Erdoğan: Ortadoğu sorunu masada çözülür

Başbakan Erdoğan, Sıtmapınarı Kavşağı'nda TOKİ tarafından yaptırılan konutların anahtar teslimi ve çeşitli tesislerin açılış ile temel atma törenlerinde yaptığı konuşmada, Ortadoğu'da sessiz kalamayacaklarını, kalmadıklarını belirti. Diplamasi mantığı içerisinde görüşmeler yaptıklarını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

“Burada Filistin Devlet Başkanı, Filistin Başbakanı Sayın İsmail Haniye, İsrail, Suriye Devlet Başkanı, ABD Başkanı Sayın Bush, BM Genel Sekreteri Sayın Annan, İngiltere Başbakanı ve Rusya Devlet Başkanı'na varıncaya kadar hepsiyle Ortadoğu ile ilgili diplomasi oluşturuyoruz. Yoksa kuru sıkı yaptığımız toplantılar ile bir yere varmamız mümkün değil.

Bunlar masada çözülecek işlerdir masada. Çünkü bugüne kadar bu işleri masada bitirdiler. Hep masada bitirdiler. Şu anda bizler de masada bu işi çözmeye yardımcı olmanın gayretindeyiz. Biz elimizden geleni sonuna kadar yapacağız. Ne gerekiyorsa onu yapacağız. Bütün bunları yaparken, dünya barışı, sevgi, kardeşlik ve Ortadoğu'nun bir kan gölüne dönmemesi için ne yapılması gerekiyorsa yapıyor ve adımları atıyoruz. Bu süreç tabii devam ediyor. Bu arada biz özel temsilciler de gönderiyoruz. Bundan sonra da göndereceğiz. Ama bazı böyle bu işin hassasiyetlerini, inceliklerini bilenler, bilmeyenler olabilir. Biz bütün bunlara rağmen inandığımız yolda, doğru bildiğimiz adımları atmaya devam edeceğiz. Her şey bağıra bağıra yürütülmez. Gizlilikler vardır, çok gizlilikler vardır. Şahsa mahsus olanlar vardır. Bunlar bu şekilde yürütülür.”

“MEDYANIN İSTEĞİ”

Yazılı ve görsel medyanın, her şeyin kendisine danışılarak yapılmasını arzu ettiğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

“Kusura bakmasınlar eğer onların Ortadoğu ile ilgili bir derdi varsa 'ben tabii buradaki habercilere değil' mutfağa konuşuyorum. Lütfen Ortadoğ ile ilgili hassasiyetlerini ortaya koysunlar. Onları bu noktada görelim. Irak'ta neler oluyor görelim. Burada bir an önce çözüme gidilmesi, Türkiye'nin de mutluluğu, huzuru için gereklidir. Kaldı ki bizler, tüm dünyada küresel barış egemen olsun istiyoruz. Küresel terör değil. Onun için medeniyetler ittifakında yer aldık. Dünya, dinler arası bir savaşa gitmesin istiyoruz. Medeniyetler arası bir savaşa gitmesin istiyoruz. Bunun için bu adımı atıyoruz.”

“HAZİRAN AYI İTİBARİYLE 14 KATRİLYON NEMA ÖDEMİŞ OLDUK”

Ekonomideki gelişmelerle ilgili de bilgi veren Erdoğan, şunları kaydetti:

“Nerelerden nerelere geldiğimizi asla unutmamalıyız. Türkiye, daha birkaç yıl önce büyük sıkıntılar içerisindeydi. İnsanlarımız gelecekten umudunu kesmiş, uluslararası itibarımız zayıflamıştı. Suistimaller, hırsızlıklar, hortumlar almış başını gidiyordu. Siyasetçiler, siyasete çözüm üretmek yerine sorun üretir hale gelmişlerdi. Fabrikalar tek tek kapanıyor, her gün yüzlerce insanımız işinden oluyordu. İşçimiz, memurumuz, işverenimizden paralar kesiliyordu. Kesilen para ne kadardı? 1988'den 2000'e kadar toplam kesilen para 14 katrilyondu. 2000-2003 ödeme yok. Biz geldik önümüze geldi bu tablo. İşçinin, memurun alacağı var. Dedik ki, 'Devlet, işçisine, memuruna borçlu olamaz' Hemen sendikalarla işçi ve işveren temsilcileriyle bir araya geldik. Oturduk konuştuk ve ödeme planını ortaya koyduk. Haziranın 20'sinde 14 katrilyonu ödemiş olduk.”

