Erdoğan: Türkiye'nin güneşli günleri devam edecek

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, televizyonlardan yayınlanan “Ulusa Sesleniş” konuşmasında, Türkiye'nin yoğun ve hareketli bir sonbahara hazırlandığını ifade ederek, “Türkiye'nin güneşli günleri parlaklığından, bereketinden hiçbir şey kaybetmeden devam edecektir” diye konuştu.Türkiye'nin büyük bir değişim enerjisi yakaladığını ifade eden Erdoğan, “Karamsarlığı hayat tarzı edinenlerin kara kehanetleri tutmamış, her gün bir öncekinden daha aydınlık, daha güzel bir memleket tablosu ortaya çıkar olmuştur. Artık Türkiye'nin yelkenleri umudun rüzgarıyla dolmuştur. Çocuklarımıza gururla bırakacağımız güçlü ve müreffeh Türkiye'nin umudu gönüllerimizde yeşermiştir” dedi. Milletin çektiği sıkıntıları sona erdirecek ve dünya ile rekabet edebilecek nesillerin önünün açıldığını ifade eden Başbakan Erdoğan, ”Türkiye'nin bir daha asla karamsarlığa düşmeyeceğini, geleceğini tartışmaya açmayacağını, bunalımların, krizlerin, sıkıntıların bir bir geride kalmakta ve asırlık çınarın köklerinden güç alarak ayağa kalkmakta” olduğunu söyledi. Erdoğan, yeni bir sayfa açmanın gayreti içinde olduklarını, adımlarını büyük bir dikkat ve kararlılıkla attıkların belirterek, bozulan dengelerin yerine oturmaya başladığını, ancak ekonomik kazanımların Türkiye'yi tek başına geleceğe hazırlamaya yetmeyeceğini kaydetti. “DÜNYA, TÜRKİYE'Yİ ÖRNEK ALACAKTIR”Yasama alanında önemli çalışmalarla mesafeler alındığını belirten Erdoğan, “Amacımız Türkiye'yi sadece 'a' ülkesinin, 'b' ülkesinin seviyesine çıkarmak değildir. Biz, dünyanın geliştirdiği kalkınma perspektifiyle yenileyecek bir medeniyet, kültür oluşturma hedefini önümüze koyduk. Çünkü dünyanın kavşak noktasındaki bu bereketli ülke ve insanları bu hedefi yakalayacak birikime, beceriye ve heyecana fazlasıyla sahip” diye konuştu. Hedeflerinin bu görevi hakkıyla yerine getirmek olduğuna işaret eden Erdoğan, “Önümüze büyük hedefler koyduk. Türkiye yaşayan her ferdine gurur ve heyecan veren bir medeniyet ülkesi olacaktır. Dünya milletleri tarafından örnek alınacaktır” dedi. EĞİTİMİN HAYATİ ÖNEMİTürkiye'nin çocuklarını, Türkiye'nin ideallerine taşıyacak bir eğitim sistemi oluşturmak için hummalı bir çalışma yürütüldüğünü anlatan Başbakan Erdoğan, bir yandan yurt çapında okulların ihtiyaçlarının karşılandığını, bir yandan yeni okullar inşa edildiğini bir yandan da ilköğretim müfredatının değiştirilmesine yönelik çalışmaların yürütüldüğünü bildirdi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bütün bunlar eğitim alanındaki boşlukları doldurmak bakımından hayati önem sahip çalışmalardır. Ancak daha da önemli olan çocuklarımızı bilgi çağına taşıyacak, geleceğe, çağdaş hedeflere taşıyacak birikimi, imkanı, donanımı onlara sağlayabilmektir. İşte, bu amaçla Milli Eğitim Bakanlığımız, ilköğretim müfredatı hazırlamıştır. Bu yıl Ankara, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Diyarbakır, Hatay, Samsun, Bolu ve Van'daki bazı okullarda pilot uygulaması yapılacak olan yeni müfredat, uygulama sonuçlarıyla daha da geliştirilerek önümüzdeki yıldan itibaren bütün yurtta uygulamaya sokulacaktır.” Yeni müfredatın 38 sivil toplum kuruluşunun görüşü, 8 üniversitenin birikimi ve AB uzmanlarının katkılarıyla hazırlandığını, uzman 53 akademisyenin müfredatın hazırlanmasında aylarca çalıştığını kaydeden Erdoğan, “Amacımız, eğitim sistemimizin işlerliğini artırmak, Türkiye'yi muasır medeniyet hedeflerinin ötesine taşıyacak eğitim ortamını sağlamaktır” dedi. Erdoğan, Türkiye'nin en temel ihtiyacının 21. yüzyılın şartlarına uyumlu bir eğitim sisteminin hayata