Efsanevi sarışın aralıkta geliyor!

Güncelleme Tarihi:

Efsanevi sarışın aralıkta geliyor
OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 18, 2003 00:00

Kariyerinde 30 yılı geride bıraktığı hálde popülaritesinden hiçbir ÅŸey kaybetmeyen Blondie, uzun zamandır beklenen yeni albümü ‘‘The Curse of Blondie / Blondie'nin Laneti’’nin tanıtım turnesi çerçevesinde, 6 Aralık Cumartesi günü, Bostancı Gösteri Merkezi'nde bir konser verecek. Dünya çapında 40 milyonluk albüm satışı bulunan, vokalde eski Playboy kızı Deborah Harry, gitarda Chris Stein, klavyede Jimmy Destri ve davulda Clem Burke'den oluÅŸan Blondie'nin 14 yeni parçadan oluÅŸan albümü bu ay piyasaya çıkıyor. 55 milyon liralık konser biletleri ise www.biletix.com'dan elde edilebilir.‘‘Curse of Blondie’’ (Blondie'nin Laneti) ismi nereden aklınıza geldi?DEBBIE HARRY: Blondie'nin laneti bizim için deÄŸiÅŸmez bir nakarat gibidir. Ne zaman beklenmedik bir terslik olsa; ‘‘İşte yine Blondie'nin laneti tuttu’’ deriz. Esasta albümün adı Phasm olacaktı. Aklımızda birkaç isim daha vardı ama sonunda ‘‘Curse of Blondie’’de karar kıldık.CLEM: Ä°ronik bir isim olduÄŸu muhakkak.DEBBIE HARRY: Bana hem komik, hem melodramatik geliyor. Aaah, Blondie'nin laneti!..Bu albümü hazırlamak neden bu kadar zaman aldı?DEBBIE HARRY: Albümü tasarlamaya 2000'in sonlarında baÅŸlayıp, kayda 2001'de geçtik. Kasım gibi de bitirdik. Nasıl olduysa piyasaya sürülmesi ertelendi.CHRIS: Bu albümü hazırlamak haddinden uzun bir süre aldı. Daha önce yaptığımız albümleri en fazla dört-beÅŸ ayda tamamlıyorduk. Bununki gibi iki buçuk yıllık bir süreç -tamamını stüdyoda geçirmesek de- bizim için bir ilk.CLEM: Arada plak ÅŸirketimizi deÄŸiÅŸtirmiÅŸ olmamız bunda büyük rol oynadı. Her ÅŸeyi silbaÅŸtan toparlamak epey zaman aldı. Åžu anda Sony International ile çalışıyoruz ki harika bir ÅŸirket... ‘‘Good Boys’’ adlı single'ı mesela, son altı ayda kaydettik.Bu albümün diÄŸer Blondie albümlerinden bir farkı var mı?DEBBIE HARRY: Bence bu daha sofistike bir çalışma oldu. Bugüne dair bir albüm. Kaldı ki, biz daha önceden getirmiÅŸ olduÄŸumuz üne göre albüm yapmıyoruz. Yani, bir Blondie albümü yapıyoruz fikrinden yola çıkmıyoruz. Anlık hissiyatımıza göre üretiyoruz.CHRIS: Her zaman duyulmadık bir ses yakalamaya çalıştık. Ancak özellikle son 20 yılda her tür müzik tüketilmekle kalmadı, cover'ları, remix'leri bile yapıldı. Bugün kimsenin ÅŸimdiye kadar duymadığı bir ÅŸey yapabilmeniz neredeyse imkansız.DEBBIE HARRY: Aradaki fark, geçtiÄŸimiz yıllar içinde edindiÄŸimiz tecrübe olur. Zamanla insan daha iyi ÅŸarkılar yapıyor; performansı eskisinden daha iyi oluyor.JIMMIE: Bu albüm bizim yıllar içinde dönüştüğümüz ÅŸeyin bir uzantısı. Her an her ÅŸeyi yapabilecek, daha eklektik bir gruba dönüştük.Pop kültür ikonu olmak nasıl bir duygu?DEBBIE HARRY: Hmm, ne desem? Ben bunun ilk farkına vardığım dönemde biraz