Dişli'den Kılıçdaroğlu'na tazminat davası
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Ekim 17, 2008 21:06
AKP Sakarya Milletvekili Şaban Dişli, CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu hakkında, TBMM'de ve bazı yerlerde yaptığı basın toplantısı ve açıklamalarda “kişilik haklarını ihlal ettiği” iddiasıyla, 50 bin YTL'lik manevi tazminat davası açtı.
Dişli'nin avukatı Erdal Kılbaşoğlu'nun İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde, “davalı Kılıçdaroğlu'nun 11 Ağustos 2008 ve sonraki tarihlerde düzenlediği basın toplantılarında asılsız açıklamalar yaptığı ve Dişli'nin kişilik haklarının ihlal edildiği” savunuldu.
Dilekçede, siyasete atılmadan önce uzun yıllar yurt içinde ve dışında uzmanlık alanı olan ekonomi üzerine önemli görevler yapan Dişli'nin, hatırı sayılır saygın bir iş adamı olarak ve yöneticilikler yaparak bu konumunu daima koruduğu ifade edildi.
Kılıçdaroğlu'nun TBMM'deki basın toplantısında, “asılsız, iftira niteliğinde ve siyasi rant elde etme kaygısıyla yapıldığı aşikar olan sözleri ile Dişli'nin saygınlığının zedelenmeye çalışıldığı” belirtilen dilekçede, “Dişli'nin rüşvet aldığı iddiasına bağlı olarak, para karşılığı Silivri Belediyesinde nüfuzunu kullanıp iş takibi yaptığı yönünde asılsız isnat ve ithamlara yer verildiği ve Dişli'ye hakaret edildiği” savunuldu.
Dilekçede, “Kılıçdaroğlu'nun yaptığı bu açıklamalarla, Dişli'nin kişilik haklarına tecavüz edildiği, iftirada bulunulduğu ve nihayetinde gerçeğe aykırı söylemlerle kamuoyunun yanıltıldığı” ileri sürüldü.
Kılıçdaroğlu'nun çeşitli tarihlerde gerçek dışı açıklamalarda bulunduğu anlatılan dilekçede, Silivri'de bulunan ve tartışma konusu yapılan arazilerin konut alanından çıkartılarak, ticaret alanına alınmasıyla ilgili planı, CHP yönetimindeki belediyenin hazırladığı ifade edildi.
Dilekçede, Dişli'nin itibarını zedeleyici, küçük düşürücü ve hakaret teşkil eden bu beyanlar nedeniyle oluşan manevi zararının karşılanması gerektiği belirtilerek, Kılıçdaroğlu'nun çeşitli tarihlerde yaptığı 3 ayrı basın toplantısı ve bunun kamuoyundaki yansımaları nedeniyle, Dişli'nin uğradığı zararın giderilmesi için Kılıçdaroğlu'nun toplam 50 bin YTL manevi tazminat ödemesine karar verilmesi istendi.
Manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak Dişli'ye verilmesi istenen dilekçede, alınacak kararın Türkiye çapında yayın yapan yüksek tirajlı 3 gazetede yayımlanmasına hükmedilmesi talep edildi.
Davanın görülmesine, önümüzdeki günlerde İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesine başlanacak.
DİŞLİ'NİN AVUKATININ AÇIKLAMASI
Dişli'nin avukatı Erdal Kılbaşoğlu, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, Kılıçdaroğlu'nun, 11 Ağustos 2008'e yakın bir tarihte Dişli'nin annesinin vefat etmesini fırsat bilerek, bir yılı aşkın süredir sakladığı belgeyi çarpıtarak kamuoyuna sunduğunu ileri sürdü.
Kılbaşoğlu, davalının, Dişli'nin hastanede olmasını fırsat bilip, Dişli ile ilgili olmayan ve Mehmet Karasu ile Silivri Belediyesi arasında geçtiği iddia edilen olayı çarpıtarak, müvekkiliyle ilişkilendirdiği ifade etti.
Avukat Kılbaşoğlu, Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarının gerçeğe ve hukuka aykırı olduğunu savundu.
Dilekçede, siyasete atılmadan önce uzun yıllar yurt içinde ve dışında uzmanlık alanı olan ekonomi üzerine önemli görevler yapan Dişli'nin, hatırı sayılır saygın bir iş adamı olarak ve yöneticilikler yaparak bu konumunu daima koruduğu ifade edildi.
Kılıçdaroğlu'nun TBMM'deki basın toplantısında, “asılsız, iftira niteliğinde ve siyasi rant elde etme kaygısıyla yapıldığı aşikar olan sözleri ile Dişli'nin saygınlığının zedelenmeye çalışıldığı” belirtilen dilekçede, “Dişli'nin rüşvet aldığı iddiasına bağlı olarak, para karşılığı Silivri Belediyesinde nüfuzunu kullanıp iş takibi yaptığı yönünde asılsız isnat ve ithamlara yer verildiği ve Dişli'ye hakaret edildiği” savunuldu.
Dilekçede, “Kılıçdaroğlu'nun yaptığı bu açıklamalarla, Dişli'nin kişilik haklarına tecavüz edildiği, iftirada bulunulduğu ve nihayetinde gerçeğe aykırı söylemlerle kamuoyunun yanıltıldığı” ileri sürüldü.
Kılıçdaroğlu'nun çeşitli tarihlerde gerçek dışı açıklamalarda bulunduğu anlatılan dilekçede, Silivri'de bulunan ve tartışma konusu yapılan arazilerin konut alanından çıkartılarak, ticaret alanına alınmasıyla ilgili planı, CHP yönetimindeki belediyenin hazırladığı ifade edildi.
Dilekçede, Dişli'nin itibarını zedeleyici, küçük düşürücü ve hakaret teşkil eden bu beyanlar nedeniyle oluşan manevi zararının karşılanması gerektiği belirtilerek, Kılıçdaroğlu'nun çeşitli tarihlerde yaptığı 3 ayrı basın toplantısı ve bunun kamuoyundaki yansımaları nedeniyle, Dişli'nin uğradığı zararın giderilmesi için Kılıçdaroğlu'nun toplam 50 bin YTL manevi tazminat ödemesine karar verilmesi istendi.
Manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak Dişli'ye verilmesi istenen dilekçede, alınacak kararın Türkiye çapında yayın yapan yüksek tirajlı 3 gazetede yayımlanmasına hükmedilmesi talep edildi.
Davanın görülmesine, önümüzdeki günlerde İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesine başlanacak.
DİŞLİ'NİN AVUKATININ AÇIKLAMASI
Dişli'nin avukatı Erdal Kılbaşoğlu, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, Kılıçdaroğlu'nun, 11 Ağustos 2008'e yakın bir tarihte Dişli'nin annesinin vefat etmesini fırsat bilerek, bir yılı aşkın süredir sakladığı belgeyi çarpıtarak kamuoyuna sunduğunu ileri sürdü.
Kılbaşoğlu, davalının, Dişli'nin hastanede olmasını fırsat bilip, Dişli ile ilgili olmayan ve Mehmet Karasu ile Silivri Belediyesi arasında geçtiği iddia edilen olayı çarpıtarak, müvekkiliyle ilişkilendirdiği ifade etti.
Avukat Kılbaşoğlu, Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarının gerçeğe ve hukuka aykırı olduğunu savundu.