geçirilmesiyle karşılanabileceğini belirtti. Başbakan Erdoğan, “Türkiye her alanda değişimi yaşarken hala siyahla beyaz arasında gidip gelen, gri tonlarını görmezden gelen bir eğitim modeliyle idare etme lüksüne sahip değildir. Türkiye eğitimde de bilimin doğruları ve çağın ihtiyaçları doğrultusunda tercihini gelişmeden, ilerlemeden, değişimden yana koymak durumundadır. Bunu, toplumun bütün kesimlerinin görüşlerini alarak en demokratik şekilde yapmak istiyoruz. Demokratik bir olgunlukla eğitimdeki bu değişim gerçekleşecektir” diye konuştu. İLK 7 AYDA, 9 MİLYON TURİSTBaşbakan Erdoğan, turizm sektöründe de önemli kazanımlar sağlandığını, bu alanda rekabet halinde olan ülkelerin bile Türkiye'yi gıpta ile izlemeye başladığını söyledi. Bu yılın Ocak-Temmuz ayları arasında Türkiye'yi ziyaret eden yabancı turist sayısında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 37'lik artış olduğunu ifade eden Erdoğan, bu yılın ilk 7 ayında 9 milyon 323 bin 343 kişinin Türkiye'yi ziyaret ettiğini ve bu trendin artarak devam ettiğini bildirdi. Temmuz ayındaki turist sayısının 2 milyon 595 bin 853 olduğunu kaydeden Erdoğan, “Bu rakamlar Türkiye'nin turizm alanında bugüne kadar ne yazık ki potansiyelinin altında çok kaldığını ispatlayan rakamlardır. Aynı zamanda, bundan sonraki turizm hedeflerimizi yeni baştan düşünmemizi gerektiren rakamlardır” diye konuştu. “AMACIMIZ, BAŞARI TRENDİNİ KAYBETMEMEKTİR”Erdoğan, bugüne kadar ulaşılmaz gibi görünen hedeflerin artık çok yakında olduğunu ifade ederek, mikro ve makro turizm hedeflerinin yatırım ve altyapı planları ve özel sektör ile oluşturulacak yeni perspektifle turizmde yepyeni bir bahara adım atmaya hazır olduklarını bildirdi. Türkiye'nin istikrarına ve dış itibarına özel önem verdiklerini ifade eden Erdoğan, alınan mesafelerle birçok alanda meyvelerin alınmaya başlandığını kaydetti. Erdoğan, şöyle konuştu: “Turizmde ortaya çıkan parlak sonuçlar, belirlediğimiz stratejinin ne kadar doğru olduğunun belgesidir. Çünkü turizm rakamları bir ülkenin dış dünyadan nasıl göründüğünün de işaretidir. Türkiye, dünyanın karşısına en aydınlık, en barışçı ama milli menfaatleri konusunda en hassas, en kararlı yoluyla çıkmış, bu aktif diplomasisinin karşılığını da almaya başlamıştır. Türkiye, dış dünyanın da teyit ettiği üzere karanlıklarından kısa zamanda arınmış, güler yüzlü bir ülke haline gelmiştir. Amacımız, bu başarı trendini kaybetmemek, daha da geliştirmektir.” Başbakan Erdoğan, turizm anlayışını değiştirerek, sadece İstanbul ve Antalya'ya dayalı bir turizm haritası ile yetinmeyeceklerini, Türkiye'nin her köşesindeki turistik imkanların değerlendirileceğini kaydetti."TEŞVİK YASASI İŞSİZLİĞİ ÇÖZECEK"Erdoğan, işsizlik sorununun çözümü için önümüzdeki dönemi, atılım dönemi olarak gördüklerini bildirdi. Çıkarılan Teşvik Yasası ile hem işsizliğin çözüleceğini, hem bölgenin kalkınacağını ifade eden Erdoğan, göçün de duracağını söyledi. İç ve dış sermaye yatırımlarında gözle görülür artış olduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan, işsizliğin azaltılmasının yeni yatırımlar ve ekonomiye duyulan güvenle yakından ilgisi bulunduğunu ifade etti.