Git Ada’da anlat

Güncelleme Tarihi:

Git Ada’da anlat
Oluşturulma Tarihi: Nisan 12, 2004 01:27

Yani, yapılacak bir şey varsa buyur Kıbrıs’ta onu yap. Ne anlatacaksan Kıbrıs’ta anlat. Ama Türkiye’ye gelip bazı böyle çok çok marjinal gruplarla birlikte, ben KKTC Cumhurbaşkanı’nın bu tür toplantıları yapmasını maalesef üzüntüyle izliyorum ve bunu kendisine de söyledim.

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, Annan Planı ile ilgili eleştirilerde bulunan KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’a sert çıkarak, ‘Yapılacak bir şey varsa buyur Kıbrıs’ta onu yap. Ne anlatacaksan Kıbrıs’ta anlat’ dedi. Erdoğan, Denktaş’ın Türkiye’ye gelerek bazı marjinal gruplarla toplantı yapmasını da üzüntüyle izlediğini vurguladı.

BİZ GİTMİYORUZ AMA O GELİYOR

Erdoğan,
önceki gece Ankara’dan Japonya’ya gelirken yaklaşık 12 bin metrede THY İzmir uçağında gazetecilerin sorularını yanıtladı ve Kıbrıs ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, Denktaş ile son olarak Başbakanlık Konutu’nda yaptıkları görüşmenin gayet iyi geçtiğini belirterek, hassasiyetlerini ve düşüncülerini bu görüşmede aktardıklarını söyledi. Erdoğan, Denktaş’a ‘Biz sizin endişe ettiğiniz kadar endişe taşımıyoruz’ dediğini açıklayarak, Denktaş’ın da kendisine ‘Kampanya için siz veya milletvekilleriniz Kıbrıs’a gelecek misiniz?’ diye sorduğunu ifade etti ve kendisinin de ‘Hayır’ yanıtını verdiğini belirtti. Erdoğan’ın açıklamaları özetle şöyle:

TSK’YA İŞGALCİ DİYENLE BERABER

Hayır dedik. Ama bir şeyi unuttum. ‘Siz Türkiye’ye gelecek misiniz?’ sorusunu sormayı unuttum. Çünkü benim de ondan onu istemem lazımdı. Yani, yapılacak bir şey varsa buyur Kıbrıs’ta onu yap. Ne anlatacaksan Kıbrıs’ta anlat. Ama, Türkiye’ye gelip bazı böyle çok çok marjinal gruplarla birlikte ben KKTC’nin Cumhurbaşkanı’nın bu tür toplantıları yapmasını maalesef üzüntüyle izliyorum ve bunu kendisine de söyledim. Daha önce de biliyorsunuz ATO’da geldiler, malum gruplarla bir toplantı yaptılar. O toplantıya katılanlar, bulunanların çoğu, TSK’ya işgalci kuvvetler diyenlerdi. Onlarla beraber ben, aynı fotoğraf karesi içinde kendilerini görmenin bahtsızlığını yaşadığımı kendisine söyledim ve ‘Sizleri o karelerde görmek istemezdim’ dedim. Bunu da kendisine söyledim.

PARLAMENTO DIŞI MUHALEFET ÇİRKİN

Parlamento dışı muhalefet, işi çok çirkin bir yere de taşıdılar. Orada hakarete varan şeyler var. Bunları oradaki marjinal partilerin ve ülkemizle de kontaklı olan bazı siyasi partilerin genel başkanlarının oralarda yaptığı çok çirkin şeyler var. Bunları da tabi Dışişlerimiz yakından takip ediyor. Bu atılan adımlar bizi bu noktaya getirmemesi gerekirdi. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti gerek TC’nin, gerekse KKTC’deki kardeşlerimizin menfaatini en az onlar kadar onun hassasiyeti içindedir. Çözümsüzlük çözüm değildir.

SADECE 9 BİN SAYFAYI DİYORLAR

Bizler hükümet olarak attığımız adımları kendi grubumuzda da TBMM’de de açıkladık. Bizim yaptığımız açıklamalara rağmen muhalefetin üzerinde durduğu tek konu var. Hareket kaynağı olarak tek konu var, dokuz bin sayfa... Başka bir hareket kaynakları yok. Dokuz bin sayfa nasıl yazıldı, nasıl değerlendirildi, nasıl bu adımlar atılıyor? Tabi her şeyden önce hiç bir yönetici parlamento içindeki milletvekillerinin büyük çoğunluğunu, kanunu hazırlayanlar veya teknik sahiplerini işin içinde tutacak olursak hiçbiri bugüne kadar metni okumamıştır. Veya okuyoruz diyorlarsa da bunun yüzde 90’ı doğru konuşmuyor. Biz de bu çalışmalar esnasında tek tek incelenmiştir ve özet bilgiler çıkarılmıştır. Bu özet bilgiler içerisinde de bu adımların hepsi atılmıştır.

