Erdoğan'a Hollanda'da 'F tipi protesto'

Güncelleme Tarihi:

Erdoğana Hollandada F tipi protesto
Oluşturulma Tarihi: Haziran 17, 2004 09:17

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hollanda'da konuşma yaptığı salonda F tipi cezaevlerini kınayan bir kişi tarafından protesto edildi.

Haberin Devamı

Başbakan Erdoğan, Hollanda'daki temasları çerçevesinde, Rotterdam'da, bu ülkede yaşayan Türk vatandaşlarıyla bir toplantı yaparak, onlara hitap etti.
  
Erasmus Kongre Merkezi'ndeki toplantıda konuşan Erdoğan, Avrupa'da yaşayan Türk vatandaşlarının bazı sorunlar yaşadığını, bunlardan bir kısmının çözüme ulaştığını, bazılarının ise devam ettiğini anlattı.
  
Türkiye'de yaşayan farklı ülkelerin vatandaşlarının da bazı sorunlarının çözülemediğini ifade eden Erdoğan, Türkiye'de neden kilise ve havra yapımına izin verildiği konusunda eleştirilerde bulunulduğunu ve bu eleştiriyi yapanlara, “Almanya, Hollanda, Fransa ve Belçika'ya bakarsan niçin verdiğimizi anlarsın. Bugün Almanya'da, Almanya Hükümeti resmi makamları beş bini aşkın camii ve mescit açma iznini veriyorsa, sen de ülkende yaşayan bu insanlara hizmet vermek zorundasın” cevabını verdiğini söyledi.
  
Erdoğan, 1964 yılında Türkiye'den Hollanda'ya ilk Türk vatandaşlarının geldiğini ve o günden bu tarafa 40 yıl geçtiğini kaydederek, bu ülkede yeni kuşakların oluştuğunu ve beraberinde de bir çok sorunu getirdiğini ifade etti.
  
Hollanda'da yaşayan Türk vatandaşları arasından milletvekili ve yerel yönetimlerde görev alanlar bulunduğunu anlatan Erdoğan, bu görevlere gelenleri tebrik etti.
  
Hollanda'daki vatandaşların asimile olmadan, kendi değerlerini koruyarak, entegre olduklarını dile getiren Erdoğan, Türk vatandaşlarından kız-erkek ayrımı yapmadan eğitime önem vermelerini ve hep ileriyi düşünmelerini istedi.
  
İslam dininde kızlara eğitim verilmemesi konusunda bir hüküm bulunmadığını kaydeden Erdoğan, eğitim sayesinde gelecek nesillerin daha ileri noktalara ulaşacaklarını ve gelişmenin yakalanacağını bildirdi.
  
Erdoğan, şöyle konuştu:
  
“Yönlenen değil, yönlendiren nesiller içinizden çıkmalı. Sürekli masada oturup, ileri sürdüğü tezleriyle o masayı etkileyebilen insanlar içinizden çıkmalı, bu da bir birikimi gerektiriyor. Türkiye artık dünyanın gündeminde oluşan düşüncelere, alınacak kararlara katılımcı olan bir ülke durumuna geldi. Yani, rüzgar önünde sürüklenen yaprak olmaktan çıkan, artık rüzgarı adeta üfleyen bir ülke durumuna geldik.
  
Türkiye, İslam Kalkınma Örgütü'nün (İKÖ) Genel Sekreterliğini aldı. Bu Türkiye'nin yakın siyasi tarihinde üstlenebildiği en üst derece görevdir. İKÖ'den çıkan bir kararda artık Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, İslam Konferansı'na Kıbrıs Türk Devleti olarak girmiştir. Şimdi hedef, Aralık 2004 tarihte Türkiye'nin müzakere sürecini alabilme olayıdır. Türkiye, bu konuda üzerine düşeni yerine getirmiştir. Kopenhag Siyasi Kriterleri yapılmış, bitirilmiştir. Şimdi ise yoğun bir şekilde uygulama başlamıştır.”
  
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin yüzde 75'inin AB'ye girmeyi arzu ettiğinin, yaptırdığı kamuoyu araştırması neticesinden anlaşıldığını belirterek, geriye kalan yüzde 25'in isteği doğrultusunda hareket edemeyeceklerini söyledi.
  
Anadilde eğitim ve kurs açılmasından rahatsız olan çevreler bulunduğunu kaydeden Erdoğan, bu rahatsızlıkların “lüzumsuz”  olduğunu dile getirdi.
  