“GELECEĞE DÖNÜK BEKLENTİLER İYİMSER”“Türkiye ekonomisi, artık hem içeride hem dışarıda güvenin ve saygınlığını kazanmış bir ekonomidir” diyen Erdoğan, geleceğe dönük beklentilerinin son derece iyimser olduğunu bildirdi. İşsizlik sorununun çözümünde biraz daha zamana ihtiyaçları olduğunu belirten Erdoğan, DİE verilerine göre, işsiz sayısının geçen yılın aynı dönemine göre bu yıl yüzde 11 azalarak 2 milyon 396 bine indiğini, bunun da işlerin yolunu girdiğini gösterdiğini kaydetti. İnşaat sektörünün canlanması için konut projelerine hassasiyetle eğildiklerini ifade eden Erdoğan, “Şehirlerin standartlarının yükseltilmesi, insanların çağdaş konutlarda oturmaları, gecekondulaşma sorununun kökünden çözülmesi hayati bir konu” dedi.Toplu Konut İdaresi'nin, yaptığı konutları hak sahiplerine dağıtırken bir yandan da yeni projeler geliştirdiğini anlatan Erdoğan, 37 ilde, 76 bölgede 51 bin 204 konutun yapımının devam ettiğini, bitmiş konutların hak sahiplerine teslim edildiğini söyledi. “KİRA ÖDER GİBİ TAKSİTLE EV”57 yerleşim yerinde sosyal donatı ve altyapısı ile beraber toplam 29 bin 474 konut uygulanmasının ihale aşamasında olduğunu ifade eden Erdoğan, yıl sonuna kadar 62 il merkezi ve 173 ayrı yerleşim merkezinde 100 bin konut sayısına ulaşmayı hedeflediklerini bildirdi.Başbakan Erdoğan, bunun, tarihi bir adım olduğunu vurgulayarak, değişim ve dönüşüm projesiyle yüzde 10 ila yüzde 25 arasında değişen bir peşinatla vatandaşlara sunulan konutlarda kar amacı güdülmediğini, faiz uygulaması bulunmadığını, sadece enflasyonun 6 aylık dönemlerde taksitlere yansıtıldığını anlattı. Erdoğan, konutlar için kira öder gibi 10 yıl süresince taksit ödeneceğini söyledi. Son yaşanan sel felaketlerine de değinen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: “Her sene kapımızı çalan birer tehdit olmaktan çıkarmak için şehirlerimize yeni bir gözle bakmak zorundayız. Şehirlerimiz çarpık kentleşmenin sebep olduğu felaketleri taşıyabilecek durumda değildir. İnsanımızın yaşam kalitesini yükseltmek, canının ve malını emniyete almak için elbirliğiyle gayret göstermeliyiz. Bu çarpıklıkları akıl ve sağduyu ile gidermek zorundayız. Gecekondulaşmanın şehirlerimizin başına açtığı belaları önlemenin yolu çağdaş konut projelerini hayata geçirmekle olacaktır.”“NE OLUR BİZE YARDIMCI OLUN...”Vatandaşlardan, kendilerine yardımcı olmalarını isteyen Erdoğan, ”Ne olur bize bu konuda yardımcı olun. Popülist mantıkla yaklaşarak hakkınız olmayan şeyleri size hakkınız gibi gösterilebilirler, sizi devletinizden daha fazla düşünüyor havasını girebilirler. Şunu unutmayın bunlar samimi yaklaşımlar değildir. Biz, size hükümetiniz olarak yaklaşıyoruz, biz size modern yerlerde oturun diyoruz. Plansız, projesi nasıl hazırlandığı belli olmayan yerlerde artık oturmayın” diye konuştu.Bingöl'de meydana gelen depremin ardından bir yıl içinde yapılan konutların hak sahiplerine teslim edildiğini kaydeden Erdoğan, 2004-2005 öğretim yılında çocukların yeni okullarında okuma fırsatı bulacakların bildirdi.“SESSİZ YIĞINLARIN SESİ HÜKÜMETİNİZ...”“Sizin derdinizle dertlenen bir hükümetiniz var unutmayın. Sessiz yığınların sesi olan bir hükümetiniz var unutmayın” diyen Erdoğan, ”Türkiye için, sizler için çocuklarımızın geleceği için elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Kendimizi geliştirmek, hatalarımızdan ders almak ve farklı görüşlere kulak verme konusunda samimiyetle gayret gösteriyoruz” dedi.Türkiye'nin büyük tarihi ve insani birikimine yakışan bir medeniyet çizgisi yakalayıncaya kadar gereken tüm özveriyi göstermeye, gece-gündüz demeden, yılmadan usanmadan çalışmaya hazır olduklarını ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:“Bu, bizim aziz milletimize sözümüz ve borcumuzdur. Sizlerin rızasını kazanmaktan başka bir beklentimiz yoktur. Sizlere ekonomisi güçlenmiş, demokrasisi tüm kurumlarıyla işleyen, vatandaşlarına huzur ve mutluluk veren bir ülkede yaşama imkanı sağlayıncaya kadar yolumuza en kararlı biçimde devam edeceğiz. Bu yürüyüşümüzde bizlere desteğinizi hiç esirgemeyeceğinize olan inancımı tekrar ifade etmek istiyorum.”