Dövdüler taşladılar ve vurdular
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Kasım 21, 2001 02:07
Taliban tarafından öldürülen batılı dört gazeteciyi Kabil'e götüren aracın şoförü Ashikullah, dehşet dolu sahneleri anlattı.
Önceki gün dört gazetecinin daha Afganistan cehennemine kurban gitmesine tanık olan şoför Ashikullah, ‘‘Gazetecileri dağa tırmanmaya zorladılar. Onlar itiraz edince dövdüler, taş attılar. Taliban'ın intikamını alacaklarını söylediler. İlk hedefleri İtalyan kadın gazeteci ve erkek meslektaşlarından biriydi’’ dedi.
Savaş kurbanı gazetecilerden Reuters muhabirlerini taşıyan aracın şoförü Ashikuallah, önceki günkü dehşet anlarını anlattı. Korkunç katliamın şokundaki Ashikuallah'ın verdiği bilgiye göre, dört gazetecinin bulunduğu konvoy Celalabad'dan Kabil'e giderken, başkentin yaklaşık 56 kilometre doğusundaki Sarobi kasabası yakınında durduruldu.
Yol kenarında bekleyen 6 silahlı kişi konvoydaki ilk üç araca durması için el salladı. Araçlardan biri hızla yoluna devam ederken, diğer iki araç durdu. Silahlı, uzun elbiseli, sakallı ve sarıklı kişiler, bütün gazetecilerin araçlardan inmesini istedi ve onları dağa tırmanmaya zorladı. Gazetecilerin itirazı üzerine silahlı adamlar, gazetecileri dövdü ve taşa tutarken, ‘‘Taliban'ın bittiğini mi düşünüyorsunuz? Güç hala bizde ve intikamımızı alacağız’’ diye bağırdılar.
Bu sözlerin ardından İtalyan kadın gazeteci Maria Grazia Cutuli ve erkek gazetecilerden birini vurdular. Gazetecilerin öldürülmesine inanamayan şoförler derhal kaçtı ve Afgan tercüman Humin gazetecilerle kaldı. Hızla olay yerinden uzaklaşan araçlardakiler Celalabad'a döndü ve konvoyda geride kalan diğer araçtakileri uyardı. Araçların döndüğünü gören diğer gazeteciler de geri dönmeye karar verdi.
Celalabad'daki Taliban muhalifi komutanlardan Hacı Şerşah, gazetecileri öldüren kişilerin Taliban ya da kendi savaşçıları olmadığını, onların hırsız olduğunu, bu kişilerin suçu Taliban'a atmak istediğini ve çok sayıda insanı soyduğunu da söyledi. Aynı bölgede bir gün önce bir Fransız gazetecinin soyulduğu, gazeteciler öldürüldükten saatler sonrada uğradığı saldırıda üzerinde iki kurşun deliği bulunan bir aracın Celalabad'a vardığı bildirildi.
YEDİ KURBAN
Afganistan'da 7 Ekim'de başlayan ‘‘Sonsuz Özgürlük’’ Operasyonu'ndan bu yana öldürülen gazetecilerin sayısı 7'ye çıktı. 11 Kasım'daki pusuda da ikisi Fransız ve bir Alman üç gazeteci öldürülmüştü. Önceki gün Reuters Televizyonu kameramanı Avustralyalı Harry Burton, Reuters foto muhabiri Afgan Azizullah Haydari, İtalyan Corriere della Sera Gazetesi'nden Maria Grazia Cutuli ve İspanyol El Mundo Gazetesi'nden Julio Fuentes katledilmişlerdi. Kuzey İttifakı dün sabah bölgeye 300 askerini gönderdi ve cesetler Celalabad'a getirildi.
İngiliz haber ajansı Reuters'in Genel Yayın Yönetmeni Geert Linnebank, ‘‘İki meslektaşımızın öldürülmesine kahrolduk. Hiç şüphesiz onların ölümleri zalimce, manasız ve korkunç bir kayıp. Ancak bu ölümler bizleri öfkelendiriyor’’ dedi.
Savaş kurbanı gazetecilerden Reuters muhabirlerini taşıyan aracın şoförü Ashikuallah, önceki günkü dehşet anlarını anlattı. Korkunç katliamın şokundaki Ashikuallah'ın verdiği bilgiye göre, dört gazetecinin bulunduğu konvoy Celalabad'dan Kabil'e giderken, başkentin yaklaşık 56 kilometre doğusundaki Sarobi kasabası yakınında durduruldu.
Yol kenarında bekleyen 6 silahlı kişi konvoydaki ilk üç araca durması için el salladı. Araçlardan biri hızla yoluna devam ederken, diğer iki araç durdu. Silahlı, uzun elbiseli, sakallı ve sarıklı kişiler, bütün gazetecilerin araçlardan inmesini istedi ve onları dağa tırmanmaya zorladı. Gazetecilerin itirazı üzerine silahlı adamlar, gazetecileri dövdü ve taşa tutarken, ‘‘Taliban'ın bittiğini mi düşünüyorsunuz? Güç hala bizde ve intikamımızı alacağız’’ diye bağırdılar.
Bu sözlerin ardından İtalyan kadın gazeteci Maria Grazia Cutuli ve erkek gazetecilerden birini vurdular. Gazetecilerin öldürülmesine inanamayan şoförler derhal kaçtı ve Afgan tercüman Humin gazetecilerle kaldı. Hızla olay yerinden uzaklaşan araçlardakiler Celalabad'a döndü ve konvoyda geride kalan diğer araçtakileri uyardı. Araçların döndüğünü gören diğer gazeteciler de geri dönmeye karar verdi.
Celalabad'daki Taliban muhalifi komutanlardan Hacı Şerşah, gazetecileri öldüren kişilerin Taliban ya da kendi savaşçıları olmadığını, onların hırsız olduğunu, bu kişilerin suçu Taliban'a atmak istediğini ve çok sayıda insanı soyduğunu da söyledi. Aynı bölgede bir gün önce bir Fransız gazetecinin soyulduğu, gazeteciler öldürüldükten saatler sonrada uğradığı saldırıda üzerinde iki kurşun deliği bulunan bir aracın Celalabad'a vardığı bildirildi.
YEDİ KURBAN
Afganistan'da 7 Ekim'de başlayan ‘‘Sonsuz Özgürlük’’ Operasyonu'ndan bu yana öldürülen gazetecilerin sayısı 7'ye çıktı. 11 Kasım'daki pusuda da ikisi Fransız ve bir Alman üç gazeteci öldürülmüştü. Önceki gün Reuters Televizyonu kameramanı Avustralyalı Harry Burton, Reuters foto muhabiri Afgan Azizullah Haydari, İtalyan Corriere della Sera Gazetesi'nden Maria Grazia Cutuli ve İspanyol El Mundo Gazetesi'nden Julio Fuentes katledilmişlerdi. Kuzey İttifakı dün sabah bölgeye 300 askerini gönderdi ve cesetler Celalabad'a getirildi.
İngiliz haber ajansı Reuters'in Genel Yayın Yönetmeni Geert Linnebank, ‘‘İki meslektaşımızın öldürülmesine kahrolduk. Hiç şüphesiz onların ölümleri zalimce, manasız ve korkunç bir kayıp. Ancak bu ölümler bizleri öfkelendiriyor’’ dedi.