Ecevit: Piyasa siyasetten nem kapıyor

BaÅŸbakan Bülent Ecevit, NTV'ye verdiÄŸi özel demeçte, ekonomi, kaolisyon, idam, AB, anadilde eÄŸitim ve yayın ve Kıbrıs konusunda açıklamalar yaptı. Ecevit, beklenenden daha erken BaÅŸbakanlık ofisine dönmeyi planladığını söyledi. Ecevit, ekonominin siyasetten nem kaptığını kaydetti.BaÅŸbakan Ecevit, Oran Åžehri'ndeki çalışma ofisinde, NTV Ankara Temsilcisi Murat Akgün'ün sorularını canlı yayında yanıtladı. BaÅŸbakan Ecevit, ''Yakın bir zamanda bütün iÅŸlevlerimi yapar hale geleceÄŸim. Son haftalar zarfında evde çalışıyor, yaşıyor olsam bile devlet iÅŸleri ile yakından ilgilendim, görevlerimi yerine getirmeye çalıştım'' dedi. BaÅŸbakan Bülent Ecevit, idam cezasının kalkması halinde, Türkiye'nin AB'ye tam üyeliÄŸinin kolaylaÅŸacağının belli ancak kesin olmadığını söyledi. DYP Genel BaÅŸkanı Tansu Çiller'in, bu konuda ''Siz koalisyon ortakları olarak kendi aranızda anlaşın, ondan sonra bize gelin' demesinin, kendi tutumu ile çeliÅŸki olduÄŸunu ifade eden Ecevit, ''Muhalefet partilerinin bu konuda alacakları tavır, bizim hatırımız için alacakları bir tavır deÄŸil'' dedi.   MÄ°LLÄ° TAKIMA KUTLAMABaÅŸbakan Bülent Ecevit, Dünya Kupası finallerinde çeyrek finale yükselen A Milli Futbol Takımı'nın sporcularını ve yöneticilerini yürekten kutladığını belirtti. Ecevit, Türk milletinin kıvancını kendisinin de paylaÅŸtığını ve vakit bulabildiÄŸi kadarıyla milli takımın maçını dikkatle izlediÄŸini söyledi. Maçın çok kıvanç verici olduÄŸunu ve her bakımdan uygarca geçtiÄŸini ifade eden Ecevit, ''Futbol alanında son yıllarda milletimizin, halkımızın, sporcularımızın gösterdiÄŸi baÅŸarılar hepimize kıvanç veriyor. Ben emimin ki baÅŸka spor dallarındada basketbol, voleybol gibi, aynı baÅŸarıları gösterme yolundayız.  Sporcularımızı ve milli takımımızın bütün yöneticilerini yürekten kutluyorum. Bundan sonraki aÅŸamalarda da baÅŸarılar diliyorum'' diye konuÅŸtu. YAKINDA DÖNECEĞİMEcevit, ''SaÄŸlığınız nasıl, kendinizi nasıl hissediyorsunuz?'' sorusunu şöyle yanıtladı:''Kendimi gitgide daha iyi hissediyorum. Rahat konuÅŸabiliyorum aslında. Doktorların koyduÄŸu kuralları çiÄŸnemezsem, kısa sürede saÄŸlığıma kavuÅŸabileceÄŸim. BildiÄŸiniz gibi bacak iltihabı, arkasından kaburga kırığı, arkasından omur zedelenmesi... Bunlardan ilk ikisini geride bıraktık, hallettik.Omur zedelenmesi üzerinde doktorlar çok titiz bir çalışma yapıyorlar. Tabi benim de çok titiz davranmam gerekiyor, eÅŸim bu konuda bana çok yardımcı oluyor. DeÄŸerli doktorlar,hemÅŸireler çok yardımcı oluyorlar. Kısa sürede umuyorum ki o konuyu aÅŸacağız.Yakın bir zamanda bütün iÅŸlevlerimi yapar hale geleceÄŸim. Zaten daha önce de, son haftalar