Erdoğan: Baş müzakereci AKP'li olacak

Güncelleme Tarihi:

Erdoğan: Baş müzakereci AKPli olacak
Oluşturulma Tarihi: Şubat 24, 2005 00:00

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği (AB) ile müzakereleri yürütecek baş müzakerecinin kesinlikle AK Parti safından çıkacağını belirterek, “Baş müzakereci siyasetçi olacak, ama kim olacak karar vermiş değiliz” dedi. Başbakan Erdoğan, NTV'de Murat Akgün'ün sorularını yanıtladı.     “Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile yaptığınız görüşmede sıkıntı yaşandı mı?” sorusuna Erdoğan, “Bu ne benim ne Sayın Cumhurbaşkanımızın gündemi. Bu medyanın gündemi” diyerek cevap verdi.    Cumhurbaşkanı ile konuyu müzakere ettiğini, sonra da kendisine teklifini sunduğunu, Cumhurbaşkanı'nın da onay verdiğini anlatan Erdoğan, böylece Kültür ve Turizm Bakanı'nın tespit edildiğini söyledi.     Erdoğan, “8 isimli bir liste ile çıktığınız doğru mu?” sorusuna ”Hayır” cevabını verdi.     Sezer ile görüşmesinin öncekilere göre daha uzun sürdüğünün ifade edilmesi üzerine Erdoğan, görüşmenin hiç bir zaman 45 dakikanın altına düşmediğini, gündem yoğunsa daha fazla görüştüklerini belirterek, “O noktada aramızda herhangi bir sıkıntı söz konusu değil” dedi.     KABİNE REVİZYONU Kabine revizyonunun tek bakanla mı sınırlı kalacağının sorulması üzerine Erdoğan, şöyle konuştu:     “Bu konuda, Türkiye'de, bugüne kadar yanlış anlayış var. Ülkenin bu noktada sorumluluğunu yüklenmiş bir Başbakan, bir Hükümet var. Halkımız bu görevi vermiş, bizler de bunu başarıyla sürdürmek durumundayız. Bu başarı sürecini etkileyen bir olumsuzluk varsa, müdahale edilmesi gereken anda o müdahaleyi yapmak durumundayız. Bu konuda, bakan arkadaşlarımın hepsi buna hazırdır. Böyle bir müdahale gerekiyorsa, onu karşılıklı olarak görüşür, yaparız ve herhangi bir yorgunluk, başarısızlık söz konusu ise değiştirmeyi yaptığımızda, arkadaşlarımızın hiç birinde gücenme olmaz. Şu anda gündemimde böyle bir şey olmuş olsaydı yapardım. Ama yapmam gerektiği anda zaten yaparım. Ama göreve başladığımız andan itibaren medya, kabineyi kurmaya ve değiştirmeye başladı. Performansı birbirlerine nazaran daha düşük olanlar olabilir, vardır. Ama bizler, bir cezalandırma yoluna gitmek suretiyle, herhangi bir arkadaşımızı görevden alma gibi bir yola girmeyiz. Daha farklı bir performansı yakalamayı arzuladığımız anda da karar veririz, uygulamaya geçeriz.”    Erdoğan, şu anda kabine değişikliğinin söz konusu olmadığını söyledi.     “BAŞ MÜZAKERECİ KİM OLACAK?”    AB ile müzakereleri yürütecek baş müzakereci atanması konusunda bir soruyu yanıtlarken Erdoğan, “Olay, ismi atamakla bitmiyor. Biz adama iş uydurmak gayreti içinde olmayacağız. Bu işi alıp götürecek insanı tespit edeceğiz” dedi.     Baş müzakerecinin de üstünde, heyet başkanı Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün bulunduğunu belirten Erdoğan, baş müzakerecinin, Gül'ün yükünü almak için tespit edileceğini söyledi.     Kısa bir sürede baş müzakereci ve uzmanları belirlemeye başlayacaklarını ifade eden Erdoğan, bu süreci sadece Hükümet vasıtasıyla yürütmeyi düşünmediklerini, akademisyenler, sivil toplum örgütleri, sermaye çevreleri, ve medya ile koordineli çalışma yapacaklarını kaydetti.     Türkiye'nin AB üyeliği sürecinde 17 Aralık'tan sonra hız kaybettiği, hatta bir baş müzakereci bile atanamadığı yönünde eleştiriler bulunduğunun anımsatılması üzerine Erdoğan, böyle bir şeyin söz konusu olmadığını, AB süreciyle ilgili baş sorumlunun heyet başkanı olduğunu anlattı. Erdoğan, “Biz tam start noktasında değiliz, mesafe almış konumdayız” diye konuştu.     Başbakan Erdoğan, baş müzakerecinin AK Parti saflarından çıkacak birisi olacağını belirterek, “Sorumluluk yüklenmiş bir insan olarak oraya bir siyasetçi düşünüyoruz. Siyasetçi olacak, ama kim olacak karar vermiş değiliz” dedi.     “Baş müzakereci olarak Ali Babacan'ın adının geçtiğinin” belirtilmesi üzerine Erdoğan, “Onlar ayrı bir değerlendirme konusu. Bir yeri yaparken, bir yeri yıkmadan bunu gerçekleştirmemiz lazım” diye konuştu.     MUMCU'NUN İSTİFASI    Başbakan Erdoğan, “Erkan Mumcu partide kendisini misafir gibi hissettiğini söyledi. Böyle hisseden başka isimler de var mı?” sorusunu yanıtlarken şunları söyledi:     “İnsanların niyetlerini okuyamam, ama partinin kuruluşunda içinde olan ve aday olmak için yalvar yakar koşan bu kadar insanın içinde, misafir diye düşünmüyorum, tam aksine hepsinin evsahibi olduğunu biliyorum. Ev sahibi hüviyetini kazanmış olan insanların, sonradan kendilerini misafir hissetmeleri şaşılacak bir şey. Hele hele belli makamlara gelmiş insanların kendisini misafir hissetmesini tanımlamak mümkün değil.     Bunu Sayın Mumcu üzerinde ifade etmek gerekirse, Mumcu siyasetçidir. Arkadaşımız bir siyasi tercih yapmıştır, bizimle beraber bu yola devam etme konusunda. Şimdi bunun yanlış olduğunu anladı, bir takdir kullandı ve ayrıldı. Bana düşen sadece 'yolun açık olsun' demektir.”    “AK PARTİ MARKA”    “Mumcu'nun istifasının ardından başka istifalar da gelebileceği” söylentileriyle ilgili olarak Erdoğan, “Siyasette milletvekilleri, bu tür kaymalarda, kitleyi ne kadar sırtında taşır veya kendisiyle beraber kaydırır? Bu sorunun yanıtını bulmak lazım” dedi     Son seçimlere girerken, DSP'den ayrılanların yeni bir parti kurduğunu, ancak seçimde başarılı olamadıklarını anlatan Erdoğan, ”Oradan ayrılmak, kendileriyle birlikte halkın da kayması anlamına gelmez. Halk her zaman olaya ilkeler bazında bakar. Halk zamanı, zemini gayet iyi biliyor. Halkımızın, bu noktada, o değerlendirmesine çok saygı duyuyorum. Bunun neticelerini de gördüm” diye konuştu.     Ak Parti olarak mutlu olduklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:     “AK Parti'yi anlayacaklar, AK Parti'nin siyasette bir marka olduğunu anlayacaklar. Ama bunun için zamana ihtiyacımız var. Biz milletin eseri olarak çıktık ve milletin eseri olarak iktidardayız. Bu iktidar milletin iktidarıdır. Bireysel ve bireyci bir anlayışın iktidarı değildir, halkıyla bütünleşmiş bir iktidardır. Bunu kavrayabilen, hazmedebilenler bizimle yürüyecektir, bunu kavrayamayanlar, hazmedemeyenler burada tökezleyebilir.”    Erdoğan, bir soru üzerine, çok yoğun çalıştığını ifade ederek, vakit buldukça milletvekilleriyle görüştüğünü, vatandaşları bile telefonla aradığını anlattı. Erdoğan, milletvekiliyle arasına perde, engel koyan birisi olmadığını söyledi.     “CHP SAMİMİ DEĞİL”    Başbakan Erdoğan, dokunulmazlık ve türban konusunda Anayasa değişikliği hazırlığı olup olmadığı sorusunu yanıtlarken, öğrencilerle ilgili düzenlemeyi af olarak görmenin yanlış olduğunu kaydetti.     Bunun geçmişten bugüne kadar 10 kez yapıldığını, o zamanlarda ses çıkmadığını belirten Erdoğan, ancak böyle bir düzenlemeyi AK Parti yapınca bazı çevrelerde sesler çıkmaya başladığını söyledi.     Dokunulmazlık konusunda CHP'nin samimi olmadığını ifade eden Erdoğan, CHP'den, bu konuyu görüşmek üzere TBMM Uyum Komisyonu'na üye göndermesini istediklerini, ancak CHP'nin üye göndermediğini anlattı. Erdoğan, şöyle devam etti:     “Bu konuyu bu kadar gündemde tutmanın çok önemli bir yeri var. Bu siyaseti yozlaştırmaktır, siyaset kurumunu aşındırmaktır, siyasetçinin prim yapmasını engellemektir. Siyasetçi şimdi değer kazanmaya başladı, umutlar bağlanmaya başladı, böyle bir durumda CHP'nin dokunulmazlığı gündemde tutması samimi değil, samimi olurlarsa, gelsinler Uyum Komisyonu'na bütün kamu görevlisini kapsayacak şekilde oturalım, konuşalım. Neden sadece siyasetçi? Bu siyaset kurumunu bitirir, çökertir, siyasetçiyi bitirir, çökertir. Geçmişte de parlamentodaydınız, neden o zaman gündeme getirmediniz?”    Erdoğan, parti kurmadan önce hakkındaki dava sayısının 7 olduğunu, parti kurunca bu sayının 58'e çıktığını söyledi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!