Onları kurtarmak için aracı oluruz

Başbakan Erdoğan, uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Irak’ta yaşanan gelişmelere de değindi. Erdoğan, Irak’taki Japon esirlerinin kurtarılması için aracı olmasının sözkonusu olup olmadığını sorulması üzerine, ‘Temennim odur ki, öyle bir neticeye bizler vesile oluruz. Olabilir, neden olmasın?’ dedi. Erdoğan, ‘ABD, Türkiye’nin Irak’a asker göndermesini isterse ne yapacaksınız, kararınız ne olacak?’ sorusuna da, ‘Şu anda böyle bir talep söz konusu değil. Bildiğiniz gibi bundan önce karar, şu anda geçerli değil. Dolayısıyla Türkiye olarak bize gelen herhangi birşey yok. Tabi şu andaki şartlar çok daha değişik. Dolayısıyla bu şartlara göre değerlendirme yapılacaktır’ karşılığını verdi.

Adaları verenler ihanet mi ettiler

‘O zaman Lozan’ı masaya yatırın. O zaman Lozan’da neler alındı neler verildi diye bakıldığı zaman burada da karşılıklı olarak birşeyler alındı, verildi. Bunların da o zaman üzerinde durmak gerekir. O zaman kalkıp da bu adaları verenler ihanet içinde miydiler? İşi bu noktalara getirmek çok çirkin. Çok yakışıksız. Bizler şu anda TC hükümeti olarak konuya bir milli mesele olarak bakıyoruz, başından beri. Ama milli mesele olarak bakarken de, KKTC’li kardeşlerimizin, soydaşlarımızın bir devlet olabilme imkanını yakalamasını istedik. Uluslararası bütün toplantılarda dilimiz beynelminel dil olarak kullanılmaya başlayacak ve bizzat elimle kayıt düştük. Uluslararası kuruluşlara, 200 civarında eleman yetiştirip, hazırlayıp vereceğiz. Bunlar orada simultene tercüme yapacaklar. Bunların hepsi bu anlaşmayla elde edilen kazanımlardır.

Yüzde 100 başarı kazandık demedik

Sayın Papadopulos, hani gözleri yaşlı haliyle söylediği ifade, ‘Ben devletimi kaptırmam’ diyor. Neticesinde işin eğer ruhunu okursak, burada devletini kaptırmak olarak bu kadar ağır, bu kadar mağdur bir pozisyona sokmayalım ama en azından devletini sizinle paylaşma noktasına geliyor. Kaldı ki çok daha ilginç ifadeler var. Ne kuzeyin güneye, ne güneyin kuzeye tahakkümü olamaz. Kaydı var. Egemenlik de orada kendi egemenliğini kaybetmek suretiyle bir kere egemenlik sağlıyor aslında. Hani deniyor ya egemenlik verilmiyor. Burada böyle tersten bir yaklaşımla Kuzey’in egemenlik kazanması söz konusudur. Biz hep şunu söyledik; burada gerçekten yüzde 100 çok büyük başarı kazandık anlayışı içinde değiliz. Ama KKTC’yi gelebileceği ideal bir konuma getirdik. Bunu da kazan kazan anlayışından hareketle yaptık.

BJK’lı Emine Hanım’a sürpriz

Koyu bir Fenerbahçe taraftarı olarak bilinen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı minik Fenerbahçe taraftarları Tokyo’da buldu. Türk Büyükelçiliği’nde verilen resepsiyonda Hamza ve Hana isimli Türk ve Japon çocukları Fenerbahçe formasıyla Erdoğan’la fotoğraf çektirdiler. Beşiktaşlı Emine Hanım da bu tabloda yerini aldı.

Reseepsiyon sohbeti

Başbakan Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Hanım onuruna Türkiye’nin Tokyo Büyükelçiliği’nde bir resepsiyon verildi. Resepsiyona Erdoğan çiftininin yanı sıra katılan türbanlı bakan eşleri bir süre sohbet etti.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!