Dünyanın çevresini 37 kez turlayacak kadar köy gezdi

1985 yılında gönlüne düşen Türkiye sevdasıyla yola revan olan Yılmaz, 985 programı geride bırakırken, üç neslin de tanıyıp izlediği programın tanıklığında, AA muhabirine Türkiye'nin değişimini değerlendirdi.

"Barajların dibini çok iyi biliriz"

Yılmaz, en büyük değişimin yollar ve konaklama tesislerinde gerçekleştiğini belirtti. "Ülkede artık güzel yollar, güzel konaklama yerleri var. Eskiden ben bir köy evinde bile misafir olurdum çünkü konaklayacak yer yoktu" diyen Yılmaz, artık gezmenin de çok kolaylaştığını söyledi.

Yılmaz, zamanla bazı yerlerin ortadan kalktığını, bazılarını da tanınmayacak kadar geliştiğini ifade ederek, "Barajların dibini çok iyi biliriz. Mesela Atatürk Barajı'nın dibinde Samsat ilçesi vardı ben orada röportaj yaptım ama bugün suların altında. Ama Bunun yanı sıra yıllar önce gittiğimiz bir köyün bugün büyük şehir kadar geliştiğini de şaşkınlıkla gördük" dedi.

Dünyanın çevresini 37 kez dolaşabilirdi

Büyük şehirlerden beldelere, köylerden mezralara kadar giden Yılmaz, dünyanın çevresini 37 kez dolaşacak kadar yol aldı.

Yılmaz, bininci programa yaklaştıklarını ve bu uzun süreçte 1,5 milyon kilometre yol aldığını kaydetti. Türkiye'deki bütün il ve ilçeleri gördüğünü bildiren Yılmaz, "Ama köy kalmıştır tabi" diyerek, bir gün evine telefon eden bir kişinin 'Ben .. köyünün muhtarıyım, bize ne zaman geleceksin?' diye sorduğunu anlattı.

"Programı seyretmeyenle karşılaşmadım"

Türkiye'nin en uzun soluklu programı olarak 7'den 70'e herkesi, hayatının bir döneminde bir şekilde ekrana kilitleyen Gezelim Görelim için "Bizim programı seyretmeyenle karşılaşmadım" diyen Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çok uzun bir süre olduğu için ya çocukluğunda izlemiştir ya dedesi ninesi izlemiştir. Biz hep aileden biri gelmişçesine karşılanıyoruz. Bazen, gittiğimiz yerde 'Çekim yapamazsınız, halk yabancılara sıcak bakmaz' derler ama biz gideriz ve çok iyi karşılanırız."

"Şık bir şekilde program sunma gayem yoktu"

Ekranlarda hiçbir zaman makyajlı, şık kıyafetlerle ve topuklu ayakkabılarla yer almadığını, bu nedenle çok tepki aldığını anlatan Yılmaz, "İnsan sevdiği programı yaparsa başarıyı yakalıyor. Benim sevdiğim de buydu, gezeyim, insanlarla tanışayım, oraları tanıtayım istedim, şık bir şekilde program sunmak gibi bir gayem yoktu. Çünkü ben çok seviyorum ülkemi ve bunu da ekranda yansıtayım, izleyen de 'hakikaten ne kadar güzel ülkemiz' diyebilsin istedim" ifadesini kullandı.

Halkın kendisine yaklaşımına ilişkin ise Yılmaz, samimiyet kurmanın önemine dikkati çekerek, "Onun değerlendirmesini halkımız çok iyi yapıyor. Ben hayatım boyunca 'şehirli gelmiş' gibi bir tavırla karşılaşmadım. Bazen gittiğimiz köyde hanımlar 'bi üstümüzü değişeydik' derler, ben de 'günlük hayatınız neyse size öyle 'merhaba' demek istiyorum' derim" diye konuştu.

"Program sayesinde ülkemi daha çok sevdim"

Gezelim Görelim kapsamında Türkiye dışında 26 ülke gezdiklerini söyleyen Yılmaz, bu deneyimler neticesinde Türkiye'nin kıymetini daha iyi anladığını ifade etti.

Yılmaz, "Muhteşem bir ülkemiz var ama maalesef biz ülkemizini değerini pek bilemiyoruz. Bizde hala 'dayanışma, imece usulü' denilen yardımlaşma çok önemli. Yurt dışında bunları görmek zor. Orada insan daha yalnız, bizdeyse hala geniş aileler yaygın. Bizde bir simidi bile yanınızda biri varsa paylaşırsınız. Program, bu değerleri anlamama neden oldu ve ülkemi daha çok sevdim" dedi.

Türk halkı da gezmeyi öğrendi artık"

Artık neredeyse her kanalda Anadolu ve gezi temalı bir program var. Yayınlandığı dönemde programıyla ilk kez televizyon başındakileri başka yerlere götüren Yılmaz, diğer Anadolu temalı programları vakit buldukça izlediğini "Gezi programları her zaman tercih nedenidir çünkü Türk halkı da gezmeyi öğrendi artık. Boş programlar olacağına bu tür programlar olsun" sözleriyle dile getirdi.

Yılmaz, "önceden imkanlar olmadığı için seyahatin yaygın olmadığına işaret ederek, "Eskiden bana 'Aaa! Nasıl gittin oralara?' derlerdi, şimdi artık oralara gitmek zor değil. turlar var ve bu turlar her köşeye gidiyor. Şimdi imkanlar da arttığı için insanlar gezmeyi seviyorlar, mesela yazın bir Karadeniz'e gidin yol kenarına bakın, günde en aşağı 30-40 otobüs dolusu insan geliyor, eskiden bu yoktu" değerlendirmesinde bulundu.

Kitap yazmayacak

Programın emekli olunca biteceğini ancak hala aynı işi sürdürmekten keyif aldığını söyleyen Yılmaz, kendisine sık sık kitap yazmayı düşünüp düşünmediğinin sorulduğunu belirterek, "Ben çok dolu yaşadığım için bu işleri bıraktığım zaman artık yorulmuş olarak dönüp de bunlara tekrar bakmak istemiyorum. Çünkü hayatım seyahat-montaj-ev yoğunluğunda geçti. Bir hata yaptık, çok eski fotoğraflarımız yok. O koşuşturmacaya bir kaptırdık kendimizi, anı olacak bir fotoğrafımız bile yok" diye konuştu.