‘Ermeni soykırımı’nı bırak, bizimkine bak
Güncelleme Tarihi:
Fransa’da “Ermeni soykırımı” konulu yasalar ‘Pandora’nın kutusu’nu açtı. ‘Cezayir soykırımı’nın ardından bu kez Fransız Devrimi sırasında cumhuriyetçilere karşı çıkan yaklaşık 300 bin kraliyet yanlısının öldüğü “Vendee soykırımı” meclis gündemine taşındı.
FRANSA’da 1789-1799 arasında yaşanan devrimle monarşi temelli Eski Rejim çökmüş, Cumhuriyet kurulmuştu. Ülkenin batısındaki Vendee bölgesinde 1793’te güçlerini toplayan kraliyet yanlıları bir “karşı devrime” girişmiş, her iki taraftan on binlerce kişi ölmüştü. Cezayir savaşında yaşananların “soykırım” olarak tanınması önerisinin ardından Fransa Senatosu gündemine bu kez bu konu geldi. Tek maddelik yasa teklifinde, “Fransa Cumhuriyeti 1793-94 yılları arasında işlenen Vendee soykırımı’nı tanır” deniyor. Merkez sağdaki ana muhalefet partisi UMP’den milletvekili Lionel Luca’nın Ulusal Meclis’e sunduğu yasaya UMP’li bölge milletvekillerinin yanısıra aşırı sağ parti Ulusal Cephe’nin olay yaratan milletvekili parti kurucusu Jean Marie Le Pen’in torunu Marion Marechal Le Pen de destek verdi. Böylece UMP’nin aşırı sağ kanadı ile Ulusal Cephe de ilk olarak Meclis’te ortak bir öneriye imza attılar. Lionel Luca öneri gerekçesinde şöyle diyor: “Meclis’ten 23 Ocak 2012’de Ermeni soykırımını inkâr edenlerin cezalandırılması için bir yasa geçti… Fransa, kendi toprakları dışında gerçekleşen soykırımlar yerine kendi topraklarında işlediği soykırımlarla ilgilenmelidir. 1 Ağustos ve 1 Ekim 1793’te iki ayrı yasa çıkarılarak , ‘bütün Vendee birlikleri ve malvarlıkları yok edilsin’ kararı alındı. Burada yapılan konuşmalarda ‘bu asi ırk yokedilsin. Savaşçı olmayanlar da tehcir edilsin. İnsanlık bu asilerin yok edilmesinden şikayetçi olmayacaktır’ denildi. Bu devlet tarafından organize edilen bir ölüm, hırsızlık ve tehcir çağrısı idi. Bugün buna etnik temizlik deniyor.”
İçsavaşı soykırım olarak sunamayız
Sol Parti Genel Sekreteri ve “Robespierre Geri Gel” kitabının yazarı Alexis Corbière “Bu tarihin ciddi anlamda çarpıtılarak yansıtıldığı çirkin bir girişimdir. 1796’ya kadar süren bir içsavaşı soykırım olarak sunmak sahtekarlıktır. Yeni doğan bir devrimin zorlukları çerçevesinde olayı almazsak, o dönemi anlayamayız” dedi.