Ecevit'ten DerviÅŸ'e rest

Güncelleme Tarihi:

Ecevitten DerviÅŸe rest
OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 06, 2002 11:26

Başbakan Ecevit, CNN TÜRK'e yaptığı açıklamada Derviş'i "hayalperestlik"le suçladı. Ecevit, "bazı kalburüstü çevrelerin Derviş'i baştan çıkardığını", seçim döneminde Hazine'den sorumlu bir bakanın il il dolaşıp siyasete yön vermesinin kabul edilemeyeceğini söyledi.

Haberin Devamı

Başbakan Bülent Ecevit, CNN TÜRK'ten Mehmet Ali Birand ve Fikret Bila'nın sorularını yanıtladı. DSP Grup Başkanvekili Emrehan Halıcı'nın dünkü açıklamalarının hatırlatılarak, "Derviş'e tercihini yap mı denildi?" sorusuna Ecevit şu yanıtı verdi:

"Sayın Derviş öncelikle, siyasete fazla katılmaksızın Türk ekonomisini yönlendirmek görevini üstlenmişti. Fakat son zamanlarda fazla siyasetle ilgilenmeye başladı. Özellikle ekonomide belirsizlik olduğunu söylemeye başladı. Kendisi partimizin üyesi olmamakla beraber hükümetimizin önemli bir üyesi. Buna rağmen başka partilerle, siyasi oluşumlarla ilişki kurdu. Sayın Emrehan Halıcı, örgütümüzden yükselen tepkileri dillendirdi. Bu durum beni de rahatsız ediyordu. Örgütümüzdeki tepkiler dayanılmaz hale geldi."

Haberin Devamı

Ecevit'e yöneltilen diğer sorular ve yanıtları şöyle:

Ecevit, Derviş'i istifaya davet etti sonucu çıkarabilir miyiz?

Herkes kendisi yorumlar. Ama herhalde böyle devam edemez. Bunu Sayın Derviş'in de anlaması gerekir.

Syanı Derviş, sadece ekonomiye yönelirse hükümetteki konumunda bir değişiklik olur mu?

Sayın Derviş benim gençlikten arkadaşım sayılır. Sayın Derviş'in kendi konumuna uygun bir tutum içine girmesi gerekir. Hazine'den sorumlu devlet bakanını il il dolaşıp politika yapması, politikaya yön vermeye çalışması herhalde olacak şey değildir. Buna Sayın Derviş'in bir çözüm bulması gerekir.

Gitmezse...

Ben varsayımlar üzerinde durmuyorum. Sayın Emrehan Halıcı'nın Genel Merkez adına yaptığı açıklamada belirtilen şikayetlere yönelik bir çözüm bulabilir. Ama bu şekilde son günlerde olduğu gibi bir tutum sürdüremez. Özelilkle seçim kampanyası durumunda bu kabul edilemez.

Derviş, geniş tabanlı sosyal liberal bir ittifak arayışında...

Haberin Devamı

Çok yoğun bir şekilde bulunuyor...

Acaba sizin şikayetinizde DSP'ye karşı olan bir harekette yer almasının etkisi mi var?

Evet

DSP'de mi kal hükümette mi kal...

DSP üyesi değil kendisi.

Sizin fikrinizi ne değiştirdi? ipler nasıl koptu?

Belki Türkiye'de kalburüstü bazı çevreler Sayın Derviş'i baştan çıkardılar siyasal anlamda. Çok şey yapabileceği, Türk siyasetine yön verebileceği düşüncesini yerleştirdiler zihnine zannediyorum. Siyaset o kadar kolay değil. Bir kişi ıkacak, siyasi partileri biraraya getirecek...

 Hayal mi bunlar efendim?

Ben bu kadar söyleyeyim...

YENÄ° TÃœRKÄ°YE SOYUT SÄ°YASET YAPANLARIN PARTÄ°SÄ°

 
Yeni Türkiye’ye şans veriyor musunuz?