zarfında da evde çalışıyor olsam bile, yaşıyor olsam bile devlet iÅŸleri ile yakından ilgilendim, görevlerimi yerine getirmeye çalıştım. Ama ben bir yandan da sabırsızlanıyorum bir an önce iÅŸime tam olarak dönebileyim diye. Bununda kısa sürede gerçekleÅŸeceÄŸini umuyorum.''BaÅŸbakan Ecevit, ''Bu kısa sürenin ne kadar olabileceÄŸi konusunda doktorlar size bir iÅŸaret verdi mi'' sorusunu, ''Onun, benim tutumuma baÄŸlı olduÄŸunu söylediler. Ne kadar uygun davranırsam o kadar kısa sürede tam dönüş yapabileceÄŸim'' ÅŸeklinde yanıtladı. ''AYAÄžA KALKMIÅž OLACAÄžIM''''Önceleri doktorlar her gün geliyorlardı. Sonra bu, 2-3 günde bire indi. Åžimdi bu sürenin biraz daha uzaması söz konusu mu?'' sorusuna ise Ecevit, ''Bu süreyi uzatmaları sizin tahmin edeceÄŸiniz gibi, artık bu saÄŸlık durumumum bir hayli iyileÅŸtiÄŸini gösteriyor. Öyle her gün gelme gereksinmesini artık duymuyorlar. Bu sevindirici bir ÅŸey, ÅŸimdilik 3-4 günde bir gelecekler, zaten bir süre sonra, belki büyük ölçüde tam olarak ayaÄŸa kalkmış olacağım'' cevabını verdi.BaÅŸbakan Ecevit, ''Bir gününüz nasıl geçiyor burada. Telefonla mı yürütüyorsunuz iÅŸleri?'' sorusu üzerine de ÅŸunları söyledi:''Basını çok yakından izliyorum. Zaten basının temsilcileri de hemen kapımızın dışında karargah kurmuÅŸ durumdalar. Onun için birçok haberleri herkesten daha önce ben alabiliyorum. Herhangi bir gereksinim olduÄŸu vakit, arkadaÅŸlarım hükümetten beni arıyorlar veya ben onları arıyorum. Zamanım bir hayli yüklü geçiyor. Yani aslında öyle tatil yapmak ve dinlenmek şöyle dursun, sabahtan akÅŸamın geç saatlerine kadar sürekli çalışma gereÄŸini duyuyorum. Ve iÅŸin biraz zevkli tarafı... Bakanlar Kurulu'nda çalışırken, insan sorunları ayrıntılı olarak derinliÄŸine incelemeye vakit bulamıyor kolay kolay. Ben ÅŸimdi ona daha çok vakit ayırabiliyorum. Bazı önemli konuları eskisine göre daha derinliÄŸine inceleme olanağınıbulabiliyorum, bu da iÅŸin bir tesellisi.''BaÅŸbakan Bülent Ecevit, ''Döndüğünüz zaman yeniden büro ortamında çalışmaya baÅŸladığınız zaman, BaÅŸbakanlık ya da BaÅŸbakanlık Konutu, ikisi arasında bir tercih söz konusu mu?'' sorusu üzerine, ''Ben ikisinde de çalışmanın uygun olacağını düşünüyorum'' dedi.EKONOMÄ° BRÄ°FÄ°NGÄ°Ecevit, dün Devlet Bakanı Kemal DerviÅŸ ve ekonomi kurmaylarından bir brifing aldığının hatırlatılarak, ''Sayın DerviÅŸ size nasıl bir tablo çizdi?'' ÅŸeklindeki soru üzerine, şöyle konuÅŸtu:''Gerçekçi bir tablo çizdi, benim teÅŸhislerimi doÄŸrulayan bir tablo çizdi. Bir kere, bir yandan Türk ekonomisinde çok olumlu, hatta beklenenden daha umut verici geliÅŸmeler yer alıyor. Enflasyonun hızla düşmesi. Ayrıca, dış satımda önemli atılımlar var. Ä°malat