demokratik Birlik Partisi’nin lideri Müslim (61),  Halep’te doğdu, İstanbul Teknik Üniversitesi’nde okudu. 2010 yılında PYD lideri seçilen Müslim, Suriye’de mahkûm edilince Irak’a kaçtı. Esad geçen yıl Müslim’in dönmesine izin verdi.

PKK’nın uzantısı değiliz

Türkiye sınırları kanıyor. İçerde de çatışmalar arttı. Türk halkı güney sınırlarından çok endişeli.
Türkiye’nin izlediği politika yanlış. Biz PYD olarak Suriye’nin toprak bütünlüğü içinde çözüm arıyoruz. İstediğimiz yalnızca yıllarca bizden esirgenen demokratik haklarımızı almak. Türk halkına karşı değiliz. Yüzyıllarca beraber yaşadık. Gene yaşarız. AKP iktidarı bu politikası ile Türk halkının menfaatine davranmıyor. Kendi Kürtlerinin sorununu çözememiş, şimdi Suriye’dekilere müdahale etmeye çalışıyor.  Biz kendi aramızda bir barışı sağlayabilirsek bu Türkiye için de iyi olur.

PKK’nın Suriye kolu olarak tanımlanıyorsunuz. PKK ile ilişkiniz nedir?
Abdullah Öcalan’ın fikirlerinden etkilendiğimiz doğru. Ama biz bu fikirleri Suriye pratiğine uygulamaya çaışıyoruz. PKK’nın ne kolu, ne uzantısıyız. Örgütsel bir bağımız yoktur. AKP’nin bu Kürt fobisinden kurtulması gerekir. Birbirimizi öldürmeyelim. Türkiye rahat bırakırsa, biz Araplarla anlaşabiliriz. Biz demokratik haklarımızı alırsak Türkiye ne kaybedecek. Tam tersine sınırlarında rahat uyuyabilir o zaman. Bizim güçlerimiz hiçbir zaman Türkiye’ye yönelik değildir. Demokratik haklarımızı elde edebilirsek Türkiye sınırı da güvenliğe kavuşur.