TÜRK VATANDAŞLARINA TAVSİYELER
  
Erdoğan, Hollanda'da yaşayan Türk vatandaşlarından, inançlarından ve düşüncelerinden korkmamalarını istedi. Başbakan Erdoğan, vatandaşlara şu tavsiyelerde bulundu:
  
“Farklı siyasi kanaatleriniz, düşünceleriniz olabilir, bunları saygıyla karşılayın, asla ayrımcılığa prim vermeyin ve benim dediğim olacak mantığıyla hareket etmeyin. Kimse kimseyi inancından dolayı yargılamaya kalkmasın, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı bilinciniz sizi birbirinize bağlamalıdır. Birbirinizi sevin, asla nefret etmeyin, bizim medeniyetimizin en güçlü bağı, sevgi bağıdır. Biz Yunus, Mevlana kültüründen geliyoruz. Bizim kültürümüzde insanlar boyundan, posundan, makamından, parasından dolayı sevilmez. Tüm insanları ayırt etmeksizin, yaradılanı yaradandan ötürü sevmeliyiz. Bir kişinin ismi Ahmet ya da Hans fark etmez. Hans'ı da yaratan Allah, Ahmet'i de yaratan Allah.”
  
F TİPİ PORETSOTUCUSU: 112 KİŞİYİ NİYE ÖLDÜRDÜNÜZ?

Haberin Devamı

Bu sırada salonun üst katında bulunan bir kişi, “F tipi cezaevinde 112 kişiyi niye öldürdünüz. Yanınızdaki Maksut Karal bir işkencecidir. Maksut Karal, bana işkence yaptı. Cezaevlerindeki tecridi kaldırın” şeklinde bağırdı.
  
Bunun üzerine, salonda bulunan Türk vatandaşları, bağıran kişiye tepki gösterdi. Başbakan Erdoğan da vatandaşlardan sakin olmalarını istedi.
  
Protestocunun salondan çıkarılışı sırasında polislere müdahale eden başka bir kişi de Hollanda polisi tarafından gözaltına alındı.
  
Erdoğan, bu tür tablolarla karşılaşmayı istemediğini ifade ederek, F tipi cezaevlerinde ölenlerin nasıl öldüğünün ayrı bir konu olduğunu söyledi.
  
Erdoğan, şöyle konuştu:
  
“Çok farklı mantalite içinde açlık grevi yaparak, zaman zaman olan bu hadiselerin, kalkıp da şu andaki hükümete mal edilmesi yanlış bir mantıktır. Bizim dönemimizde böyle bir hadise olmuş değil. Açlık grevini niye yapıyorsun, bir insanın kendisine emanet edilmiş olan vücuda işkence yapmaya hakkı yoktur. Cezaevine biz de girip, çıktık. Şiir okuduğumuz için girip, çıktık. Bunu öyle birisine söyle ki bu işin mantalitesini bilmeyen birisi olsun. Bu tür toplantılarda provokatif mantıkla hareket etmek çok ciddi bir yanlış. Bu kadar insanın huzurunu kaçırmaya kimsenin hakkı yok, varsa söyleyeceğin bir şey, bunu gelip baş başa anlatırsın. Sıkıntı işte burada.”
  
Türk vatandaşları için, “Sizler Hollanda'da Türkiye'nin birer büyükelçisi durumundasınız” diyen Erdoğan, Türkiye'yi Hollanda'da en iyi şekilde tanıtmalarını istedi.
  
Başbakan Erdoğan, geçmişte Türkiye'nin Kıbrıs müzakerelerinde ”masadan kaçan taraf” olarak nitelendirildiğini, ancak Türkiye'nin şimdi “masada duran taraf” konumuna geçtiğini belirterek, Kıbrıs'ta biraz sabırlı olunması durumunda ekonomik izolasyonun kalkacağını söyledi.
  
Göreve geldiklerinden bu yana durmadan, ülke ülke dolaştıklarını ifade eden Erdoğan, artık Türkiye'nin olayları tribünden izlemediğini ve sahaya indiğini anlattı.
  
Erdoğan, “Tribünden izleyen olursan, ancak güzel bir seyir olur. Aktör ve sahada olmak farklı şeyler. Maçı, sahada olanlar oynar, tribünde olanlar ise ancak lojistik destek sağlar.” diye konuştu.
  
Erdoğan, Hollanda'da Türk vatandaşlarıyla birlikte olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, sözlerine son verdi.
  
Başbakan Erdoğan'a, salonda ve salon çıkışında Türk vatandaşları tarafından yoğun ilgi gösterildi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!