Erdoğan'dan Talabani'ye sert yanıt

Güncelleme Tarihi:

Erdoğandan Talabaniye sert yanıt
Oluşturulma Tarihi: Aralık 25, 2007 14:34

Başbakan Tayip Erdoğan, “Her kim Türkiye’nin Kuzey Irak’ta yaşayan sivillere zarar verdiğini, vereceğini söylüyorsa yalan söylüyor. Belli ki ortaya atılan iftiraların kaynağı yine terör örgütüdür” dedi.
Talabani dün Barzani'yle birlikte düzenlediği basın toplantısında TSK'nın operasyonlarının sonucunda birçok sivilin hayatını kaybettiği iddia etmişti.

Konuşmasına Kurban Bayramını kutlayarak ve Ankara'nın Bala ilçesinde medana gelen depremden dolayı vatandaşlara da geçmiş olsun dileğinde bulunarak başladı. Erdoğan, bayramların yardımlaşma ve dayanışma duygularının her yere yayıldığı özel günler olduğunu belirterek yardım kuruluşlarına teşekkür etti. Hristiyan vatandaşların Noel bayramı ile Musevi vatandaşların Hanuka bayramlarını da kutladığını hatırlatan Erdoğan, “Bütün özel günlerin birlik ve beraberliğimizi toplumsal dayanışma ve yardımlaşma duygularımızın güçlenmesine vesile olmasını bir kez daha temin ediyorum” dedi.

SİLAH SIKANA ‘KADER KURBANI’ DİYEMEYİZ"

Erdoğan, geçmişin hatalarının kendilerine ağır maliyetler yüklettiğini ifade ederek şöyle konuştu:

“Bu ülkenin evlatlarının bir kısmı, soğuk savaş yıllarının iki kutuplu dünyasında kurulan bazı tuzaklara düşmüş, ülkelerine bağlılıkları zedelenmiş, hatta anne ve babalarına bile küsmüşlerdir. Tezgahın gerisinde insanlık düşmanı arzularını gizleyen silah tüccarlarının, uyuşturucu tüccarlarının, terör tacirlerinin, uluslararası mafyanın kirli tuzaklarından, kimin ekmeğine yağ sürdüğünden bile habersiz bazı gençler, kendilerine de anne babalarına da bu ülkeye de büyük acılar yaşatmışlardır. Ne var ki masum vatandaşlarımıza, güvenlik güçlerimize silah doğrultana, kurşun sıkana 'kader kurbanı' gözüyle bakarak müsamaha gösteremeyiz.”

“AVARA KASNAK GİBİLER”

Birçok insanın canına mal olan terör eylemlerine karşı Türkiye’nin kendini savunma hakkının tartışmasız olduğunu kaydeden Erdoğan, “Şu anda yapılan operasyon da bu hakkın kullanılmasından ibarettir” dedi. Sınır ötesi operasyon için muhalefetin “geç kalındı, gereken yapılmıyor” gibi eleştirilerine yanıt veren Erdoğan şöyle konuştu:

“Siz bağcıyı mı dövüyorsunuz üzüm mü yiyorsunuz? Sizin derdiniz ne? Eğer yapılacak bir şeyler var da bu iktidar bunu yapmıyorsa gel onu söyle. Ama bunların ne yazık ki düşündükleri, üretecekleri bir projeleri de yok zaten. Sadece durmadan ‘şunu niye yapmadılar bunu niye yapmadılar. Ne yapacağız kardeşim varsa yapılacak bir şey söyle.

Ama kusura bakma eğer hamaset istiyorsan o senin işin, biz hamaset yapmıyoruz. Biz iş yapıyoruz. Yıllar yılı bu ülkede sadece avara kasnak gibi dönüp durdunuz, bir yere varmadınız. Devamlı tahrik eden taraf oldunuz, biz tahrik eden değil problem çözen taraf olduk.”

"ARTIK KİM NASIL DEĞERLENDİRİRSE DEĞERLENDİRSİN"

Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin Irak’ın toprak bütünlüğüne, siyasi birliğine ve istikrarına büyük önem verdiğini ifade ederek uluslararası hukukun gereklerini iyi bildiklerini söyledi. Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Siyasi, diplomatik, askeri, sosyal, ekonomik, bütün tedbirleri ele alarak biz bu adımı attık ve bu yola böyle çıktık, böyle devam ediyoruz. Ama bakıyorsunuz, önüne koymuşlar kağıdı, o kağıttan 'İşte filanca ülke, operasyonu şöyle değerlendirdi, filanca ülke operasyonu böyle değerlendirdi' Biz bütün bunların hepsinin görüşmesini yaptık. Şu andan itibaren kim, nasıl değerlendirirse değerlendirsin; biz, hava harekatıydı, kara harekatıydı, ne gerekiyorsa bunların hepsini uluslararası hukukun verdiği yetkiler çerçevesinde kullandık, kullanıyoruz ve kullanacağız. Burada şunun iyi bilinmesi lazım; asla sivil hedefler bizim hedefimiz haline gelmemiştir, gelmeyecektir. Hedeflerimiz tamamıyla terör kampıdır, terör kamplarıdır ve bu istikamette bu çalışmalar, bütün teknolojik imkanlar kullanılarak yapılmaktadır.”