sanayiinde iyi yatırımlar ve geliÅŸmeler yer alıyor.Bunlar son derece de sevindirici, umut verici geliÅŸmeler. Fakat buna karşılık özellikle songünlerde doların yükselmesi, borsanın aşırı ölçüde hızlı düşmesi ve belirsizliÄŸe yolaçıcı bir ortam var. Bu da tabi ekonomiyi etkiliyor. Yani ekonomi ÅŸu sırada, daha çok ekonomi dışı etkenler dolayısıyla birsarsıntı döneminden geçiyor.'' BaÅŸbakan Ecevit, başında bulunduÄŸu 57. hükümetin ekonomi alanında çok büyük reformlar gerçekleÅŸtirdiÄŸini belirterek, hükümet ortağı üç partinin büyük bir uyum içerisinde çalıştığını söyledi.Ecevit, ''Fakat hala bankaların iliÅŸkileri ile üretim sektörü iliÅŸkileri, saÄŸlıklı bir düzeye yeterince oturmadı. Bankacılık sektörü bizim baÅŸlattığımız dönemden önceki dönemde çok disiplinsiz bir ÅŸekilde iÅŸliyordu, ÅŸimdi tabi bazı kurallar getirildi. Bazı disipline tedbirler alınmaya baÅŸlandı. Buna uyum saÄŸlayanlar var saÄŸlayamayanlar var. Ciddi bir dönemden geçiyoruz. Onun içinde bunu fazla yadırgamıyorum. Bankacılık sistemi de yerine oturacaktır mutlaka. Ondan kuÅŸkum yok'' dedi.''Åžu kadar sürede yerine oturacaktır diye bir süre'' verip vermediÄŸinin sorulması üzerine BaÅŸbakan Ecevit, ÅŸu aÅŸamada birÅŸey söylemesinin mümkün olmadığını belirtti.ÖZERKLÄ°KTE ÖLÇÜYÃœ KAÇIRDIKBaÅŸbakan Ecevit, iyi niyetle kurdukları bazı kuruluÅŸların henüz kendilerinden beklenen olumlu sonuçları yeterince vermediÄŸini ifade ederek, bunun en belirgin örneÄŸinin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun karşılaÅŸtığı sorunlar olduÄŸunu kaydetti.Ecevit, bu kurumun başında Engin Akçakoca'nın yer aldığını ifade ederek ''Akçakoca, arkadaÅŸları ile birlikte var gücüyle çalışıyor. Fakat bu çalışmaya herkes uyum saÄŸlayamıyor. Mesela, hala bir baÅŸkan yardımcısı seçilemedi. Hangi bankalar fona ayrılacak, hangi bankalar iyileÅŸecek, bu konularda yeterince süratli ve tatmin edici sonuçlar henüz alınamıyor.''Ä°stanbul'da daha önce yaptığı bir konuÅŸmada, ''Özerklikte ölçüyü biraz kaçırdık'' dediÄŸini anlatan Ecevit, bu teÅŸhisinin daha sonraları doÄŸrulandığını söyledi. Bülent Ecevit, özerk kuruluÅŸların, özerkliÄŸi zedelememek koÅŸuluyla yeniden gözden geçirilmesi gerektiÄŸini bildirdi.PÄ°YASALAR ÇOK ÇABUK NEM KAPIYORSiyasi ortamın, belirsizlik ortamında etkisinin bulunduÄŸu ÅŸeklinde yorumların bulunduÄŸunun anımsatılarak, ''Bu belirsizliÄŸin giderilmesi için alınması gereken önlemler neler? Sadece sizin BaÅŸbakanlığa dönmeniz, bu belirsizliÄŸin giderilmesine yetecek mi? Yoksa sizce baÅŸkaÅŸeyler var mı?'' sorusu üzerine Ecevit, rahatsızlığının belirsizlik ortamına etki etmemesi gerektiÄŸini söyledi. Ecevit, bir çok ülkede, zaman zaman baÅŸbakan veya