Yakın zamanda demokratik solcu olmakla övünün arkadaÅŸlar biraraya gelmiÅŸ. Yeni parti, hiçbir ideolojik tavırla ilgilenmeyen soyut anlamda siyaset yapmak isteyen bir avuç insan. Hiçbirinin tabanı yok. Örgütle ilgileri yok. Sayın Derviş’in böyle bir partiyle, ki kendine parti tabirini bile zoraki kondurdular,Âbir yere varabileceÄŸini sanmıyorum. 

 
Sorun neydi DSP’ye girmeyişiyle... Ayrılışın nedeni neydi?

Uzun süredir yıllardır bazı çevreler benim ağır hasta olduğumu yayıyorlardı. Yakın zamanına kadar değildim. Aslında kısa bir zamanda geçiştirebilecek bazı rahatsızlıklarım oldu. Bir süre yatakta dinlendim. Onun üzerine o kampanyayı yürütenler artık Ecevit bitti havasına girdiler. Öyle zannediyorum ki, DSP’den kopan arkadaşlarımız da artık Ecevit de yok. Kendimize başka bir yol bulalım havasına girdiler zannediyorum. Yoksa bir mantıki tarafı yok. İdeolojik temeli yoktu. Sadece benden umut kestiler. Nedense benden umut kesince partiden de umut kestiler.

 Genel kabul gören beklenti, ‘sayın Ecevit DSP’de bir düzenlemede yapsa, kendi altına Cem’i, Derviş’i ve Özkan’ı koysa çekilme olmazdı’ diye...

Efendim ben nihayet bir süre sonra doğal olarak politikadan çekileceğim. Ayrılan arkadaşlarımız içinde partide iddialı kimseler de vardı. Ciddi bir neden bulmak olanağım yok bu tavır için. Dediğim gibi DSP´den umut kestiler. Bu acı bir şey... Hala benim kanımca Türkiye’nin en tutarlı en kararlı partisi.

 Belirli bir zamanda gelip, direkt olarak değil de dolaylı olarak onursal başkan olun, partiyi bize bırakın diyen oldu mu?

Bana gelip de partili arkadaşlarımız sen artık çekil diyen olmadı.

 
Sabretseler DSP´de yer alabilirler miydi?

Sorun benim sorunum değil. DSP çok büyük özen göstererek kurduğumuz parti. Askeri yönetim döneminde cesur atılımlar yapılarak kurulan bir parti. Bu kadar ucuza harcanamazdı. Bunu partililerimiz kabul etmiyorlar.

 
Acaba 9´lar ‘aman kurultay yapalım?’ dediği zaman kurultaya gitseydiniz, DSP´yi kurtaramaz mıydınız?

Bu çağrı yapıldığı zaman erken seçim gündemdeydi. Erken seçime giderken kurultay yapsaydık olacak şey değildi. Erken seçim gündeme gelmeseydi seçimler zamanında yapılsaydı benden sonraki gerekli hazırlıkları düşünüyordum. O sırada böyle bir bölünmenin işaretleri yoktu.

 
Seçimden sonra başbakan adayı olmayacak mısınız?

Ne olacak ne olmayacak şeklinde iddialı konuşamamam. Duruma göre bakarız.

 Derviş’e dönmek istiyorum. Yarın IMF toplantısı var. Derviş ‘IMF son krediyi verene kadar ben olacağım demişti.’ Derviş hiç değilse bu hafta sonuna kadar kararını versin mi diyorsunuz?

Kemal Derviş için bir zaman vermedik.. Ama partililerimizin sabrı tükendi. Bu tarih gelsin şu tarih gelsin diye bekleyemezdi.

BELİSİZLİĞİ DERVİŞ YARATTI

 
BelirsizliÄŸi yaratan DerviÅŸ mi oldu?

Evet, değişik toplum kesimleri de buna katkıda bulundu. 

 Kemal dervişle yollarımız ayrıldı denilebilir mi?

Sayın Derviş’in elinde.

HADEP VE AK PARTÄ° TEHLÄ°KESÄ°

 DSP seçime girecek CHP girecek yeni Türkiye var. size seçim sonuçlarıyla ilgili olarak bazı endişeler dile getirdiniz. AK parti ve HADEP konusu.. 3 sol parti seçime girecek belki de birbirlerini aşağı çekecek. Bu durumda nasıl sonuç bekliyorsunuz? Solsuz bir parlamento doğarsa?

