Engelli çocuğun hayat azmi

Güncelleme Tarihi:

Engelli çocuğun hayat azmi
Oluşturulma Tarihi: Ocak 14, 2009 12:47

Iğdır'da 7 yaşındayken elektrik direğinde akıma kapılarak iki kolunu kaybeden Yusuf Akgün (22), ağzıyla tuttuğu kalemle yaptığı resimler ve yüzme yarışmalarında elde ettiği derecelerle, engelinin “başarıya engel olmadığını” kanıtlıyor.

1993 yılında, çıktığı elektrik direğinde akıma kapılan Akgün'ün kolları yandı. Akgün, ailesinin sosyo ekonomik yetersizliği nedeniyle devletin koruması altına alındı.

İlköğretim ve liseyi bitirdikten sonra hedefindeki Güzel Sanatlar Fakültesi'ni bu yıl burslu kazanan Akgün, 50. Yıl Yetiştirme Yurdu'nda kalıyor.

Akgün,  elektrik çarpması sonucu iki kolunu kullanamadığını ancak hiçbir zaman yaşama sevincini kaybetmediğini söyledi. İnsanlardan kendini soyutlamadığını ve kabuğuna çekilmediğini ifade eden Akgün, şöyle devam etti:

“Okuduğum karikatürlerin ve izlediğim çizgi filmlerin çizimlerinin nasıl yapıldığını hep merak ederdim. Bu meraktan hareketle, ben bunları nasıl yapabilirim diye düşündüm. Kalemi ağzımla tutarak yapmaya başladığım kara kalem çalışmalar, çevrem tarafından da beğenilmeye başlayınca, yılmadan bu işi sürdürdüm. Ayrıca fırçayla ve pastel boya kullanarak da resim yapıyorum. Resimlerimi bir kişinin model olarak durması ya da bir fotoğrafına bakarak kara kalem çalışması olarak bitiriyorum. Ayrıca sporla da ilgileniyorum. Kickboks, atletizm ve yüzme branşlarında derecelerim var.”

Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığının 93. kuruluş yıl dönümü nedeniyle 2004'te düzenlenen resim yarışmasında “Jüri Özel Ödülü” kazandığını belirten Akgün, 2007'de Armada İş Merkezi Sergi Salonu'nda Polonya gezisi ve kişisel çalışmalardan oluşan fotoğraf ve resim sergisi açtığını bildirdi.

Yüzme alanındaki başarılarından söz eden Akgün, 2004'te Tokat'ta, 2005'te Samsun'da düzenlenen Türkiye Bedensel Engelliler Yüzme Şampiyonası'na katıldığını, ardından Ankara Bölgesel Bedensel Engelliler Yüzme Takımına seçildiğini, 2005'te Finlandiya'da düzenlenen Bedensel Engelliler Atletizm Avrupa Şampiyonası'nda dereceye girdiğini belirtti.

AZİM VE YAŞAMA SEVİNCİ

“Kendimi diğer insanlardan farklı görmüyorum” diyen Akgün, “Azmim ve yaşama sevincim olmasaydı, şu an bir rehabilitasyon merkezinde ağzıma kaşıkla çorba verilen bir kişi konumundan öteye gidemezdim” dedi.

Kimseye ihtiyaç duymadan her türlü gereksinimini karşılayabildiğini vurgulayan Akgün, yaşama umutla baktığını söyledi.

Burslu olarak öğrenim gördüğü Atılım Üniversitesi Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi'nin “Grafik-Tasarım Bölümü”nü bitirmeyi hedeflediğini dile getiren Akgün, “Üniversiteyi bitireceğim. Mesleğimi yaparak, çalışmaya başlayacağım. Kollarımı kullanamaz hale geldikten sonra memleketimde 'bu artık bir işe yaramaz, bir şey yapamaz' diyen yakınlarıma karşı neler yapabildiğimi göstereceğim” diye konuştu.

DEVLET KORUNMASI ALTINDA

Sosyal Hizmetler İl Müdür Yardımcısı Salih Çakırgöz, Yusuf Akgün'ün ailesinin 'ekonomik durumu iyi olmadığı ve engelli bir çocuğa bakma zorlukları nedeniyle' devlet korunması altında olduğunu belirtti.

Akgün'ün, Önce Saray Rehabilitasyon Merkezi'ne yerleştirildiğini, tedavi edildiğini kaydeden Çakırgöz, Atatürk Çocuk Yuvası, Fatma Üçer Yetiştirme Yurdu ile Ağrı Yetiştirme Yurdu'nda bir süre kaldıktan sonra 50. Yıl Yetiştirme Yurdu'na yerleştirildiğini söyledi.

Akgün'ün örnek bir yaşamı olduğunu ifade eden Çakırgöz, kurum olarak her türlü desteği sağlayamaya devam edeceklerini ifade etti.

HİPERAKTİF KİŞİLİĞİN YANSIMALARI

50. Yıl Yetiştirme Yurdu Müdürü Ali Taşyürek de Yusuf Akgün'ün 7 yıldır burada kaldığını dile getirerek, Akgün'ün “hiperaktif” kişiliğe sahip olduğunu gözlemlediklerini söyledi.

Öğrencilerinin resim ve spor alanında yeteneğinin olduğu keşfettiklerini ve desteklediklerini vurgulayan Taşyürek, “Elimizi kullanarak yapamadığı resimleri Yusuf, kolu olmadığı için ağzına aldığı kalemle inanılmaz güzellikte çiziyor. Yeteneğini gören herkes şaşırıyor ve takdirle karşılıyor” dedi.

Sporun çeşitli branşlarında gösterdiği başarıyı “Akgün'ün hiperaktif kişiliğinin yansıması” olarak değerlendiren Taşyürek, Akgün'ün Güzel Sanatlar Fakültesinde başarılı bir öğrenim sürmesinin, herkese örnek bir öğrenci profili çizdiğini kaydetti.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!