cumhurbaÅŸkanlarının, tedavi için izne çıkmak zorunluluÄŸu duyabileceklerini ancak bu ülkelerde ekonomik anlamda bunalımlar olmayacağını, bunun doÄŸal bir süreç olarak düşünüleceÄŸini ifade etti. Türkiye'de, piyasaların, siyasetten çok çabuk ''nem kaptığını'' vurgulayan Ecevit, bir hükümet üyesinin, muhalefet ya da iktidardan önde gelen bir politikacının, toplumda tedirginlik uyandıracak, ''acaba'' sorularına yol açacak bir kelime kullanması halinde, ekonomide birtakım ÅŸeylerin yerinden oynadığını, sarsıldığını söyledi.''PANİĞİ Ä°STÄ°SMAR EDEN ÇEVRELER VAR''Ecevit, bir baÅŸbakanın hastalanabileceÄŸini dile getirerek, bu yüzden ekonomide bir bunalım belirtisinin ortaya çıkmasının kabul edilemeyeceÄŸini ifade etti. Ecevit, ''Fakat demek ki bir takım eksikliklerimiz var. Sadece benim hastalığımdan kaynaklanan deÄŸil, yapısal nedenlerden kaynaklanan bir takım sorunlar var. Kamuoyumuz, ekonomi, finans ile ilgili konularda çok çabuk paniÄŸe kapılıyor. Bu paniÄŸe kapılışı istismar eden çevreler de var. Bunların üstesinden biran önce gelmemiz geriyor'' diye konuÅŸtu. ''Hükümete dışarıdan bakıldığında, hep uyum sorunu ortaya çıkıyor.Özellikle MHP ve ANAP kanadında. Bu sorunun devam etmesi, belirsizliÄŸi körükleyen bir unsur mu?'' yönündeki soru üzerine Ecevit,  aslında bir uyumsuzluk var olduÄŸu izleniminin doÄŸduÄŸunu belirtti. Ecevit, 57. Hükümet'in, ÅŸimdiye kadar demokratik ve siyasal yaÅŸamda eÅŸi görülmedik ölçüde bir uzlaÅŸma ve uyum örneÄŸi verdiÄŸini ifade ederek, ancak koalisyon ortaklarının her konuda süratle anlaÅŸmalarının da beklenemeyeceÄŸini kaydetti. Ecevit, şöyle devam etti: ''Birçok konuda, beklenenin ötesinde bir süratte anlaÅŸtık. Ama bazı konularda, bunların başında idam konusu geliyor, anlaÅŸamadıklarımız da oluyor. Bunu doÄŸal karşılamak ve yeni uzlaşı olanakları veya bazı sorunları aÅŸabilme olanaklarını geliÅŸtirmemiz gerekiyor.Ben bu konuda da aslında umutluyum. Çünkü 3 koalisyon ortağı biliyorlar ki, bu hükümetin baÅŸarılı çalışması, olumlu sonuçlaralmaya devam etmesi, yalnız bu partiler açısından deÄŸil, Türkiye'nin, Türk ulusunun geleceÄŸi açısından yaÅŸamsal önem taşıyor. Ä°lk defa Türkiye, bu kadar büyük ölçüde, bu kadar köklü  yapısal reform giriÅŸimlerinde bulunmuÅŸtur ve sonuçlarını almaya baÅŸlamıştır. Geçen yılın Åžubat veya Mart aylarını yaÅŸayanlar, herhalde aradan bir yıl geçtikten sonra enflasyonun bu kadar düşeceÄŸini tasavvur bile edemezlerdi. Ekonomin bu kadar kısa sürede canlanmaya baÅŸlayacağını bekleyemezlerdi. Fakat Türk toplumunun dolayısıyla Türk ekonomik yaÅŸamının gerçek bir dinamizmi var. Bunu düzenli bir ÅŸekilde harekete geçirdiÄŸimiz zaman, çok kısa sürede pek çok