Ben son zamanlarda Türkiye´nin siyasal yaşamında belirli bir oluşumdan rahatsızım. Dinci ve bölücü kesimlerin etkili durumlara gelmeye başlamalarından rahatsızız. Biz değiştik iddiasını kabul ettirmeye çalışıyorlar. Değişmiş olabilirler ama bunun zaman içinde sınanması gerekirdi. Aksi halde seçim sonuçlarında bölücü ve dinci akım başarılı olursa sıkıntı çıkar. Toplumun çok büyük kesimlerinin susması, bu tehlike yok gibi davranmaları beni kaygılandırıyor. Medya suskun. Bu konulardan bahsetmek uygunsuz mu, yersiz mi değerlendirmeleri, beni rahatsız ediyor...

Ä°TTÄ°FAKLARA KARÅžIYIM

 Bahsettiğiniz kaygıya AK partinin birinci parti çıkmasına karşı ittifak formülü ortaya konuluyor. Örneğin Kemal Derviş böyle söylüyor. Mesut Yılmaz Fransız modeli öneriyor. Siz bunu çözüm olarak görüyor musunuz?

İdeolojik çizgi bakımından iddialı olmayan partiler biraraya gelebilirler ittifaklar kurabilirler. Fakat DSP katı bir ideoloji olmamasına rağmen, var olana ideolojine bağlı olan olan ve geniş kitleleri çeken bir parti. İttifak anlamına gelecek davranışlara girmedik. Bu yola girersek, biz seçmenimizin büyük kısmını kaybederiz.

 
Mesut yılmaz, ecevitle ititfak yapmaya hazırız diyor...

İttifaklara ben karşıyım. Ama hükümet kurulma aşamasında koalisyon yaparız. Batı Avrupa ülkelerinde çok yaygındır. Türkiye´de 57´inci hükümette belki de dünyada yapılamayana bir işbirliği yapıldı. O yapılabilir. Bu tehlikeye kamuoyunun dikkatini çekmek... Kamuoyu çok hassas. Toplumun ve Türkiye’nin başının belaya girmesini istemez. Ama konuda uyarılarımızı yapacağız. Seçim kampanyaları süresince.

 AK parti ve HADEP konusundaki sözleriniz demokratik geçmişini inkar ediyor çok yadırgandı.

Tam aksine bu kampanyayı açarken demokrasiyi hiç bir şekilde sarsmadan yapacağız. Eleştirdiğimiz kesimlerin haklarını da her zaman savundum. Ama bir tehlike varsa kamuoyunu uyarırız. Ama şu partiyi kapatın şu siyaset adamını hapsedin diye bir telkinde bulunmadım.

 Bir 28 şubat sürecini yaşadık, herşeye rağmen bu akımın temsilcisi durumundaki partiler bu akım güçlenir. Halkın bu akımlara doğru eğilim göstermesi, ekonomik kriz sonrasında tepki oyları bu partiye yönelik oluyor. Bunu nasıl ifade ediyorsunuz?

Hükümetimiz döneminde çok köklü reformlar uyguladık. Fakat bu reformlar başlangıçta toplumu rahatsız edecek sonuçlar verdi. Ancak zaman içinde bunların olumlu sonuçları gözler önüne serilecekti. Bunun için seçimlerin erken yapılmasına karşı çıktım. 5 yıl sonuna kadar devam edelim. Başlatılan reformlar olumlu sonuçlar alınacaktır. Daha sağlıklı bir çizgiye çekebilecektik. O konuda çok uyardım. Aklım almıyor Neden hem Türkiye hem kendi kendimize zarar verecek Bir seçim tarihi seçtik bunu aklım almıyor. Sayın bahçeli 2004 nisanından önce seçim yok dedi. Bu koalisyon hükümetinin doğal ömrü sonuna kadar seçim yok dedi. Mesut yılmaz da aynı şeyleri söyledi. Nedense unuttular. 15 gün geçti unuttular. Fakat anlayamadım. Biz kendi kendimize zarar verici seçim tarihi seçtik.