“İMARZEDELERE DE 7 KATRİLYON ÖDEDİK”

Erdoğan, imarzedelere de ödeme yapmaya başladıklarını belirterek, şöyle konuştu:

“Biliyorsunuz imarzedeler vardı. Devlet İmarbank'ın garantörü halindeydi ve 8.5 katrilyon imarzedelere ödenmesi gereken para vardı. Onu da ödemeye başladık. Şu ana kadar 7 katrilyonu ödemiş durumdayız. Geri kalanını da Ocak 2007'e ye kadar bitireceğiz. bu para da ödendi. Bitti mi? bitmedi. Off Shorrzedeler çıktı önümüze. Yargı ödeme noktasında karar verince şu anda 600 trilyon da onlara ödüyoruz. Bitti mi? Bitmedi. Bunlar IMF'ye durmadan verip veriştiriyorlar. Bütün partiler, AK Parti'nin dışında IMF'ye verip veriştirmeyen yok. Halbuki iktidardayken hepsi IMF ile masaya oturuyorlardı. Anlaşmalarını da yapıyorlardı. Gayet güzel bir şekilde borç da alıyorlardı. Aldıkları borçların toplamı biz gelene kadar 23.4 milyar dolara ulaşmıştı. Şimdilerde bu borç 11 milyar dolara düştü. Rakam ortada. Onlar ne yapıyor, biz ne yapıyoruz? Farkımız bu.

Yolsuzluklara bulaşmış olanların faturalarını ödüyoruz. Bitmedi. Geldik, Merkez Bankasına dedik ki, 'Şu kasada ne var, çıkarın' Ne vardı biliyor musunuz kasada? 26 milyar dolar. Bunun da ciddi bir kısmı yurt dışındaki işçilerimizin parası. Peki şimdi ne var? Şimdi 56 milyar dolar var. 26 milyar dolar nere, 56 milyar dolar nere. Farkımız bu. Daha başka anlatayım mı? Ama bu rakamları bildikleri, gördükleri halde hala hedef saptırmaya çalışanlar var. Onlar laf, biz iş üretiyoruz iş. Farkımız bu.”

“HAMD OLSUN BÜTÇE FAZLA VERİYOR”

İki yakası bir araya gelmeyen Türkiye bütçesinin bugün fazla verdiğini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
“Türkiye bugün büyüyor. Dün enflasyonun kavurduğu Türkiye, bugün enflasyon canavarını dizginlemiş duruyor. Bugün kararlı adımlarla ilerleyen Türkiye'nin uluslararası itibarı tarihinin en yüksek seviyelerindedir kim ne derse desin. Göğsünüzü gere gere şunu söyleyebilirsiniz. Şöyle açın tarihe bir bakın. Türkiye'nin dışarıdan buraya, buradan dışarıya bu kadar diplomatik bir sirkülasyonunun olduğu bir dönem varit midir? Tarih size şunu söyleyecektir. 'Hayır varit değildir.' Niye bu? Çünkü artık dünyada gündem belirleyen, gündeme ortak olan bir Türkiye var. Farkımız bu.”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmaların ardından sinevizyon aracılığıyla tek noktadan TOKİ tarafından yaptırdığı konutlarla Yeşiltepe Evleri'nden 480'inin anahtar teslimi, doğal gaz şehir içi dağıtım şebekesinin ateşlenmesi, Emeksiz ve Sıtmapınarı kavşaklarındaki alt geçitler, çok katlı otopark, Taştepe Sağlık Ocağı, Yeşiltepe Trafik Eğitim Parkı, Battalgazi bölünmüş yolu, Kızılay Kan Merkezi, Erhaç Havaalanı itfaiye binası, Özel Hayat Hastanesi, Özel Hacettepe Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dal Merkezi açılışını yaparken, Sümerpark, Sevgi Evleri ve Halk Eğitim Merkezinin temelini attı.

Erdoğan, TOKİ konutlarından 10 vatandaşa anahtarlarını teslim etti.