ekonomik, sosyal sorunumuzu çözebiliriz kanısındayız.'' ''ZÄ°RVEDEN HABERÄ°M YOK''BaÅŸbakan Ecevit, Devlet Bakanı Kemal DerviÅŸ veya bürokratların, dün yapılan ekonomi zirvesinde, ekonomik önlemler konusunda önerilerinin olup olmadığı sorusu üzerine, zirvede birlikte fikir, düşünce oluÅŸturduklarını söyledi. Önlemlerin ve sorunların nedenlerinin belli olduÄŸunu ifade eden Ecevit, önlemleri, ekonomist ve uzmanlarla elbirliÄŸi ile yerine getirmeye çalıştıklarını ve çalışacaklarını bildirdi. Bugün liderler zirvesinin toplanabileceÄŸinin anımsatılmasına karşılık Ecevit, zirveden haberinin olmadığını söyledi.  ''Böyle bir zirveden umudunuz var mı'' sorusuna, Ecevit, ''Bugün mü toplanacakmış? Bana böyle bir haber yansımadı. Olabilir de olmayabilir de... Her zaman buna gerek duyulabilir ama ÅŸu sırada bana böyle bir istek ulaÅŸmadı. Fakat, fazla zaman geçirmeden böyle bir doruk toplantısının faydalı olacağı da kesin'' karşılığını verdi. ''MÄ°LLET VE HÃœKÃœMETÄ°N SAÄžLAM Ä°RADESÄ° VAR''BaÅŸbakan Ecevit, ''Ä°dam cezası çözüme kavuÅŸturulursa, Türkiye'nin AB müzakerelerinde tarih alması çok daha kolaylaÅŸacak diye bir anlayışvar. Bunu böyle mi görüyorsunuz? Ä°dam konusu biraz düğüm olmuÅŸ gibi gözüküyor. Bu düğüm nasıl çözülecek'' sorusuna, ÅŸu yanıtı verdi:  ''Ä°dam cezası kalkarsa, AB'ye tam üyeliÄŸimizin kolaylaÅŸacağı belli, fakat kesinleÅŸeceÄŸi belli deÄŸil. Sadece, bu adımı attığımız için bütün AB ölçütlerini, kriterlerini karşılamamız beklenemez. Fakato konuda milletimizin ve hükümetimizin saÄŸlam bir iradesi var. 3 koalisyon ortağı olarak geçen yıl, üzerinde anlaÅŸtığımız çok sayıda önlem var.Bu bakımdan idam sorununu aÅŸtıktan sonra, diÄŸer konularda çok daha kolaylıkla koalisyon ortakları arasında uyum saÄŸlayabileceÄŸimize inanıyorum. Ä°dam sorununa da bildiÄŸiniz gibi bir çözüm bulduk gibi sayılır. Çünkü Sayın Bahçeli ile anlaÅŸtık. Her konuda deÄŸil, fakat çok istisnai bazı konularda iktidar ortakları kendi aralarında anlaÅŸamazlarsa, diÄŸer partilerle anlaÅŸabilecekler. Özellikle idam konusunda. Bu da idam sorununun çözümünü kolaylaÅŸtırmışoluyor. Bu konuda, DSP giriÅŸimlere baÅŸladı. Umuyorum ki birkaç gün içinde sonuç alınacaktır. ANAP'ın tutumu belli. Ä°damın kalkmasını istiyor.'' ''DYP, ANAHTAR DEĞİL KÄ°LÄ°T PARTÄ°''Ä°dam sorununun çözümünde muhalefetin desteÄŸine güvenip güvenmediklerine iliÅŸkin bir soruya karşılık Ecevit, bazı partilere güvendiklerini ancak DYP Genel BaÅŸkanı Tansu Çiller'in tutumunda bir belirsizlik bulunduÄŸunu söyledi. İdam sorunun çözülmesinin, AB'ye üyelik yolunda önemli bir adım olduÄŸuna iÅŸaret eden Ecevit, DSP'nin sadece bu nedenle deÄŸil, başındanberi idamın kalkmasını desteklediÄŸini