NEDEN SEÇİME GİDİLİYOR ANLAMIYORUM

 Seçime gitmenin lokomotifi MHP oldu. Neden?

Fakat arkasından da ANAP da katıldı.
Partiler seçim havasına girince ‘biz seçim istemiyoruz’ durumuna düşmemek için ardına takıldı. Biz hayır dedik. Bizimle alay ettiler. Biz erken seçime hayır diyen tek parti olduk.

 
Sayın Bahçeli, ‘bir proje geliştirildi, Ecevitsiz ve MHP´siz bir hükümet kurmaya çalışıyorlar. Bunun için erken seçim istiyoruz dedi.

Böyle ifade edildi ama tatmin edici bir neden değil. Pek çok şeyi kaybetme pahasına gerçekçi bir tavır değildi.

 Erken seçimlere neden gidildi? AB olmayacak, hükümet bölünecek, ekonomi bozulacak diye. Hiçbiri olmadı. O zaman neden seçime gidiliyor

Benim de aklım ermiyor. Koalisyon gerçi MHP ile AB yasaları konusunda görüşmelerimiz ayrıldı. Ayrılacağı belliydi ama o noktaya kadar uyum içinde çalıştık. Ama dediğiniz gibi olumlu sonuçlar birbiri ardına devam etti. Seçim zamanına bırakılsaydı. O döneme kadar koalisyon hükümeti iş başında kalsaydı. Neleri niçin nasıl yaptığımız halka çok iyi anlatabilirdik. Hem Türkiye güçlenir, hem de koalisyon partileri güçlenirdi.

 
Ä°ttifaklar defteri bu sistem bitti mi?

Kapandı ama koalisyonlara açığız.

 
Fransız modeli nedir efendim?

Birisi anlatsa da ben de öğrensem. Bildiğim kadarıyla ittifak.

İttifak yapılacaksa yasal tedbirler alınması gerekir. Madem ki tedbirler alınacaktı neden seçime gidiliyor. Daha geçen günlerde erken seçimin kabulünü sağladık. Neden o zaman, neden meclis seçim kararı almadan gündeme getirilmedi de şimdi geliyor. Bunu anlamak çok zor. Sanırım basiretleri bağlandı

 
Baraj korkusu da yansıtıyor bu ittifak arayışları...?

Evet.

 
Herkesle koalisyon yapar mısınız?

Erbakan’la da yaptık biliyorsunuz. CHP döneminde.

Haberin Devamı

ÇIKAN YASALARDAN SONRA SIRA AB'DE

Brüksel´den ne bekliyorsunuz?

 

Brüksel’den bize AB kapısını açmasını bekliyorum. Bunu yapmamanın mazereti yoktur. Eğer adaylığımızı ciddiye alıyorsa. Türkiye’ye tam üyeliğin kapılarını ardına kadar açması gerekiyor. Biliyoruz ki bunu isteyen istemeyen kesimlerde var. Türkiye çok güçlü bir ülke. Eğer tam üye olursa, AP´nin belki de en büyük grubu ya da gruplarından biri Türkiye grubu olacak. Tabii yüksek nüfuslu olan bir ülke. Halkının büyük çoğunluğunun Müslüman olmasını yadırgayan çekinen kesimler var. O bakımdan güçlükler çıkabilir. O zaman Kopenhag ölçütlerinin tümü ya da tümüne yakını kabul edildi. Önümüzde engel kalmadı diye düşünmek hakkımızdır. Ona rağmen engeller çıkarmaya kalkışanlar olacaktır. Sabırla bu engelleri de aşmalıyız. Türkiyesiz bir Avrupa birliğini tasavvur bile edemiyorum. 

MHP PROPAGANDALARINDA VATAN HAÄ°NÄ° DÄ°YEMEZ

 
MHP´nin görüşleri farklı. Apo´nun idam cezasından kurtulmuş olmasını, ana dilde öğrenim hakkı tanınmasını da kabul etmiyor. İç politik açıdan bu kararlar istismar edilebilir. Eğer vatan haini derlerse...

