Erlere kadın hakları eğitimi

Güncelleme Tarihi:

Erlere kadın hakları eğitimi
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 24, 2006 10:27

Er ve erbaşlar, kadın-erkek eşitliği, töre cinayetleri ile kadın erkek eşitliği konusunda erkeklerin üzerine düşenleri ”Yurttaşlık Sevgisi Kitabı”ndan öğrenecekler.

Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü, toplumsal cinsiyet eşitliği, töre cinayetleri ve kadın-erkek eşitliğinin sağlanması ve erkeklere düşen görevler konularında, askerlere TSK tarafından dağıtılan kitap için bir bölüm hazırladı. Toplumsal cinsiyet konusuna yer verilen kitapta, kadın ve erkek arasındaki eşitsizliği oluşturan nedenler ele alınıyor. İstatistikler ve araştırma sonuçları ile kadının Türkiye'deki toplumsal statüsü ortaya konuluyor.

“Erkekler güçlü, kadınlar narindir”, “aslında kadınlar zayıf görünür ama erkeklere istediklerini yaptırırlar”, “erkekler çocuktur”, “kadınlar anlaşılmazdır”, “erkek bilgeliği, aklı, sağduyuyu, bilgiyi ve erdemi temsil eder”, “kadın yumuşaklığı, akıl dışılığı, bilgi ve kural dışılığı, anneliği, duygusallığı temsil eder” gibi her zaman, her toplum ve her kültür için geçerli olmayan ancak, üzerinde düşünülmeden doğru kabul edilen kalıp yargıların değişimi engellediğine dikkat çekiliyor.

Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin, verimsizliğe neden olduğu ve kalkınma politikalarının başarılmasını güçleştirdiği ifade edilen bölümde, kadına yatırım yapmayan ülkeler ve bölgelerin, yıllık büyümelerinin yüzde birini kaybettikleri belirtiliyor.

EŞİTLİĞİN SAĞLANMASINDA ERKEKLERE DÜŞEN GÖREVLER

Kadın erkek eşitliğin sağlanmasında erkeklere de önemli görevler düştüğü kaydedilen kitapta, resmi nikah yapılmasının, kız çocuklara doğar doğmaz nüfus kağıdı çıkarılmasının, töre ve gelenek gibi gerekçelerle okula gönderilmeyen kızların okula gitmesinin sağlanmasının önemine dikkat çekiliyor.

Erkeklerin, kız ve erkek çocuklara eşit davranmasının, kadınlara şiddet uygulamamasının, ailedeki kızları küçük yaşta istemedikleri kişilerle ya da akrabalarla evlenmeye zorlamamasının kadın erkek eşitliğinin sağlanmasında etkili olduğu belirtiliyor. Kadınların, ailede alınacak kararlara katılmalarının, ev dışında da çalışmalarının, toplumsal sorumluluklar almalarının ve siyasi karar alma süreçlerine girmelerinin eşleri tarafından desteklenmesinin de bu anlamdaki önemi vurgulanıyor.

AİLE İÇİ ŞİDDETİ ÖNLEMEK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER

Kadına yönelik şiddetin ele alındığı bölümde, kadınların en korunaklı yer olarak düşünülen “aile içinde” yoğun şekilde şiddete uğradıklarına dikkat çekiliyor. Bu döngünün sonlandırılmasının, erkeklerin yapacağı katkılarla kolaylaşacağı vurgulanarak, şu önerilere yer veriliyor:
“Çocuklara şiddet uygulamayın, ailede hemen her konuda karşılıklı görüş alışverişinde bulunun, kadınların eğitim görmesine ve çalışmasına destek olun, şiddetin önlenmesi için kanunlardan yararlanın.”

-TÖRE CİNAYETLERİ-

Töre/namus cinayetlerinin, “kadına karşı uygulanan şiddetin en korkunç biçimi” ve “kişilerin temel insan hakkı olan yaşama hakkının elinden alınması ve birer yargısız infaz yöntemi” olduğu belirtilen kitapta, Yeni Ceza Kanunu'na göre töre cinayetlerine ceza indirimi uygulanmayacağı hatırlatılıyor.
Bu türden suçları işleyenlerin ömür boyu hapse mahkum edileceği ve cezalarının bir bölümünü hücrede geçirecekleri kaydediliyor.
(EAY-VİL)

10:02 24/08/06
"
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!