anlattı. ''Herkes biliyor ki, AB'ye üyeliÄŸin olmazsa olmaz bir koÅŸulu, idam cezasının kalkması'' diyen Ecevit, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bunu da bütün partilerimiz biliyorlar. DYP de biliyor. Sayın Çiller geçmiÅŸte de AB yolunda önemli adımlar atılmasına katkıda bulunmuÅŸtu. Åžimdi, (Evvela siz koalisyon ortakları olarak kendi aranızda anlaşın, ondan sonra bana, bize gelin) demesi kendi tutumu ile bir çeliÅŸki. Çünkü, diÄŸer koalisyon partileri ile bu konuda anlaÅŸabiliyor olsak zaten muhalefet partilerine baÅŸvurmayı gerek duymayız.Muhalefet partilerinin bu konuda alacakları tavır da bizim hatırımız için alacakları bir tavır deÄŸil, inandıkları için, AB yolunda bir adım atmamızın saÄŸlanabilmesi için bir adım olduÄŸunu biliyorlar. Onun için Sayın Çiller'in ve partisinin tutumu önem taşıyor. Kilit parti, anahtar parti tabirleri vardır. Åžimdi, Sayın Çiller ve partisi anahtar parti durumunda. Ama onlar kilit parti durumunda iÅŸlev görüyorlar. Ben bunu üzüntüyle izliyorum. Ama bunu, DYP'nin aÅŸacağına inanıyorum.'' Ecevit, Çiller ile görüşmeyi düşünüp düşünmediklerine iliÅŸkin bir soru üzerine, ''Olabilir. Geçen gün bir gazeteciye demecinde, ihtiyaç duyduÄŸunu söylemiÅŸti. Kendisi ve arkadaÅŸları ile görüşmekten ben de mutluluk duyarım. Åžu aÅŸamada parti organlarının temsilcileri temaslar yapıyorlar. Onlar yapsın, bitirsinler, bir tablo ortaya çıksın. Olasılıklar belirgin bir ÅŸekilde ortaya çıksın. Ondan sonra Sayın Çiller ile biraraya gelmemiz yararlı olur diye düşünüyorum'' diye konuÅŸtu. 6. PROTOKOLBaÅŸbakan Ecevit, ''CumhurbaÅŸkanı'nın, 6. protokolün imzalanmasıyla idam cezasının kapsamı daraltılabilir diye bir formülü var. Bu konuda, Sayın CumhurbaÅŸkanı ile hiç fikir jimnastiÄŸi yaptınız mı?'' sorusunu, ''Tabii, gerek Sayın CumhurbaÅŸkanı'nın önerisi, gerekse bizim DSP'de kurduÄŸumuz komisyonun önerileri Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸine gerek bırakmaksızın idam sorununu çözebilme olanağı buldu'' diye yanıtladı. Ecevit, ''Bu yaz olabilir mi?'' ÅŸeklindeki bir soruyu da, ''Olması lazım'' diye yanıtladı. BaÅŸbakan Bülent Ecevit, Meclis'in tatile girmeden çalışmasının gerekip gerekmediÄŸi ÅŸeklindeki bir soruya karşılık da, bu olanak bulunursa, çok iyi olacağını söyledi. Ecevit, ''Bir an önce bu engeli aÅŸmamız, Türkiye'ye içeride ve dışarıda büyük güç kazandırır'' dedi. ANA DÄ°LDE YAYIN VE EĞİTÄ°MAna dilde yayın ve eÄŸitim konularındaki tıkanıklığın nasıl aşılacağının sorulmasına karşılık Ecevit, ÅŸunları söyledi: ''Aramızda bunu görüşmedik. Görüştüğümüz zaman, kolaylıkla bir uzlaÅŸmaya varacağımıza inanıyorum. Türkiye'nin özel bir konumu var. Mesela, Kürtçe