Diyarbakırda BDP'lilerden ortak açıklama

Güncelleme Tarihi:

Diyarbakırda BDPlilerden ortak açıklama
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 30, 2011 15:41

Diyarbakır'da BDP'li belediye başkanları, İl Genel Meclis üyeleri, Belediye Meclisi üyeleri, ortak açıklama yaptı.

Haberin Devamı

BDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde bir araya gelen ve aralarında Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in de bulunduğu belediye başkanları, İl Genel Meclisi ve Belediye Meclisi üyeleri adına hazırlanan açıklamayı, Diyarbakır İl Genel Meclisi Başkan Vekili Fatma Emel Sümbül okudu.

Sümbül, son dönemde Türkiye'de ve özellikle Kürtlerin yaşadığı bölgede yaşanan siyasal ve toplumsal sorunların, kaygı verici bir boyuta ulaştığını iddia etti. Sümbül, şöyle konuştu:

“Demokratikleşme talebinde bulunan toplumun beklentilerine cevap verilmemesi durumunda, toplumun kendi demokratik kanallarını, 'haklar, yasalardan önce gelir' şiarıyla çözüm önerileriyle birlikte paylaşmaya ve kararlaştırmaya götürecektir. Türkiye demokrasisinin en büyük handikapı, halkı, karar aşamasına katmamasıdır. Devletin, katı merkeziyetçi tutumu, toplumun bütün ihtiyaçlarına rağmen devam etmektedir. Yurttaş katılımı, gerek ileri demokrasilerde, gerekse de uluslararası sözleşmelerde olmazsa olmazdır. Oysa Türkiye'de, başta Anayasa olmak üzere, yerel yönetimler yasası ve diğer yasalar, yurttaş katılımı önünde engeldir. Bu temelde devlet ve yurttaş ilişkileri güvenlik konseptinden çıkarılıp, demokratik bir işleyişe kavuşturulmalıdır.

Daha önce DTK ve BDP'nin ortaklaştığı, Kürtlerin statüsü konusundaki belirsizlik devam etmektedir. Kürtler, kendi statüsünün belirlenmesini talep etmektedir. Kürtler, demokratik bir cumhuriyette, demokratik bir anayasada kendi statülerinin belirlenmesini istemektedir. Artık devletin katı merkeziyetçi bir yapıdan uzaklaşıp, yerel yönetimlerin güçlenmesine dönük adımlar atılmalıdır. Yerel yönetimlerde, kararların halk ile beraber alınması ve halkın, yönetim süreçlerine doğrudan katılım mekanizmalarının oluşturulması gerekir. Bu da demokratik bir cumhuriyette, demokratik özerkliğin geliştirilmesiyle mümkündür. Demokratik Özerklik Projesi, ayrıştıran değil bir arada yaşama iradesini pekiştiren bir statüdür. Bu temelde, özellikle tartışmalarda demokratik bir anayasa olmazsa olmazdır. Bugünden yarına iktidarların, toplumun tüm beklentilerine cevap vermesi gerekir.”

21. Yüzyılda artık, toplumun 12 Eylül Anayasası ile idare edilmesinin mümkün olmadığını savunan Sümbül, “Ortadoğu'daki gelişmeler, demokrasi değerleriyle bütünleşmiş ve halkın demokratik katılımını esas alan anayasaları elzem görmektedir. Yeni anayasada, kamusal alanda Kürtçe'nin ve farklı dillerin kullanılması kabul edilmelidir. Birçok kurumsal yetkiler, yerele devredilmelidir. Siyaset ve mevcut iktidarlar, toplumun bu beklentilerine cevap vermezse toplumun kendi demokratik işleyiş mekanizmalarını da oluşturacağı bilinmelidir” dedi.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!