“ARAÇ YAKANLARI BAĞIŞLAMAMIZ MÜMKÜN MÜ?”

Erdoğan, İstanbul’da meydana gelen araç yakma olaylarına da değinerek, “Bu araçların sahiplerinin ne günahı var? Bu araçlar kimindir, neyin nesidir? Niye bunlar yakılır? Şimdi bunları yakanları, bir vatandaş olarak bağışlamak hakkımız olabilir mi? Hele hele işin idari noktasında bulunanlar olarak buna seyirci kalmak mümkün olabilir mi?” dedi.

Kendisinin de doğup büyüdüğü Kasımpaşa’da ellerinde molotof kokteylleri ve bombalarla halkı sürekli taciz edenler bulunduğu söyleyen Erdoğan, bunun karşısında polisin tüm imkanlarını seferber etmesi karşısında “Polis niçin böyle davranıyor?” deme hakkının olmadığını söyledi. Erdoğan, “Bu hassasiyetler, ister istemez artık halkımızda da bizde de bir şeyler meydana getiriyor. Bütün bunlara rağmen biz diyoruz ki ‘Duygusal olmayacağız ama gereken neyse bunu da kusura bakmasınlar yapacağız.’ Bunlara ne mağdur ne masum diyemeyiz. Dersek, o mazlum durumunda olan insanlara haksızlık etmiş oluruz. Benim vatandaşımın yaşama hakkına, huzuruna kastedenlere, kusura bakmayın biz 'güle güle' diyemeyiz, gereken neyse bunu yapmak durumundayız. Çünkü mal, can, akıl, nesil, ecdat güvenliğini sağlamak bizim görevimizdir” diye konuştu.

“PKK KÜRT KÖKENLİ VATANDAŞLARIMIN TESMSİLCİSİ OLAMAZ”

Terörle mücadelede sonuca ulaşmayı en çok Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yaşayan vatandaşların arzuladığını söyleyen Başbakan Erdoğan, konuşmasında şöyle dedi:

“Bölücü PKK terör örgütünün, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki vatandaşlarımın refahı, huzuruyla ilgili herhangi bir derdi yoktur. Bölgenin kalkınmasıyla ilgili derdi yoktur. Onun için de bugüne kadar o bölgede benim Kürt kökenli vatandaşlarımın hiçbir zaman temsilcisi olmamıştır, olmayacaktır”

“TERÖR ÖRGÜTÜNÜN DEZENFORMASYONU”

Erdoğan, sınır ötesi operasyon sırasında sivillerin de öldürüldüğü şeklindeki iddialara da şöyle yanıt verdi:

“Her kim, Türkiye'nin Kuzey Irak'ta yaşayan sivillere zarar verdiğini, zarar vereceğini söylüyorsa yalan söylüyor. Belli ki ortaya atılan iftiraların kaynağı yine terör örgütüdür. Hem sınırımızı güvenli hale getirecek, hem bölgeye huzur ve istikrar getirecek başarılı bir operasyon sürecindeyiz. Genel anlamda dünyada haklılığımız teslim ediliyor, kabul ediliyor. Türkiye, bu operasyonla ilgili daha önce hiç olmadığı kadar büyük destekler görüyor.

İnanıyorum ki terör odaklarının dezenformasyon çabaları da karşılık bulmayacak, akim kalacaktır.”

“2008 BARIŞ YILI OLSUN”

2008 yılını, demokrasi çıtasını daha çok yükseltmek, ekmeği daha çok büyütmek, adaleti daha çok yaygınlaştırmak, toplumsal sorunları daha kalıcı çözümlere ulaştırmaya çalışarak geçireceklerini belirten Erdoğan, “Bunun için yeterli azmimiz, irademiz, sağlam bir öz güvenimiz var” dedi. 2007 yılında da ekonomik kalkınma ivmesinin arttığını söyleyen Erdoğan, 2008 yılında büyümenin, iç talebin de katkısıyla, yüzde 5.5 civarında gerçekleşeceğini öngördüklerini söyledi. Başbakan Erdoğan, 2008 yılının, bütün insanlık için daha müreffeh, daha adil, barış ve huzur dolu bir yıl olmasını diledi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!