televizyon yayını yapılsın mı yapılmasın mı tartışmaları yapılıyor Türkiye'de. Fakat bu tartışma çaÄŸdaÅŸ teknoloji açısından geride kalmış bir tartışma. Çünkü televizyonlara son yıllarda teknoloji sayesinde dünyanın her köşesinden eriÅŸilebiliyor.Pek çok köyün çatısında, Kürtçe televizyon almak için kurulmuÅŸ olanaklar var. Bunlar bilinen gerçekler. Artık çaÄŸdaÅŸ iletiÅŸim teknolojisi sınır tanımayan bir iletiÅŸim ortamına getirmiÅŸtir dünyaya.Bu gerçeÄŸi de göz önünde tutarak, bu iletiÅŸim sorununu da çözmek zorundayız. ÇaÄŸdaÅŸ teknoloji bunu dayatıyor.'Ecevit, ''Bazı çevreler aslında bir ayrı ulus bilinci yaratmak, buna katkıda bulunmakiçin kültür ve dil konusunu kullanıyorlar. Onların bu istismarını ve menfi bir takım formüller için de bu soruna çözüm bulmamız gerekir'' dedi.Ecevit, ''Bazı çevreler ana dilde öğrenim konusunun bir Kürt ulusu yaratma yolunda bir adım olduÄŸunu düşünüyorlar. Buna katılıyor musun?'' ÅŸeklindeki soruya verdiÄŸi yanıtta, bu kaygının kendisinde de olduÄŸunu söyledi. Ecevit, ÅŸunları kaydetti: ''Bazı çevreler, sırf Kürt kökenli yurttaÅŸlarımız ana dillerini daha kolay öğrensinler diye istiyorlar. Ama bazıları da bunu bölücü akımlar yolunda bir araç olarak istiyorlar. EÄŸer o çevreler bu görüntüyü vermekten kendilerini kurtarırlarsa, bunun sadece kültür sorunu olarak ele alınması saÄŸlanırsa, buna kimse karşı çıkmaz Türkiye'de. Bazı çevreler aslında bir ayrı ulus bilinci yaratmak için buna katkıda bulunmak için kültür ve dil konusunu kullanıyorlar. Onların buistismarını ve menfi bir takım formüller için de bu soruna çözüm bulmamız gerekir.'' SEVÄ°LLA ZÄ°RVESÄ°Ecevit, ''AB'nin bu hafta içinde Sevilla Zirvesi yapılacak. Bu zirveden çıkacak Türkiye'yi cesaretlendirici ne gibi bir mesaj bizi tatmin eder'' sorusuna ÅŸu karşılığı verdi: ''Onu ÅŸu anda tahmin etmek zor. Çünkü Sevilla'daki toplantı göç veinsan ticareti konusundaki bir toplantı. Türkiye bu konuda çok saÄŸlam bir zemin üzerinde, üzerine düşen görevleri kararlı yapmış bir ülke olarak toplantıya katılıyor. Ana konu bu. Onun dışında siyasal konulara deÄŸinilecek olursa, umarım ki Laeken'de olduÄŸu gibi yine Türkiye'nin durumu açısından umut verici bazı açıklamalarda yapılabilir diye umuyorum.'' ''Yıl sonuna kadar AB'nin müzakerelere baÅŸlama tarihi vereceÄŸi konusunda umutlu musunuz?'' sorusuna karşılık Ecevit, ''Herhalde bunu kolaylaÅŸtırmak için bizim kendi üzerimize düşen her ÅŸeyi ÅŸu birkaç ay içinde yapmamız gerekir'' diye konuÅŸtu.''Kıbrıs Rum kesimi muhtemelen bu yıl sonuna kadar tam üyeliÄŸe kabul edilecek. Bu durum, bizim Avrupa BirliÄŸi ile iliÅŸkilerimizi dahazorlaÅŸtıramayacak mı?'' sorusunu ise Ecevit şöyle yanıtladı:''ZorlaÅŸtırabilir