rölantideydim. Pek aktif bir performansım yoktu. Sonra bir anda insanların bana bakışı deÄŸiÅŸti. Anladım ki, bulunduÄŸunuz statüde yeterince uzun süre kalabildiÄŸiniz durumda, görünümünüz de fena deÄŸilse, iÅŸi götürüyorsunuz; bir ikona dönüşebiliyorsunuz. Bize olan buydu.CLEM: Hamurun içinde bir nebze vakar, biraz da samimiyet kattınız mı, form falan doldururken, mesleÄŸinizi soran bölüme ‘‘pop ikonu’’ yazabiliyorsunuz. Blondie'nin bunca yıl bir arada kalabilmesinin sırrı nedir?DEBBIE HARRY: Bu yola birlikte baÅŸkoyduk. BaÅŸarılı ve baÅŸarısız dönemlerimiz, iniÅŸlerimiz çıkışlarımız oldu. Bir de her birimiz motive insanlarız. Yani grup kurulmadan önce de öyleydik. Motivasyonumuz, grup sinerjisinden kaynaklanmıyor. Sanırım bunun sırrı motive bireyler olmamızın ve birlikteyken baÅŸarılı bulunmamızın bileÅŸiminden kaynaklanıyor.CHRIS: Ä°nsanların bizden beklentileri var. Bu da belli bir sorumluluk getiriyor.CLEM: Bence bütün bunlar baÅŸlamadan önce de aramızda müzikal bir baÄŸ vardı. Birbirimizi tanımadan önce de müzikal olarak tanıştığımızı düşünüyorum ben. Pek çok ortak noktamız var.Bu denli geniÅŸ bir gay dinleyici kitlesine sahip olmanızı neye baÄŸlıyorsunuz?DEBBIE HARRY: Sanırım bu, o sözünü ettiÄŸiniz pop ikonu olma háliyle ve imajımızla ilgili bir durum. ‘‘Platinum Blond’’ adlı bir ÅŸarkımız vardı, platin sarısı saçlı sinema yıldızlarından bahseden. O tip yıldızların benim üzerimde muazzam etkisi olmuÅŸtur. Ki, bu konuda yalnız olduÄŸumu da düşünmüyorum. Bunda hem müthiÅŸ bir seksapele hem de masum ve kırılgan bir havaya sahip olmalarının büyük payı var bence. Ä°nsanların içini eriten bir karışım... Bizim ortaya çıktığımız dönemde çok önemli iki konuda bir yükseliÅŸ söz konusuydu: Kadın özgürlüğü ve eÅŸcinsel hakları... Biz bu konulara sıkı sıkıya tutunduk. Zamanlama meselesi esasında...CLEM: Gay'ler bize her zaman arka çıkmıştır. Keza biz de onlara... Bizler marjinal insanlarız. Gay olmak da, özellikle 20 yıl önce hayli marjinal bir duruÅŸtu. Hayranlarınızın özellikleri dünyanın farklı bölgelerine göre deÄŸiÅŸiyor mu?DEBBIE HARRY: Günümüzde ülkelere göre müzik dinleyicilerinin arasında dramatik farklar yok. Ä°nternet ve MTV sayesinde Dünya epey küçüldü.CHRIS: Yıllar önce ilk kez Ä°ngiltere'ye gittiÄŸimizde gözlerimize inanamamıştık. Pogo yapıyor, kendilerini oradan oraya atıyorlardı. Ä°lk kez böyle bir izleyiciyle karşılaÅŸtığımız için biz de iyice havaya girmiÅŸtik.Dünya turneniz konusunda heyecanlı mısınız?DEBBIE HARRY: Japonya ve Avustralya'yı tekrar göreceÄŸimiz için çok seviniyoruz.JIMMIE: Avustralya'ya bayılıyoruz.DEBBIE HARRY: Evet ve uzun süredir, dört yıldır falan oraya gitmedik. Japonya'ya son gidiÅŸimiz ise 1978'deydi. Birkaç kitap karıştırdım. Japon gençliÄŸi gerçekten stil sahibi... Avrupa'daki hayranlarımızı göreceÄŸimiz için de çok heyecanlıyız.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!