O zaman da ben ‘Apo´yu Türkiye’ye getirmiş adamım’ diyeceğim. Bana karşı kullanamazlar. Apo’yu çok uğraşarak Türkiye’ye getirdik. Ama ben gençliğimden beri idama karşıydım.. Apo olmadan da PKK olayı olmadan çok daha önce idama karşıydık. Seçim propagandasında bize karşı söyleyemezler... Önemli olan kültür alanında, basın alanında aldığımız önlemlerin Türkiye’nin ulusal bütünlüğüne en küçük zarar vermemesi için gerekli tüm önlemleri almalıyız. Sadece MHP´liler değil, çok ayrılıkçı marjinal kesimleri bir yana bırakırsak Türkiye’nin birliğini ister. Halkımız bütünlük ister. Bunun için MHP yanlısı olmak gerekmez.

 
MHP anayasa mahkemesine gideceğini açıkladı...

Anayasa mahkemesinin bozabileceğini zannetmiyorum.. MHP anayasa mahkemesine başvursa da kararların bozulabileceğini zannetmiyorum

 
Sağlığınız ile ilgili bir soru sormak istiyorum. Şöyle bir dedikodu var. Sayın Başbakan son kontrolüne gitmediniz. Sonra da iyileştiniz. Doktorları mı değiştirdiniz?

Hastanede bana çok iyi baktılar. Eve döndüğümde artık tedavinin olumlu sonuçları ortaya çıkmıştı. Ama kontrolden geçmem gerekirdi. Bunu yapmadım. Nedeni de açıkladım. Bunun üzerine basın medya öylesine insafsızca gidiyor ki, ben ‘bir daha görünür bir gelecekte kontrole gitmeyeceğim’ dedim. O kadar istismar edildi ki, sağlığım ile ilgili senaryolar üretiyorlar. Hastaneye gitmeyi göze alamıyorum. Ertesi gün bir türlü iddialar ortaya çıkacak...

 
Rahşan hanım bakıyor mu? Rahşan hanım doktor değil ki.

Benim çektiklerimi kimse çekmemiştir. Rahşan hanım bakıyor. Aylarca yıllarca benim hasta olduğum iddiaları yazıldı. Hiçbir hastalığım yokken. Tamam şimdi hastaneye gidecek durumum oldu ama üstesinden gelinmeyecek bir şey değildi. Öylesine istismar edildi ki. Hem doktorları hem beni ve eşimi incitecek iddialar ortaya atıldı.

İŞ GÜVENLİĞİ YASA TASARISINA DESTEK VERECEĞİZ

 Kapatmadan önce iki konu var. İş güvenliği yasası.

Geçmesi için grup olarak çalışacağız. Elimizden geleni yapacağız. Arkadaşlarımız kararlı.

 
Bir de ÅŸiÅŸe cam var.

Haberin Devamı

 

Özel bir kuruluş tabii. Oradaki işçilerin açıkta bırakılmaması gerekirdi. elimizden geleni yapacağız. Aslında özelleştirmeyle de ilgisi yok.

 Seçimin ekonomiyi etkilemeyeceği yönünde herkesin görüşü var. Siz ekonominin iyiye gideceğini ve seçim ekonomisi olmayacağını düşünüyor musunuz?

Geride bıraktığımız bir kaç yıl içinde halkımız ekonomiye dikkat etmeye başladı. Savurganlığın sona ermesi gerektiğini halkımız öğrendi. Alınan bazı tedbirler yadırganmıyor. Toplum psikolojisi artık Türkiye’de rasyonel ciddi tedbirler alınmasına olanak verdi. Tabii dikkat edilmezse ipin ucu kaçırılmazsa çok olumsuz sonuçlar ortaya çıkar. Enflasyon sorunu ortadan kalktı sayılır. Seçim zamanı biraz yükselse de doğal karşılanır. Dış satım, turizm, üretim, tüketim canlındı. Şimdiye kadar ekonomik açıdan bir sonun gözükmedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!