tabii. Fakat bu konuda Türkiye'nin tutumu ve özellikle KKTC'nin konumu bazı ülkelerin konumundan çok farklı. Herhangi bir AB üyesi AB'ye üye olmak isteyen bir ülke baÅŸvuruda bulunduÄŸu vakit ona diyor ki, 'AB'nin bir takım ölçütleri var, ilkeleri var. Bunlara uyum saÄŸlayın, siz üye olabilirsiniz' diyorlar. Fakat bu koÅŸullar arasında Kıbrıs sorunu diye bir sorun yok. DiÄŸer ülkelere evvela Kıbrıs sorununa katkıda bulunmalısınız diye bir koÅŸul öne sürülmüyor. Sadece nedense Türkiye'ye öne sürülen bir koÅŸul. Bir kere bunu AB ile iliÅŸkilerimizin genel çerçevesinin dışına çıkarmamız gerekiyor. Çok ayrı bir konu.'' KIBRIS, GÃœVENCE VE GÃœVENLÄ°K''Bu iyi niyeti AB'de görüyor musunuz?'' sorusuna verdiÄŸi cevapta da Ecevit ÅŸunları kaydetti: ''Ä°yi niyetin ötesinde gerçekçilik gerekir bu konuda. GerçekçiliÄŸin gereÄŸi nedir? Kıbrıs'ta ki ayrı devlet, iki ayrı halk vardır. Ä°ki ayrı dil vardır. Ve bu küçücük adada Türkler Rum mezalimi karşısında canlarını zor kurtarmışlar. Kendi topraklarına kavuÅŸmuÅŸlar.Türkiye'nin güvencesi altındalar. O güvenceyi niye bıraksınlar. kaldı ki onların güvencesi deÄŸil, Türkiye'nin güvencesi çok önemli. Haritayabakan herhangi bir kimse, Kuzey Kıbrıs topraklarını yalnız Kıbrıs Türklerinin deÄŸil, Türkiye'nin güvenliÄŸi için ne kadar yaÅŸamsal önem taşıdığını görebilirler. Hele Bakü-Ceyhan Boru Hattı DoÄŸu Akdeniz'e kadar uzandığı vakit KKTC'nin Türkiye için, yalnız Türkiye için deÄŸil, bütün dünya için öneminin ne kadar arttığı görülebilir. Onun için ben bu konuda son derece haklı olduÄŸumuza inandığım için, inanmanın ötesinde haklı olduÄŸumuzu bildiÄŸim için hiç kaygı duymuyorum. Ä°leri sürülebilecek her iddiayı karşılayabilecek durumdayız. Bunu ölçütlerle karıştırmamak gerekir. Burada ancak biz kendi kendimize kötülük edebilir. Maalesef bazı uzman veya aydın kiÅŸiler deÄŸiÅŸik etkiler adı altında Kıbrıslı Türkleri, Kuzey Kıbrıs için Türkiye'den verilmesi beklenen ödünleri destekleme sevinci içindeler.'' Ecevit, aynı konuyla ilgili bir baÅŸka soruyu yanıtlarken de bazı çevrelerin Kıbrıs konusunda kendilerini engelleyici bazı tavırlar aldıklarını belirterek, ''Bu konuyu önce kendi içimizde bir sorun olmaktan çıkarmalıyız. AB'ye de aramızda bunun bir sorun olmadığını, ayrı bir özelliÄŸi olduÄŸunu vurgulamalıyız'' dedi.SEÇİM TARÄ°HÄ°BaÅŸbakan Ecevit ''Bahçeli'nin çekilirim açıklamaları kimi çevrelertarafından hükümetin uyumunun gölgelendiÄŸi ÅŸeklinde yorumlandı. Siz de 2004'te seçim yapılır diyorsunuz. Bu tavrınızda bir deÄŸiÅŸiklik var mı?'' ÅŸeklinde soruya da, ''Bugünkü hükümetin tam görev süresini dolduracak kadar iÅŸbaşında kalması gerektiÄŸine inanıyorum'' karşılığını verdi.Â